Zaman yazarı gerçek örgütü buldu!
Abone olZaman yazarı Kerim Balcı, Türkiye içindeki örgütün İran olduğunu iddia etti ve BM ambargosunun delinmesini eleştirdi.
İran ile yapılan doğalgaz anlaşmalarını Birleşmiş
Milletler ambargosunu delerek yapılması sonucu yapılan para
transferi de operasyona takılmıştı.
Başbakan Erdoğan da dahil hükümet tarafından tepki
gösterilerek bunun arkasında bir örgüt olduğu ifade edilmesi
cemaatin içindeki yapılanmanın işaret edildiği olarak
yorumlanmıştı.
Zaman si yazarı Kerim Balcı "Şah diyen Şah İsmail olmasın!"
başlıklı bugünkü yazısında bomba bir iddia ortaya attı ve
İran'ı hedef gösterdi:
Büyük Rüşvet Operasyonu’nun benim dar aklımca asıl ele
alınması gereken yönü İran’ın ülkemizin güç çevrelerine nüfuzunun
ne boyutlara ulaşmış olduğudur. Yabancı bir devletin, yurtiçindeki
uzantısı mı diyorsunuz: Buyurunuz İran’ın bakanlara, bakan
çocuklarına, banka yöneticilerine, gazete yazarlarına kadar uzanmış
olan uzun kolu… Birkaç defa, farklı gazetelere bakıp doğrulamak
ihtiyacı hissettim: 87 milyon Avro mu aklamışlar, yoksa 87 milyar
mı diye. 2009-2012 yılları arasında İran’dan gelen 87 milyar Avro
kara para aklanmış deniyor. İddia ama, 87 kat abartılmış bile olsa
vahim bir iddia.
AMBARGOYA RAĞMEN
Balcı yazısında BM'nin ambargosuna rağmen yapıldığını
vurguladı:
Aklanan paraların geriye İran’a sokulmasında ise Halk Bankası kullanılmış deniyor. Aynı zaman aralığında Halk Bankası üzerinden 10 milyar dolar civarında para havalesi yapılmış İran’a. İran’ın BM tarafından belirlenmiş ambargoya maruz olduğu bir dönemde yaşanıyor bu olay. Cenevre’deki görüşmelerde İran’ın Batı ülkelerinde dondurulmuş 4,2 milyar dolarının serbest bırakılması için mücadele ettiği ve bütün nükleer projesini ambargoda yapılacak 7 milyar dolarlık bir esneme karşılığında uluslararası denetime açmaya razı olduğu hatırlanacak olursa Halk Bank üzerinden İran’a sokulan paranın önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Başka bir iddia uçan 1,5 ton altınla ilgili. 1 Ocak 2013’te
Atatürk Havalimanı’nda Türkiye’ye giriş için hiçbir evrak ibraz
etmeyen bir kargo uçağında 1,5 ton altın olduğu tespit edilmişti.
Uçaktaki altının üçte birinin İranlı bir şirkete ait olduğu
söyleniyordu. Mühürlenen uçak 18 Ocak’ta yine hiçbir işlem
yapılmadan Dubai’ye hareket etti. Olayda siyasilere 1,5 milyon
dolar rüşvet verildiği iddia ediliyor şimdi.
PARALEL DEVLET
İRAN
Ülkenin en önemli bankalarından biri bakan çocuklarının
aracılığıyla İran’a yönelik BM ambargosunu delebiliyorsa; İran’a
ait olduğu kaynak ülke tarafından belirtilen altını taşıyan bir
uçak ülkenin en büyük havaalanına evraksız inip, kayıtsız
kalkabiliyorsa; İran parası siyasilerin banka hesaplarını
doldurabiliyorsa; şimdiki Büyük Rüşvet Operasyonu ile direkt
alakası var mıdır bilinmez ama Türkiye Aleviliği ile İran Şiası
arasındaki tarihî uçurum gün geçtikçe kapanıyorsa; Türk
üniversitelerinin ilahiyat fakültelerinin lisansüstü kadrolarında
İranlı kız ve erkekler mut’a nikâhı propagandası yapıyorlarsa varın
paralel devlet kim, illegal örgüt kim, içeride uzantısı olan dış
mihrak kim siz karar verin.
ŞAH DİYEN CEMAAT DEĞİL ŞAH
İSMAİL
Kimse başkasının günahlarından dolayı hesaba çekilmez. Ezelî
hükümdür. Ancak bataklıktan geçenin dâmenine çamur bulaşması
kaçınılmazdır. Biz de ister istemez, Gezi olaylarında yakalandığı
söylenen İran uyruklular neredeler; o sıralarda PKK ile bilgi
paylaşımı yaptıkları tespit edilen ve gözaltına alınan İran
ajanları ne oldu; İran’ın nükleer projesi konusunda bütün dünyayı
karşımıza alarak BM Güvenlik Konseyi’nde hayır oyu kullanmış
olmamızda haklı gerekçelerin yanı sıra dikkate alınmış “duygusal”
sebepler de olabilir mi; Suriye politikası konusunda bunca
ayrıştığımız Tahran ile ilişkiler nasıl oluyor da hep iyi
tutuluyor; böylesine içimize nüfuz etmiş bir rejime petrol ve
doğalgaz kaynakları konusunda bağımlı kalmamak için devreye
alınabilecek tedbirler niye alınmadı; rüzgar ve güneş enerjisi
ihalelerini kim, niye geciktirdi gibi soruları sormaya hakkımız
olur.
Sahi İran’da bizim herhangi bir nüfuzumuz, anlamlı bir saha hâkimiyetimiz var mı? Altı asırlık İdris-i Bitlisî rejimi çöküyor mu yoksa?
“Şah” diyen Cemaat değil de, Şah İsmail olmasın!