Yüzen taksi trafiğe karşı
Abone olÖncelikle İstanbul'da çalıştırılması düşünülen Deniz Taksi, trafiğe takılmadan, sizi gideceğiniz yere götürmeyi amaçlıyor. Üstelik TV izleyip, gazete okuyarak...
İstanbul gibi kara ulaşımının kimi zaman "felç" düzeyine
ulaştığı bir kentte, genel olarak randevu vermek ya da bir
toplantıya yetişmek, dünyanın en zor kararlarından biri olsa
gerek... Önce randevu yerine nasıl gideceğinize karar vermeniz,
gideceğiniz yolları belirlemeniz, ardından yol durumunu tahmin
etmeniz, ona göre tahmini bir gidiş zamanı hesaplamanız, hatta
gerektiğinde kullanılmak üzere alternatif yol güzergahları
saptamanız gerekir. Bu da yetmeyebileceği için, muhakkak şarjı dolu
bir cep telefonu da, randevu için gereken hazırlıkların içinde yer
almak zorundadır... Tabii bunlar, normal yollardan, örneğin bir
taksiyle gidecekler için geçerli. Peki, şöyle sizi bir telefon
mesajıyla, en yakın deniz kenarından alıp, trafik sıkışıklığının
"en az" yaşanabileceği yoldan, deniz yolundan ulaştıracak bir taksi
olsa... Siz giderken televizyon seyretseniz veya gazete okusanız.
Fena mı olurdu? "Eh iyi olurdu" diyenlere, alternatif bir taşıma
konsepti sunan "Deniz Taksi", işte böyle benzer düşüncelerle ortaya
çıkmış. Yani, insanlara daha fazla bireysel özgürlük sunmak ve
İstanbul'un trafiğini hafifletmek gibi... Zira Deniz Taksi'nin
proje babası Kerem Güvenç, Türkiye'de, özellikle de İstanbul'da
ulaşım için denizlerin yeterince kullanılmadığını düşünüyormuş.
Sonuçta tasarım, proje derken, ilk prototip üretilmiş ve
Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen "Boot 2005" fuarında
sergilenmiş. Büyük ilgi gören Deniz Taksi'ye, Amerika ve bazı
Avrupa kentlerinden de "kısmet" çıkmış... Teknoloji Holding'e bağlı
"T-Design" tarafından hazırlanan projeyi, şirketin Genel Müdürü ve
Deniz Taksi'nin yaratıcısı Kerem Güvenç'ten dinledik. Heyecanla, en
ince detaylarına kadar anlatan Güvenç, bunun sadece bir araç değil,
yönetim ve uygulama biçimiyle de kapsamlı bir proje olduğunun
altını çiziyor. Öncelikle Deniz Taksi'ye "nasıl binileceğine"
açıklık getirelim. Bunun iki yolu olacak. İsterseniz, normal
şekilde, sahildeki ana duraklardan birine gidip biniyorsunuz. Ya
da, telefonla çağırıyorsunuz. Bu durumda dilerseniz evden alınıp,
en yakın Deniz Taksi durağına götürülüyorsunuz. Aynı şekilde,
indiğiniz yerden gideceğiniz yere kadar da sizi normal bir taksiyle
bırakıyorlar. İstediğiniz anda Deniz Taksi bulamama riski yok gibi.
Zira boş olan taksiler, GPS (Global Konumlandırma Sistemi)
yardımıyla yoğunluk olan ya da taksi olmayan duraklara
yönlendiriliyor. Üstelik proje için de, İstanbul'un 260 km'lik
deniz sahili boyunca 60 ana durak belirlenmiş. İnişi-binişi kolay
Deniz Taksi'nin yanaşması, yolcu binişi ve kalkışının güvenli
yapılması için özel bir iskele sistemi geliştirilmiş. Bu iskeleye
yanaşan Deniz Taksi'ye, özel platformundan inip-biniyorsunuz. Yani
dertsiz. Dalgaları da pek dert etmeyin, zira proje aşamasında o,
çoktan düşünülmüş. Bu nedenle İstanbul'un dalga yükseklikleri,
dalga aralıkları gibi bilgiler hesaplanarak inşa edilecekler...
Zaten yolcular sigortalı olacak. Aracın kendisini merak edenler
için de hemen söyleyelim, içinde yolcunun da ayarlamasına olanak
tanıyan klima sistemi, emniyet kemerli koltuklar, TV-video,
bilgisayar kullanmaya olanak tanıyan bağlantılar, çocuk ve
engellilerin arabaları için özel bölme gibi özelliklerin yanında,
iyi izole edilmiş, mümkün olduğunca sessiz bir ortam da düşünülmüş.
Yaklaşık 10 kişilik bir grubu taşıyabilecek kapasitesi var.
Üstelik, çevreyi kirletmeyecekmiş. Peki ya ne zaman? Bu sorunun
yanıtını, yine Güvenç veriyor. İstanbul Belediye'siyle çalışmalar
sürüyormuş ve sonuçlanması halinde ilk seferler, 5-6 tekneyle bu
yıl içinde başlayacakmış. Ayrıca Eskişehir (Porsuk Çayı için),
Antalya ve İzmir'le de görüşmeler yapılıyormuş. Sistemin
altyapısını ise, tamamen şirket üstleniyor. Günde 10-15 bin kişiyi
taşıması düşünülen Deniz Taksi'lerin, ileride "taksi-dolmuş"
versiyonu da düşünülüyor. Fiyatlandırma, normal "kara
taksileri"ndeki gibi olacak. 10 kişi alabildiği için, fiyat, normal
taksilerden daha ucuz bile olabilecek. Örneğin Kabataş'dan
Kadıköy'e gitmek için 10 YTL civarında ödeyeceksiniz. Üstelik TV
seyrederek, ya da kola içerek gideceksiniz... T-Design, Deniz
Taksi'nin ardından, başka projeler de üretiyor. Bu aracın "Deniz
Ambulansı", "Deniz Taksi Polis", "Arama Kurtarma", "Sahil Güvenlik"
için olanlarını da üretmek gibi... Yazı: Çağnur Hatipoğlu Kaynak:
Milliyet