Zaman yazarı Erdoğan ve Davutoğlu'nu yerden yere vurdu
Abone olZaman yazarı A. Turan Alkan, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından Başbakan Davutoğlu'na çok konuşulacak sözler kaleme aldı.
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu için zehir zemberek, ironiyle dolu bir yazı kaleme aldı.
Alkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından yazdığı yazıda, Gazi Mustafa Kemal ile İsmet İnönü arasındaki görev hikayesinden yola çıkarak Davutoğlu'nun Erdoğan tarafından 'pasifize' edildiğini ileri sürdü. Alkan, Erdoğan'ın davutoğlu'na adeta 'iş bölümü' adı altında hiçbir konuda esneklik sağlamayacağını , haberi olmadan bir şey yapmasına müsade etmeyeceğini ve üstünlük kuracağını ileri sürdü.
İşte Alkan'ın olay yaratacak, ironi dolu o yazısı:
Hoşgeldin Ahmetçiğim, nasılsın; mutlusun mu? Aferin. Ben de iyiyim çok şükür diyeceğim ama huzur kalmadı be.
...
"CÜR'ETE BAK AHMETÇİĞİM..."
937’de biliyorsun Mustafa Kemal, başvekili İnönü’yü azlediyor. Güyâ İnönü diyesiymiş ki Kemâl Paşa’ya, “Sen bana güvenmiyor da başkalarından soruşturuyorsun. Etraftakiler aleyhimde tezviratta bulunuyorlar. Sofradan emirler alıyoruz ve bu yüzden büyük sıkıntılara düşüyoruz vik vik vik.” Bak bak bak, cür’ete bak Ahmetçiğim. Başvekil, reisicumhura posta koyuyor resmen yaa! ...
Kulağına küpe olsun, çok ibretler var bu hadisede; anladın? Güzel.
"HABERİM OLMADAN HİÇBİR ŞEY YAPMIYORSUN..."
Benim işbölümü planım şöyle şimdi Ahmetçiğim, çok basit: Haberim olmadan hiçbir şey yapmıyorsun, hatta hiçbir şey yapmasan daha iyi... Açık ve net! Zaten ânında haberim olur. Bu arada, artık mühür bana geçti diye zinhar yakın çalışma çevrende yeni atamalara filan da kalkışma ha! Zaten güvenilir arkadaşlardır. Yahu bu arada sen ayakta kaldın, gel şöyle, çekinme; otur! Ellerini de göbeğinde kavuşturma, salıver, rahat et. Ne diyordum, Gâzi hata yaptı diyordum. Biz öyle yapmayacağız. Bana ulaşamazsan danışman arkadaşlar müsait olurlar. Her zaman arar, bilgi verirsin, istişare ederiz.
...
"BEKİR'İ HOŞ TUT"
Bekir’i hoş tut, Dâhiliye’ye hiç karışma. Parti teşkilatını özellikle rahat bırak, ilgilenirim ben. Bol bol gez, serbest fakat gezilerden iki gün önce haber ver. Diyeceksin ki, ee ben ne işe yararım? Olur mu hiç Ahmetçiğim, yapılacak dünya kadar iş var. Meselâ Ahilik Haftası’nı ne güzel kutladın, çok beğendim. Sık sık garip kıyafetlerle, ilginç şapkalarla poz ver. Benim mesela böyle elli farklı pozum vardır.
Kamuoyu sever böyle tuhaflıkları, kahvede konuşur yârenlik ederler. Muhalefete de pek sataşma; ben haklarından gelirim onların.
...
"YALÇIN'A SOR YERİNİ SÖYLER..."
Yeni odanda pencere kenarında güzel bir minyatür Japon ağacı saksısı olacak; tembih et zırt-pırt sulamasınlar onu. Özel vitamini var. Yalçın’a sor, söyler yerini. Haftada bir vitamin verilecek. Klimayı da çok açtırma. Ha bu arada hitâbetin iyi, beğendim de cümlenin sonuna gelen re’leri, rrrr diye çok şeddeliyorsun. Bayramlarda kahramanlık şiiri okuyan ilkokul çocukları gibi konuşma, olmuyor. Ha, eski konuşmalarımı boş vaktinde oku. Önemli şeylerdir onlar, benim hitabet videolarını seyret Yuğtubeden, yasaklamadık değil mi... iyi, faydalı olur.