Zaman yazarı coştu! Cemaat bunu yapacak mı?
Abone olHükümet kanadından ve medyadan gelen cemaate yönelik aşağılamalara karşı cemaat tabanını dava açmaya çağırdı.
Zaman si yazarı Abdullah Aymaz, cemaate yapılan hakaretlere yönelik tüm tabanı dava açmaya çağırdı. Cemaatin üyelerine tarihten de örnek veren yazar, harekete geçirmek için onları canevinden vuracak yazı kaleme aldı.
Aymaz önce 1960 darbesi sonrası Nurcularla, darbeci paşalar arasında yaşanan ve mahkemeye taşınan olayı da adeta cesaret vermek için örnekledi:
1963 senesinde Doğu Menzil eski Komutanı Korgeneral Faruk Güventürk, gazetelere beyanat vermiş “Nurcular yeşil komünisttir. Rusya’dan para alıyorlar” demişti. Buna karşı Mustafa Birlik ve Ahmet Feyzi Kul da aleyhinde “Sen neyin paşasısın, neyin maşasısın?” diye yazılar yazmışlardı.
Orduya hakaretten mahkemeye verildiler. Onlar da “Yazılarımıza dikkat edin, biz kahraman ordumuzu övüyoruz; ama bu iftiracı paşa aleyhine söz söylüyoruz. Yazımızda asla orduya hakaret yok.” diye cevap verdiler. Arkadan ayrıca “O paşa bize iftira etti.” diyerek mahkemeye verdiler. Hâkim “Sizin nurcu olduğunuzu nereden bilelim?” deyince, öbür celseye emniyetten delillerle geldiler. Ahmet Feyzi Ağabey de köylerinin muhtarını delil olarak getirdi. Hâkim muhtara “Sen bu Ahmet Feyzi Kul’un nurcu olduğuna şâhitlik yapar mısın?” diye sordu. Muhtar da “Hâkim Bey!.. Bu Ahmet Feyzi Efendi’nin nurcu olduğuna bütün Ege Ovası şahit, bir sen mi bilmiyorsun?” deyince salonda gülüşmeler oldu. Her şeye rağmen, o paşayı iftirasından dolayı mahkûm ettirdiler…
NURCULAR 27 MAYIS PAŞASINI MAHKUM ETTİRDİLER
Düşünelim o 27 Mayıs ihtilalinden sonra, Başbakan ve bakanların askeri vesayet altında asılmalarının ardından oldu bu mesele… Evet Kayseri’de 6. Kolordu Doğu Menzil Komutanı Güventürk’ün o zaman astığı astık, kestiği kestik. Çünkü adam rahmetli Menderes’i vaktinden evvel asan üç kişiden birisi… Yani o vesayetin baskıları devam ederken İzmir’de mahkeme Doğu Menzil komutanı olan Paşa’yı mahkûm etti…”
TEKER TEKER DAVA AÇIN!
Şimdi birileri kalkıp size çete ve gizli örgüt elemanı, dışarıdan beslenen ve idare edilen yıkıcı ve bölücü teşkilat, sahte peygamberin ve âlim taslağının peşinde giden uyuşturulmuş Haşhaşinler diyorsa, mutlaka bunun hesabını Mahkeme huzurunda vermek zorundadır. Onun için bütün eğitime adanmış gönüllüler, teker teker bu iftiraları yapan ve bu can yakıcı yakıştırmaları alınlarına yapıştırmaya çalışanları mahkemeye vermelidirler. Böylece tarihe not düşmek suretiyle bazılarını ifşa ve deşifre etmiş olacaklardır.