Zaman yazarından AK Parti'de truva atı iması!
Abone olErdoğan'ın cemaatle savaşında partisinden destek görmediği yorumlarını hatırlatan Mümtazer Türköne, "Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor." dedi.
İNTERNETHABER.COM
Başbakan Erdoğan'ın partisinin istişare toplantısı
sonrası cemaati hedef alan açıklamalarını yorumlayan
Zaman si yazarı Mümtazer Türköne
ilginç bir imada bulundu. Erdoğan'ın konuşmasında partisinden
beklediği desteği alamadığı için “Susanı tarih
affetmeyecek” dediğini hatırlatan Zaman
yazarı AK Parti'deki bu susukluğun perde arkasını
yazdı.
SUSANLAR DA KONUŞACAK! HERKESİN BİR HESABI VAR!
Erdoğan'ın cemaatle savaşında partisinden destek görmediği yorumlarını hatırlatan Türköne, "Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor." dedi. Erdoğan'ın cemaate karşı partisinden umduğu desteği almadığını vurgulayan Türköne bu kavganın artık kişiselleştiğini iddia etti. AK Parti'nin bu nedenle Erdoğan'ı yalnız bıraktığını yazan Türköne "‘Susanlar’ eninde sonunda konuşmaya başlayacak. Herkesin bir hesabı var. Bu hesapların toplamı ile Başbakan’ın kişisel hesabı arasındaki açı giderek büyüyor." diyerek hükümette çözülme yaşanacağını ima etti.
İşte Türköne'nin yazısındaki ilgili bölüm:
AK PARTİ'DEKİ
SUSKUNLUK
Erdoğan, kişisel bir savaş veriyor. Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor. Erdoğan’ın elindeki güçle seri muharebeler kazanması mümkün, ama savaşı kazanamayacağını siyasete ve devlet işlerine aklı eren herkesin kavraması normal. Etrafında gürültü yapıp kendini göstermeye çalışanlar, fırsatların savaşlarda çoğalmasına umut bağlayanlar.
FIRTINA DİNMEK
ÜZERE
‘Paralel’ edebiyatı, köşeye sıkışan politikacılara özgü ‘düşman
yaratma’ projesi idi. Bu tür projelerin zaafı kendi içindedir.
Bütün karizmanızı, inandırıcılığınızı ve güvenilirliğinizi masaya
sürüp, elinizdeki medya araçlarını sonuna kadar istismar edip
toplumu ‘cadı avı’na çıkmaya ikna edebilirsiniz. Ancak zaman içinde
avcı av olmaya başlar; çünkü iddianızın altını dolduramadığınız
zaman, sadece hayalet oyuncağı değil, bütün inandırıcılığınızı da
kaybedersiniz. Erdoğan suyu geçerken at değiştirmiyor;
cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını da paralel hayaletin üstüne
inşa ediyor. Bu kadar suskun adamı varken ve kendilerine son kez
“susmayın” denmişken insanlar neden konuşsun? Fırtına dinmek
üzere.
ERDOĞAN'IN KAVGASI ARTIK
KİŞİSEL
Hayat, talih ve yetenekler birini lider koltuğuna oturtur; karizma
bizim uydurmamız, liderler de insandır, insanî zaaflarla
malûldürler. Erdoğan, kapasitesinin sınırlarını zorlayarak kişisel
bir savaş veriyor. Kendisini, ailesini ve yakınlarını koruyor.
Sebep ise iktidarını sürdürmek, elindeki gücü çoğaltmak adına
hukukun dışına çıkması. Yolsuzluk soruşturmalarının temelinde,
Başbakan’ın kontrolsüz güç arayışları vardı. Hukuksuzluğu örtmek
için hukuka topyekûn savaş açıyor. Kavgası kişiselleştikçe, kendini
kaptırıyor, ölçüleri kaybediyor. Danıştay’daki fevriliği,
kavgasının kişiselliğine dair bir işaret değil miydi?
SUSKUNLAR ENİNDE SONUNDA
KONUŞACAK?
‘Susanlar’ eninde sonunda konuşmaya başlayacak. Herkesin bir hesabı
var. Bu hesapların toplamı ile Başbakan’ın kişisel hesabı
arasındaki açı giderek büyüyor. Doğru zamanlama, siyasetin püf
noktasıdır. Zaman olgunlaşmaya devam ediyor.