Yüzünüz kızarıyor; ter basıyorsa!
Abone olHerkesin sürekli size baktığını mı sanıyorsunuz? Konuşurken yüzünüz mü kızarıyor? Çevrenizdekiler için 'Ya benden sıkılırsa' diye mi endişeleniyorsunuz öyleyse okuyun...
Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Psikolog
Şebnem Turhan; sıkça görülen ama çoğu zaman ‘kişilik
özelliği’ denilerek geçiştirilen ‘sosyal fobi’ ile ilgili bilgiler
verdi:
Sosyal fobi; toplumda sık görülen, erken yaşlarda başlayan, tedavi
edilmediğinde uzun yıllar devam eden ve kendiliğinden ortadan
kalkma olasılığı çok düşük olan, ‘sosyal ortamlardan korkma’
halidir. Sosyal fobinin temel özelliği; kişinin kendisini göz
önünde hissettiği durumlarda, ‘küçük düşürücü’ bir şeyler yapma
korkusu duymasıdır.
YÜZÜ KIZARIR, TER BASAR
Sosyal fobisi olan kişi; tanımadık insanlarla karşılaşma ya da
başkaları tarafından gözlemlenme ihtimalini düşünerek, belirgin ve
sürekli bir korku duyar. Çekindiği bu toplumsal durumla
karşılaşması, onda korku ve kaygı doğurur. Buna bağlı olarak yoğun
fiziksel yakınmalar da yaşar; terleme, çarpıntı, yüz kızarması,
titreme ve soğuk-sıcak basması gözlenir. Sosyal fobisi olanlar
ayrıca eleştiriye karşı aşırı duyarlıdır, kendine güvenmez, sosyal
ilişki kurmayı başaramaz ve girişken olamazlar.
GÖZLERDEN IRAK DURUR
Sosyal fobik; çekindiği durumun ortaya çıkabilme ihtimali olan
sosyal ortamlardan kaçınır ya da yoğun endişe ve sıkıntıyla bu
duruma katlanır. Korktuğu ortamlara girdiğinde ise geri planda
durur ve çekingen tavırlar sergiler. Örneğin; bir toplulukla bir
yerde otururken diğer insanların onu göremeyeceği, onların
bakışlarından mümkün olduğunca uzakta bir yere çekilmeyi tercih
eder. Aslında yaşadığı bu korkunun aşırı ya da anlamsız olduğunu da
bilir ama yine de korkusunu engelleyemez.
HERKES BANA BAKIYOR, BENDEN SIKILIYOR!
Sosyal fobisi olan kişinin sosyal ortamları tanımlamaları da
farklıdır! Örneğin; sürekli olarak başkalarının kendisini,
davranışlarını izlediğini ve eleştirdiğini düşünür. Bu nedenle
başkalarının ne söylediğini, nasıl davrandığını, hatta
sessizliğinin sonucunu bile kendine mal eder. Kendinin ya karşı
tarafı sıktığını ya da karşı taraftan istenmediğini düşünür ve buna
inanır.
Sosyal fobik; en çok toplum içinde konuşmakla ilgili sorun yaşar.
‘Konuşma’ korkusunu; tanıdık kişilerden oluşan küçük bir grup
önünde konuşmak, otorite konumundaki (patron, öğretmen, müdür vb.)
kişilerle görüşmek, sosyal toplantılara katılmak, toplulukta yemek
yemek, telefonla konuşmak ve ev dışında genel tuvaletleri kullanmak
gibi korkular takip eder. Söz konusu bu durumlardan mümkün
olduğunca kaçınır. Eğer kaçamıyorsa kontrol etmekte güçlük çektiği
aşırı panik, terleme, titreme, yüz kızarması ve nefes darlığı gibi
duygusal ve bedensel belirtiler ortaya çıkar.
Sosyal fobik için yaşam hiç de kolay değildir! Sıkıntılarını
bastırmak için uygun olmayan çözüm yollarına da başvurabilir.
Sosyal fobiklerde alkol ya da ilaç kötüye kullanımlarının hayli
yüksek olduğu gözlenir. Bu durum; sosyal fobiye başka problemlerin
de eşlik edebileceğinin göstergesidir.
İŞE DÜZENLİ GİDEMEZLER, OKULU YARIDA BIRAKIRLAR
Sosyal fobinin bir diğer zorluk çıkardığı alan da; toplum içinde iş
görmeyi son derece güçleştirmesidir. Sosyal fobisi olanların iş
kayıtlarının düzensiz olduğu, devamsızlığın çok görüldüğünü
bildiren birçok araştırma mevcuttur. Çalışmayı başaran sosyal fobi
hastaları da vardır; ancak bu kişiler sosyal fobileri tarafından
kısıtlanır, sosyal ilişkiler kurmayı gerektiren işlerden uzak
dururlar. Sosyal fobi; kişinin aslında sahip olduğu yeterlilikleri
ortaya koymasını engeller ve bir süre sonra da kendisini yetersiz
ve işe yaramaz biri olarak tanımlamaya başlar.
Sosyal fobinin en sık olarak başladığı ya da en üst düzeye ulaştığı
ergenlik döneminin bir özelliği, gençlerin sosyal ilişkilerini
geliştirmeleri gereken bir dönem olmasıdır. Ancak bu dönemde sosyal
fobi, ergenin sosyal ilişkilerini geliştirmesini engeller. Bu
durumdaki genç; içe kapanık, diğer insanlarla neredeyse hiç ilişki
kurmayan ve izole olmuş davranışlar gösterebilir. Aynı sorun eğitim
almayı da etkiler. Kişinin daha düşük düzeyde eğitim almasına ya da
eğitimi yarım bırakmasına da sebep olabilir.
YA DOKTORUM BENDEN SIKILIRSA!..
Sosyal fobiyle ilgili yapılan tüm çalışmalar; bu hastalıkta tanı ne
kadar erken başlarsa, hastalığa eşlik edebilecek diğer psikiyatrik
sorunların da önüne geçilebileceğini vurguluyor. Ancak sosyal fobi
hastalarının çoğu, yardım almak istemiyor ya da tedaviye geç
başlıyor. Yapılan araştırmalara göre; toplumdaki fobik
rahatsızlıklara sahip olma yüzde 10 oranında görünse de bu oranın
yüzde 25 civarında olduğu düşünülüyor. Bunun sebebi; fobik
rahatsızlıkların belirtilerinin kişilik özelliği olarak
değerlendirilmesinden kaynaklanıyor. Sosyal fobisi olanlar,
hastalığın belirtilerini kendi kişilik özellikleri olarak
değerlendirebiliyor. ‘Ben biraz çekingen biriyimdir, tanımadığım
insanlarla konuşmayı çok fazla sevmem’ gibi ifadelerde
bulunabiliyorlar. Bu nedenle fobilerin tedavileri için bir uzmana
başvurma oranı da düşüktür.
Sosyal fobiklerin doktora başvurmamasının olası nedenlerinden biri
de; hastanın doktoruyla da kuracağı sosyal ilişkiden kaçınmasıdır!
Çünkü sosyal fobik için doktor da; eleştiren, onun saçmaladığını
düşünen, kendisinden sıkılan özelliklere sahip biri
olacaktır!..
ERKEN TANIYLA ATLATILABİLİR
Nedenleri halen araştırılan sosyal fobide, genetik ve çevresel
faktörlerin hastalığın oluşumunda etkin rol oynayabileceği
düşünülüyor. Çevresel faktörler arasında çocuk yetiştirme
tutumları, model alma, kısıtlı sosyal alıştırmalar ve çocukluk
dönemi olumsuz yaşantıların olması sıralanabilir. Nedenlerinin çok
net şekilde belirlenmemesine rağmen, sosyal fobi tedavisi mümkün
bir hastalıktır ve her hastalıkta olduğu gibi erken tanı önem
taşır. Söz konusu belirtilere sahipseniz en yakın zamanda bir
uzmana başvurmanızda fayda var.
KADINLAR VE BEKARLAR
DAHA FOBİK OLUYOR!
Sosyal fobi; diğer kaygı bozukluklarına oranla daha erken dönemde,
genellikle de kişiliğin ve sosyal becerilerin henüz gelişmekte
olduğu ergenlik döneminde başlar. Zaman zaman da çocukluk döneminde
başladığı ve ergenlik döneminde en üst noktaya ulaştığı da
gözlenir.
Cinsiyet açısından bakıldığında ise; sosyal fobinin kadınlarda
erkeklere oranla daha fazla olduğu gözlenir. Bunun yanı sıra bekar,
ayrılmış ve boşanmış kişilerde de evlilere oranla sosyal fobi daha
fazla görülmektedir.
Sosyal fobi; tüm sosyal ortamlarda gözlenebileceği gibi kişinin göz
önünde olmaktan korktuğu bazı özel, performans gerektiren
durumlarla da sınırlı olabilir.