Zaman ters köşe yatırdı
Abone olHerşey Zaman gazetesinin MB'nin Başkanı için ortaya attığı bir isimle başladı. Olan yine o isme oldu...
Merkez Bankası'nda atama kirizi sürüyor. Sezer'in Başcı'yla
ilgili olarak, "Kararname Köşk'te yok!" sözleri, tüm medyada büyük
hayal kırıklığı yaşattı. Zaman'la başlayan bu "sanal gerçeklik" en
çokta Başcı'yı üzdü...
İşte medyadan bazı notlar...
Melih Utku
Yeni Şafak
www.yenisafak.com.tr
Medya 2ters köşe"
Askerde anlatılan bir anekdot vardır. Kışlanın her yerine hâkim
gizlilik esası, tabiatıyla fısıltı gazetesinin etkili bir şekilde
çalışmasına sebep olur. Erin biri bir gün şaka niyetine ortaya
"Askerlik kısalmış" gibi asparagas bir haber atsın, bu haber
kulaktan kulağa öyle bir yayılır ki, şakayı başlatan er bile bunu
başkalarının ağzından duyduğunda kendi yalanına inanır.
Ne yazık ki, bu olayda da necip medyamız kendi başlattığı furyaya
bir müddet sonra kendi inandı. Şimdi ise Başçı ismi etrafında
koparılan yaygaranın boşuna olduğunu duyunca suçu hükümete
atıyor.
Her şey Zaman gazetesinin bir haberiyle başladı. Ardından Erdem
Başçı Merkez Bankası Başkanlığı'na vekaleten atandı. Nihayet Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın Köşk'e çıkması ile süreç hızlandı. Medya bu
süreci bir şekilde okudu. Yanlış okudu, yanlış varsayımlar üzerine
yanlış bir analiz yaptı. Önce yorumlar ve rivayetlerle başlayan
süreç, o kadar çok işlendi ki, medya kendi namına bu işe sanal bir
gerçeklik kazandırdı. Bu sanal gerçekliğin yıkılması, medya için
bir şok oldu.
-----------
Erdal Sağlam
Hürriyet
www.hurriyetim.com.tr
Erdem Başçı şimdi ne yapacak
Erdem Başçı bu hataları sonradan anlayıp gönül
almaya çalıştı ve o günden sonra kamuoyuna çıkmamaya özen gösterdi.
İlk gün "Ben ekonomiyi oğlumdan daha iyi bilirim" diye demeç veren
babasını de engelledi ve ilk furyadan sonra sesi soluğu çıkmadı.
Ancak bildiğimiz başka bir şey daha var ki; ilk günden sonra sütre
gerisine çekilen Başçı, Başkan olacağından emin bir biçimde Merkez
Bankası’ndaki birimlerden brifingler almaya başladı. Tekrar Başkan
Yardımcılığına döneceğini bilse, bu hatayı da yapar mıydı?
Öğrendiğimiz kadarıyla Başçı, önceki gün televizyonlarda
Cumhurbaşkanlığı’nın "Erdem Başçı’nın Kararnamesi bizde yok"
deyince şok oldu. Yani Başkanlık için kararnamesinin
Cumhurbaşkanı’nda olduğunu sanıyordu, kimse ona "Senin kararnamen
değil, Adnan Büyükdeniz’in kararnamesi imzada" dememişti. Bunu
yapan da okul arkadaşı olan Babacan’dı. Babacan’ın bir sözüyle
Bilkent’teki görevinden ayrılıp bürokrasiye geçmiş, bu nedenle
eşinin açtığı danışmanlık şirketini kapatmış, artık
iktisatçılığından çok AKP’liliği ile tanınır olmuştu.
Kendisine verilen söz başkanlıktı. Hatta bu arada Başçı’yı bu
göreve hazırlamışlar, bazı bakanlar "İçeriden şu genel müdür
yakınım var onunla temasa geç" demişti. O da hiç bilmediği
"içeriden gizli bilgi alma" işlerine girmiş, daha sonra da göreve
geldiği ilk gün kendisine yardım eden bakan yakınını, hukuk birimi
"olmaz" demesine rağmen Başkan Yardımcısı Vekili olarak atamıştı.
Bu hareketi şimdiye kadar hep iyi geçindiği banka çalışanları
tarafından tepki görmüş, hiç istemediği halde "kötü adam"
olmuştu.