Yüzün gülsün, ömrün uzasın

Duke Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Beverly Brummett'in yaptığı geniş çaplı bir araştırmanın sonuçlarına göre, neşeli bir yaşam süren kalp hastalarının yaşam süresi asık suratlı olanlara oranla daha uzun. Uzmanlar pozitif duyguların yaşam süresini uzattığını ve ‘‘duygu-kalp hastalığı bağlantısı’’nın mucizevi değil, biyolojik temellere dayandığını böylece bir başka araştırmayla daha kanıtlamış oldular. Brummett'e göre duygusal çöküntülerden uzak durabilmek son derece önemli. Mutlu insanların ‘‘cortisol’’ gibi stres hormonlarını salgılama ihtimalleri daha düşük. Oysa bu stres hormonları trombositleri yapışkan hale getiriyor, kanı kalınlaştırıyor ve koroner damarları zorluyor, yani kalp-damar hastalıkları yönünden büyük risk oluşturuyor. Buna stresten kaynaklanan yüksek tansiyon da eklenince risk daha da arttırıyor. Kısacası duygular insanları fiziksel yönden de etkileyerek yaşam süresi üzerinde önemli bir rol oynuyor.