Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ MOSSAD ajanı mı? Bülent Orakoğlu yazdı
Abone olEski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ve Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, göçmen karşıtı söylemleriyle öne çıkan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın ASAM başkanı olduğu dönemdeki tartışılan İsrail ziyaretini yazdı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, göçmenlerle ilgili açıklamalarıyla gündemden düşmüyor. Özdağ, kin ve nefret tohumları ekme suçlamasıyla karşı karşıya.
Sığınmacı karşıtı "Sessiz İstila" filmini fonladığını söyleyen Özdağ, tartışmaların odağında.
Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, "Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ MOSSAD ajanı mı?" başlıklı bugünkü yazısında Özdağ'a yöneltilen suçlamalara yer verdi.
Orakoğlu, yazısında Özdağ için "MİT görevlisinin Libya’da şehit edilmesini gayri kanuni olarak deşifre eden Ümit Özdağ’ın bu sefer de kirli operasyonlar ile Batı ekseninin Türkiye’yi karıştırmak için kullandığı fonlanmış medya ve vakıflara para tedarik işlemlerini yönettiği iddia ediliyor." ifadelerini kullandı.
"Rant Corporation ile görüşmeler iddiası"
Orakoğlu aynıca MHP Genel Sekreteri Semih Yalçın'ın Twitter'dan yaptığı "Özdağ, İsrail ve Yahudi lobileriyle ve ABD’deki Yahudi think-tank kuruluşu JINSO ile kurduğu gizli ilişkilerin, Rant Corporation ile görüşmelerinin sebebini açıklamalıdır." ifadelerini yazısına taşıdı.
"Mescid-i Aksa’ya gittim, dua da ettim. Ama MOSSAD’a gidip MOSSAD ile görüşmedim. MOSSAD’cılarla görüşmüş olabilir miyim? Tabii görüşmüş olabilirim"
1999 yılında Stratejik Araştırma Kuruluşu ASAM'ı kuran ve başkanı olduğu dönemde Özdağ'ın İsrail gezisini gündeme getiren Orakoğlu, yazısını böyle tamamlıyor:
"Bu ifadeler 15 Aralık 2020 tarihinde Haber Global’de Julide Ateş’in konuğu olduğu programda Ümit Özdağ’a ait. Devamında; “Şimdi bakın ben bir stratejik araştırma kuruluşunun başkanı olarak Rus istihbaratıyla da, Rus Genelkurmayı’yla da, Rus akademik çevreleri ile de, İran’la da, İran askeri istihbaratıyla da, Çinlilerle de, Amerikalılarla da, İsraillilerle de, Mısırlılarla da, hepsiyle görüştüm. Bunu görüştüğünüz zaman askerin asker olduğunu anlarsınız da istihbaratçının istihbaratçı olduğunu her zaman bilmezsiniz, tahmin edersiniz bazen ve evet İsrail’e gittiğimiz zaman, hiçbirine tek başıma gitmedim, hep kadro olarak gittik. Belirli bir düşünce kuruluşu görüşmesi çevresinde yani… Giderken yanımda Türkiye’nin eski hava kuvvetleri komutanı, kuvvet komutanları vardı, eski helikopter filoları komutanı vardı. Eski MGK genel sekreteri vardı. Yani tek başıma gidip turistik tatil yapmadım. Mescid-i Aksa’ya gittim, dua da ettim. Ama MOSSAD’a gidip MOSSAD ile görüşmedim. MOSSAD’cılarla görüşmüş olabilir miyim? Tabii görüşmüş olabilirim, toplantılara geliyorlar ve mesela askeri istihbaratın, İsrail askeri istihbaratının şefi tuğgeneral geldi bir brifing verdi. Brifingi dinledik, ama yanımda da Türk Dışişleri Bakanlığı›nın temsilcisi oturuyordu. Özetle Ümit Özdağ’ın yaptığı her şeyden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bilgisi vardır.’’
"Soylu ne diyor: İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir"
Doğru mu söylüyor hangi tarih, hangi komutanlar. Böylesine önemli konularda isimsiz, tarihsiz konuşmalar buz üzerine yazı yazmaya benzer. Ümit Özdağ; hatırlarsanız yıllar önce birlikte bir TV programına katılmıştık. Ben size ‘Bu değirmenin suyu nereden geliyor?’ diye sormuştum Siz hiç cevap vermeden yayını terk etmiştiniz. Neyi kastettiğimi anlamıştınız. O gün bu gün bu sorunun cevabını vermemiştiniz. Ama artık cevap vermenize gerek kalmadı. İçişleri Bakanı Soylu ne diyor “İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir’’ Başka söze ne hacet!"