Yüzyılın soygunu postayla yapılmış
Abone olCumhuriyet döneminin en büyük tarihî eser kaçakçılığının PTT üzerinden gönderilen kolilerle yapıldığı ortaya çıktı.
İstanbul Paket Posta Merkezi Müdürlüğü’nden 1991’de Avrupa’nın
çeşitli kentlerine postalanan 91 kolide 150 binin üzerinde tarihî
eser olduğu belirtiliyor. Alıcısı olmadığı için geri gelen iki
koliden M.Ö. dönemlere ait vazolar, bronz heykeller, cam koku
şişeleri, yüzükler, Roma ve Hellen devirlerine ait 4 bin 46 adet
eser çıktı. Bir telefon ihbarı üzerine harekete geçen polis,
sahipsiz kolilerin ardında kaçakçılık şebekesi olduğunu belirledi.
Şans eseri Türkiye’ye iade edilen tarihî eserler önümüzdeki hafta
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek. Tarih; 25 Şubat 1991.
Yer; İstanbul Emniyeti’nin Mali Şube Müdürlüğü Kaçakçılık Bürosu.
Telefondaki ses, polise belki de yüzyılın en geniş çaplı
kaçakçılığıyla ilgili çarpıcı bilgiler veriyordu. Aynı kişi, kültür
hazinemiz tarihî eserleri hedef alan kaçakçıların bunları
yurtdışına yasa dışı yollarla çıkarılmasında filmlerdeki sahneleri
aratmayacak yöntemleri kullandığını belirtiyordu. Buna göre,
kaçakçılığın merkez üssü İstanbul Paket Posta Merkezi
Müdürlüğü’ydü. Buradaki bir görevli hediyelik eşya adı altında
yurtdışına çeşitli tarihlerde 91 adet koli gönderir. Görevi kargo
paketlerini kontrol etmek olan bu personel, kaçakçılık şebekesiyle
işbirliği yaparak paha biçilmez pek çok eserin yurtdışına
çıkarılmasına göz yumar. Bu kolilerden son iki tanesi ise alıcısı
belirtilen adreste bulunamadığı için Almanya’dan geri gönderilir.
Olayı ihbar eden kişi, kolilerin Ayhan Taşkıner adlı PTT
çalışanının aracının bagajında bulunduğunu söyler. İhbar üzerine
emniyet güçleri hemen harekete geçer. Söz konusu araçta yapılan
aramada, içi tarihî eserlerle dolu iki koli ele geçirilir. Kolinin
üzerindeki pusulada, Almanya’nın Münih şehrindeki bir adres
yazılıdır. Kolilerden, çoğu sikke olmak üzere Türkiye’nin çeşitli
yörelerinden toplanmış 4 bin 46 eser çıktığında olayın boyutları
genişler. Soruşturmayı derinleştiren polis, elde ettiği bilgi ve
deliller doğrultusunda Paket Posta Müdürlüğü’nde görevli Ayhan
Taşkıner ile kolileri getiren Baycan Gökpınar’ı gözaltına aldı.
Sorgulama sırasında suçlarını itiraf eden iki sanık, bu yolla 91
koliyi yurtdışına gönderdiklerini itiraf etti. Sanıklar sevk
edildikleri mahkemenin 13 Kasım 1991’deki karar duruşmasında ise
5’er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca sanıklara 1 milyon
50’şer bin lira para cezası ve 3 yıl kamu hizmetinden men cezası
verildi. Emniyet kayıtlarındaki konuyla ilgili raporlar,
kaçakçılığın boyutlarını gözler önüne seriyor. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Mali Şube Kaçakçılık Bürosu’nun 4 Mart 1991 tarihli C–2
sayılı yazısında, ele geçirilen iki kolideki tarihî eserler ise
şöyle sıralanıyor: M.Ö. dönemlere ait vazolar, bronz heykeller, cam
koku şişeleri, yüzükler, Roma ve Hellen devirlerine ait pek çok
heykelcik, M.Ö. 1. yy’a ait Suriye–Selevkos Krallığı’na ait bronz
sikke, Bizans hükümdarlarına ait altın ve gümüş sikkelerden oluşan
toplam 4 bin 46 adet eski eser. Uzmanlar, yakalanan eserlerin
Edirne’den Mardin’e kadar birçok yerden toplandığını söylüyor. Daha
çok defineciler tarafından ören yerlerinden çıkarılan ve daha sonra
da tarihî eser kaçakçılarına satılan eserlerden oluşan kolilerin,
Avrupa’nın birçok şehrine gönderildiği ortaya çıktı. Şans eseri
Türkiye’ye geri dönen 4 bin 46 parçadan seçilen tarihî eserler,
Müzeler Haftası dolayısıyla önümüzdeki hafta İstanbul Arkeoloji
Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak. Bugüne kadar yurtdışına
kaçırılan eserleri getirmek için 17 milyon dolar harcayan; ancak
büyük bir kısmını geri getiremeyen Türkiye’nin, bu olayda
yurtdışına kaçırılan 89 kolideki irili ufaklı on binlerce tarihî
eserin akıbetiyle ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığı
belirtiliyor. Tarihî miras açısından dünyanın en zengin
ülkelerinden biri olan Türkiye’de bugüne kadar birçok tarihî eser
hırsızlığı meydana geldi. Yasadışı yollarla Türkiye’den kaçırılan
binlerce eser var; ancak bunların pek azı uzun süren yasal
süreçlerden sonra ülkemize geri getirildi. Anadolu mirasının
yurtdışına kaçırılmaması için Kültür Bakanlığı, başta İçişleri
Bakanlığı olmak üzere birçok kurumla müşterek çalışmalar yapmasına
rağmen tarihî eser hırsızlığının önüne maalesef geçilemedi.
Türkiye’den yurtdışına götürülen Bergama Sunağı’nın; 1991’de posta
yoluyla Berlin’e kaçırılan eserler kadar ilginç ve hazin bir
kaçırılış öyküsü var. Alman Humann’ın 1879’da bir gece yarısı
İzmir’den ‘Comet’ adlı savaş gemisine yükleyerek götürdüğü ve bugün
Berlin’de sergilenen Bergama Sunağı, Türkiye’nin dışarıda bulunan
en değerli eserleri arasında. Kaynak : Zaman