Zalime ’zulmediyorsun’ diyebilmeliyiz
Abone olGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Mısır’daki olaylarla ilgili, “Batının değerleri içerisinde demokrasi vardı. Avrupa Birliği ile...
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Mısır’daki
olaylarla ilgili, “Batının değerleri içerisinde demokrasi vardı.
Avrupa Birliği ile Kopenhang kriterlerinin birincisi buydu. Peki
demokrasi nerede tezahür edecek. Seçimle iş başına gelmiş, yüzde
50’den fazla oy almış biri darbe ile uzaklaştırılıyor. Ama
darbeciye darbeci diyemiyorlar” dedi.
Bazı ziyaretlerde bulunmak ve açılışlara katılmak üzere Van’a gelen
Bakan Eker, AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Partililerle
bir araya gelen Bakan Eker, barış sürecinin bölgede hem Van’ı imar
etmek, kalkındırmak, altyapısını ve üst yapısını geliştirmek adına
bir çaba olduğunu belirtti. Bölgede ekonomik hayatın canlanması,
işsizlikle mücadele edilmesi, işsizliğin sona erdirilmesi,
refahtan, medeniyetin imkanlarından, nimetlerinden vatandaşların
daha çok nasiplenmesi, daha çok pay alması için ayrı bir çaba sarf
ettiklerini ifade eden Bakan Eker, “Türkiye’nin en can yakıcı, en
önemli meselesinin çözümü ile ilgili Sayın Başbakanımızın
başlattığı inisiyatif ve çözüm sürecinin başarıya ulaşması ile
birlikte bölgenin kalıcı bir huzura ve güvene kavuşması, üzerinde
çalıştığımız en önemli konu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir
siyasi liderin bugüne kadar cesaret edemediği, hiç kimsenin
gerçekte çözmeye yanaşmadığı meseleyi, vatandaşlarımızın desteği ve
duasıyla birlikte çözmek, Türkiye’de akan kanı durdurmak, gözyaşını
durdurmak ve ocakların sönmesine değil tütmesine yardımcı olacak,
bu huzur ve güven ortamını tesis edecek, Türkiye’deki kalıcı barış
ve güven ortamını tesis edecek çözüm sürecinin başarıya ulaşması
bizim üzerinde durduğumuz, Sayın Başbakanımızın hassasiyetle,
titizlikle, inançla, kararlılıkla, büyük bir iradeyle sahiplendiği
ve şu anda yürüttüğü bir projedir” dedi.
75 milyon insanının bu sürece destek verdiğini bildiklerini dile
getiren Bakan Eker, “En çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerindeki kardeşlerimiz bunun çeşit çeşit sıkıntılarıyla karşı
karşıya kaldı. Mesele tek başına altyapı sorunlarından ibaret
değil. Mesele tek başına kamu yatırımlarından, bu bölgenin yıllarca
geçmiş iktidarlar, hükümetler döneminde yeteri kadar istifade
etmemiş olmasından ibaret değil. Bir yerde eğer huzur ve güven
yoksa, bir yerde barış yoksa, bir yerde eğer insanlar hayatlarından
endişe duyuyorsa, bir yerde eğer insanlar geleceğinden kuşku
duyuyorsa, o yerde ne yatırım yapılır, ne de imar inşa faaliyetleri
gerçek değerine ulaşır” ifadelerini kullandı.
Bütün sorunların bir sorunla ilişkili olduğunu, o bir tek sorunun
çözümünde Türkiye’nin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerindeki tüm meselelerin çok daha kolay bir şekilde
çözebilecek duruma gelebileceğine dikkat çeken Bakan Eker, işte bu
meseleyi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geliştirdiği
inisiyatifle çözme konusunda büyük bir irade gösterdiğini söyledi.
İlk defa Ramazan ayında gözyaşlarının olmadığına da dikkat çeken
Bakan Eker, “Hamdolsun Ramazan ayında yüreklerimiz şehit
acılarıyla, saldırılarla, patlamalarla, can kayıplarıyla
sarsılmıyor. Bu önemli bir husus. 30 senedir ilk defa hasretini
çektiğimiz, özlemle beklediğimiz huzur ve güven ortamını şu 6-7
aylık süre içerisinde, bu bölgenin evlatları, insanları tatma
imkanı buldu. Onun içindir ki bu bölgenin insanları, herkesten daha
fazla bu çözüm sürecine sarılmak, onu desteklemek, dualarıyla,
maddi ve manevi destekleriyle yanında durarak, çözümün lehinde
durarak, bunu destekliyor” şeklinde konuştu.
Herkesin aynı derecede barıştan yana olmadığını da ifade eden Bakan
Eker, “Bunu sabote etmek isteyen, bunu engellemek isteyen birileri
olur. Biz bunların olabileceğini baştan beri tahmin ediyorduk. Ama
onlar bir şeye engel olacaklar diye de biz yolumuzdan dönecek
değiliz. Çünkü Sayın Başbakanımız, hükümetimiz bu konuda son derece
kararlı. İnançla, inatla, kararlılıkla Türkiye’nin bütün
vatandaşlarını bir ve beraber görecek, bunları kardeşlik hukukuyla,
sevgi bağı ile birbirine bağlayacak bir ortamın oluşması, teşekkül
etmesi bizim için önemli. Demokratikleşme ve sivilleşme yoluyla
meselelerimizi çözeriz. Kavga ederek, çatışarak, bombalayarak,
molotofkokteyli atarak değil. Çünkü Türkiye son 10 yıl içerisinde
bu meselenin çözümünde geçmiş dönemlerin hiçbirinde olmadığı kadar
büyük adımlar attı. Bizim başlattığımız süreç, aslında son 6-7 ayın
süreci değil. 11 sene önce AK Parti’nin kurulduğu, 14 ağustos 2001
tarihinden itibaren programında yazılı olan süreçtir” ifadelerini
kullandı.
Barış süreci adımlarının zaman zaman engellenmeye çalışıldığını
hatırlatan Bakan Eker, “Biz hızlandık, fakat birileri buna
saldırdı. Birileri sabote etti, birileri provoke etti. Zaman zaman
yavaşlama oldu ama kararlılıkla biz hep buna inandık. Sevgiye,
barışa inandık. Bu milletin insanlarının birbirleriyle sorunu
olmadığını biliyoruz. Ne Kürdün Türk’le, ne Arap’ın Acem’le, ne
Çerkez’in ötekiyle, kimsenin kimseyle sorunu yok, olmadı. Kimin
sorunu vardı? Türkiye’yi yöneten sistemin vatandaşları ile sorunu
vardı. Eksik demokrasi vardı. Hatalı uygulamalar vardı, yanlışlar
vardı. Onlardan kaynaklanan bürokratik oligarşinin getirdiği bir
takım problemler vardı. Bunların hatalı, yanlış uygulamaları vardı.
Vicdanımızın kabul etmediği, etmeyeceği uygulamalar vardı.
Vatandaşlar çeşitli şekillerde ayrıştırılıyor, yasaklanıyor, men
ediliyor, engeller konuluyor, dili yasaklanıyor, konuşması
yasaklanıyor, çocuğuna isim koyması yasaklanıyor, inancına
karışılıyor, giyimine karışılıyor, kuşamına karışılıyordu.
Hayatının bütün alanlarındaki insanların davranışlarını bir
merkezden bir şekilde, tek tipçi bir anlayışla bir kalıbın içine
sokmak isteyen bir zihniyet, bir sistem, bir düzen, vatandaşlarla
sorun haline getiriliyordu. Bizim sorunlarımız bunlardan meydana
geliyordu. Şimdi biz demokratikleşme ve sivilleşme ile
vatandaşlarımızın daha hür, kendini daha iyi ifade edebileceği,
kültürüne, inancı her neyse sahip çıkabileceği, bunu hayata
geçirebileceği daha demokratik, daha sivil bir sisteme artık
sahibiz. Bu çok daha iyi noktaya, çok daha ileri bir noktaya
taşınabilecek durumda. Bizde bunun kararlılığındayız. Bugüne kadar
bu şekilde geldik. AK Parti hükümeti Sayın Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimize hizmet etmeyi şiar edindik
ve bu yönde gidiyoruz. Engelleme çabalarının hiçbirine dönüp
bakmayacağız” dedi.
Dünyanın başka bölgelerinde de bu tür karışıklıların olduğunu
belirten Bakan Eker, “İslam dünyasında da, dünyanın başka
bölgelerinde de bir takım karışıklıklar, bir takım düzenler, bir
takım tertipler, bir takım müdahaleler, bir takım darbeler, bir
takım zulümler maalesef yaşanıyor. Bugün bu mübarek günlerde
Mısır’da askeri darbe oluyor. Batının değerleri içerisinde
demokrasi vardı. Avrupa Birliği ile Kopenhang kriterlerinin
birincisi buydu. Peki demokrasi nerede tezahür edecek. Seçimle iş
başına gelmiş, yüzde 50’den fazla oy almış biri darbe ile
uzaklaştırılıyor. Ama darbeciye darbeci diyemiyorlar. Darbe yapana
sen darbe yaptın diyemiyorlar. Demokrasiden yana olanlar Adeviye
Meydanı’nda oturuyor, başka bir şey yapmıyor. Ne yakıp yıkıyor, ne
Vandalizm yapıyor, ne molotofkokteyli atıyor, ne bir yeri ateşe
veriyor, ne kimseyi taşlıyor, ne kimseye zarar veriyor. Kur’an
okuyor, dua ediyor. Ama bunların üzerine hain eller kurşun sıkıyor.
200 Müslüman katlediliyor. Bu katliama, katliamdır bile
diyemiyorlar. Bütün bunlardan ibret almamız lazım. Biz AK Parti
hükümeti olarak zalime karşı mazlumun yanında olmak durumundayız.
Zalime bu senin yaptığın zulümdür diyebiliyoruz, dememiz lazım.
Filistin’de de, Suriye’de de, Mısır’da da zalime karşı durmak,
mazlumun yanında olmak, hakkın ve haklının yanında durmak bizim
ilkemiz, bizim şiarımızdır” dedi.
Bazı hain düşüncelerin Türkiye’yi de karıştırmak istediğini
vurgulayan Bakan Eker, “Aynı hain düşünce, aynı hain tezgahlar bir
başka şekilde Türkiye’de de engellenmeye çalışıldı. Ama hamdolsun
milletimiz basiretiyle, ferasetiyle, dirayetiyle, hükümetimiz dik
duruşu ile AK Parti’ye güvenen milletimizin desteği ve duasıyla biz
bu badireleri hamdolsun atlattık” şeklinde konuştu.