Artık dönme değil, teslim olma değil, teslim edilme
zamanıdır.
Ülke olarak yaşadıklarımıza “eyvallah” demek
zaten mümkün olmadığı gibi, bize yaşatılanlara ve buna sebep
olanlara da sabrımızın devamı hiç mümkün değildir.
Velhasıl ana kuzularımızın, kınalı kuzularımızın biz evde rahat
uyurken sınırlarımızda nöbet bekleyen yavrularımızın gözümüzün
önünde bu derece gerzekçe kullanılmalarına da
“dur” deme zamanıdır.
Bu memlekete bir nebze huzur sağlamak için; her gün onlarca
kınalı kuzular ölüp, adları bir iki gün içinde silinirken,
tarihe sadece sayı olarak geçmiş şehitlerimiz bazı
savaşlardaki kayıpları geçmiş iken, yine de hiç durmadan, bir
saniye düşünmeden “her şey vatan
için” diyerek teröristlerle savaşan, ölümü değil
vatanını düşünen yavrularımıza darbe girişimi nedeniyle
yaşananları yaşatanları ve de buna neden olanları da
affetmeyeceğiz.
ABD yönetimi eğer yalandan (çoğu kişi için) dostluğuna devam
etmek istiyorsa; Fetullah Gülen’i bugünden yarına teslim etmek
zorundadır.
Yeter mi?
Yetmez.
O zatın ABD’de bulunduğu sürece yanına gelenleri, yanında
kalanları, yanından gidenleri, yine o zatın telefonla konuşup,
deyim yerindeyse kuşla haberleştiklerini, yani kim ile
irtibatı varsa, oldu ise alayının listesini de vermek
zorundadır.
Çünkü artık zaman hesap zamanıdır.
Ve kınalı kuzuları kullanan asker müsveddeleri ile birlikte o
müsveddeleri kullananların da çöpe gitme zamanıdır.
Ve tabii ki Türk milletinin artık darbe marbe gibi demokrasi
dışı oyunlara gelmeyeceğini gösteren tüm sağduyulu herkese
teşekkür ederken, o ulvi değerlerini; fırsattan istifade
ederek kullanan, kullanmaya çalışan ve yaşanan kargaşadan güç
alarak asker boğazı kesen şerefsizlerin de en ağır cezayı
almaları şarttır.
İşte o zaman ülke vicdanımız biraz ama az biraz nefes
alabilecektir.
İşte o zaman “darbelere hayır,” diyen demokrasi
sevdalı ruhlar yaşanan kötü şeyleri unutmayacak ve demokrasiye
daha sıkı sarılacaktır.
İşte o zaman boşuna ölen emir kulu kınalı kuzularımızın ruhları
rahat edecek, bundan sonra asker olacak yiğitlerimiz de aynı
milli sevda yolculuğuna gözlerini kırpmadan gitmeye
devam edebileceklerdir.
O yüzden zaman dönme zamanı değil, zaman teslim edilme ve
yargılanma zamanıdır.
Zaman Fetö’nün sonudur…