Yüzde 10 barajıyla ilgili son söz
Abone olBaşbakan, AB süreci ve % 10 barajıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. AB sürecinin devam ettiğini belirten Erdoğan, seçimlerde barajla ilgili son sözü söyledi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'deki gelişmeler nedeniyle
Türkiye'nin programı aksatmayacağını ve sürecin aynı şekilde devam
edeceğini belirtti. Rize Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi
yapılan Denizciler Caddesi'nde incelemelerde bulunan Erdoğan, daha
sonra, basın mensuplarıyla sohbet ederek, sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, ÖSS'de meslek liselerine uygulanan katsayının
değiştirilmemesiyle ilgili soruya karşılık, ''YÖK Genel Kurulu'na
Milli Eğitim Bakanı başkanlık edecek. Bu, normalde olan bir şey
değildi. İstiyoruz ki soruna kendi içlerinde çözüm ulabilsinler''
dedi. Erdoğan, AB'de yaşananlarla ilgili bir soru üzerine de AB'ye
gidiş-gelişlerin artacağını, gerek kendisinin gerek Başmüzakereci,
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın sık sık AB'ye giderek temaslarda
bulunacağını söyledi. Erdoğan, ''Türkiye, Avrupa Birliği'ndeki
gelişmeler nedeniyle programını aksatmayacak. Süreç aynı şekilde
devam edecek'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''Türkiye'nin üyeliği
ile ilgili olumsuz açıklamalar konusunda neler düşünüyorsunuz''
sorusuna da Erdoğan, ''Türkiye'nin tekrar bir şeyi müzakere etmek
gibi bir durumu, konusu yok. AB'nin kendi kendini intiharı olur bu.
Böyle bir şey olamaz. Bu mümkün değil. Biz süreci devam ettirmek
zorundayız. Bu süreç, bugünden sonra da aynı şekilde devam edecek.
Bu konuda farklı bir yere ulaşmamız, farklı bir gelişmeyi tasvip
etmemiz mümkün değil'' yanıtını verdi. Erdoğan, ''AB sürecinin
zorlaşacağını düşünüyor musunuz? Almanya örneği var'' şeklindeki
soruya da şöyle yanıtladı: ''Bu süreç, kolay bir süreç değil.
Sadece Türkiye için değil, diğer ülkeler için de bu süreç kolay
olmadı. Tabi ki zor bir süreç. Bütün mesele, sizin kendinize olan
güveniniz, inancınız. Türkiye güçlü bir ülke. AB konusunda aynı
inançla, geleceği daha iyi bir şekilde dokumaya devam edeceğiz.''
KENDİLERİNİN İNTİHARI OLUR Erdoğan, Almanya'ya kırgınlığı olup
olmadığının sorulması üzerine de şunları söyledi: ''Bizim bundan
sonraki sürecimiz bir müzakere sürecidir. Biz bu müzakere sürecinin
gereği ne ise onu yapacağız. Her zaman söylüyorum, AB insanımızın
yaşam standartlarını yükseltmek için bir medeniyet projesidir.
Fakat AB'yi bir Hıristiyan kulübü olarak görmek isteyenler varsa
kalkarlar bunu açıklarlar. Açıklamaları halinde bu, AB'nin şu
andaki anayasasının zaten değişimi, reddi demektir. Çünkü AB'nin
anayasasına bunu koymak istediler. Ama anayasa hazırlanırken o
zaman AB'nin üyesi olan ülkeler, bunu kabul etmediler. Çok
tartışmalar yapıldı ve reddedildi. Şimdi ise biz Türkiye olarak,
bir siyasal değerler bütünü olarak gördüğümüz için zaten buradayız.
Türkiye buraya katılmadığı takdirde o zaman burası bir Hıristiyan
kulübü olarak kalacaktır. AB'nin bir özelliği de olmayacaktır.
Fakat AGİT'de, NATO'da, Avrupa Konseyi'nde beraber olduğumuz
ülkeler böyle bir yanlışa düşerlerse bu da kendilerinin intiharı
olur.'' YÜZDE 1 ALAN 1, YÜZDE 9 ALAN 9 MİLLETVEKİLİ ALIR Başbakan
Erdoğan, Türkiye milletvekilliği içeren Seçim Kanunu değişikliği
önerisi ile ilgili adım atılıp atılmayacağının sorulması üzerine de
şöyle konuştu: ''CHP dışındaki diğer partiler de (biz böyle bir
şeye varız) derlerse onlarla da konuşuruz. CHP (biz varız) derse,
(olgunlaştıralım) derse, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu
üzerinde de dururuz. Biz Türkiye'nin istikrarı için yüzde 10
barajını şart olarak düşünüyoruz. AK Parti'nin, şu anda yüzde 10'u
değiştirmek gibi bir düşüncesi yok. 550 milletvekilinin 100'ü için
barajı kaldırabiliriz. Yüzde 1 alan 1, yüzde 9 oy alan 9
milletvekili alır, parlamentoya girer. Ama yüzde 20-30 alan da aynı
şekilde bu 100 milletvekilinden payını alır.'' Erdoğan, bir
gazetecinin, ''AB'nin yüzde 10 barajını yüksek bulduğu ve sizin
bundan sonra böyle bir öneriye gittiğiniz söyleniyor'' şeklindeki
sözleri üzerine de ''AB'nin böyle bir siyasi kriteri, Kopenhag
kriterleri arasında yer almıyor. Biz, olmayan AB kriterlerinin bize
dayatılmasını asla kabul etmeyiz. Bunları kabul edilebilir de
bulmuyoruz. Bunların hepsi geçmiştir, böyle olmayan şeyleri bize
dayatmak, bizim işimize gelmez'' dedi. BLAIR'İN SÖZLERİ Erdoğan,
''İngiltere Başbakanı Blair'in Türkiye ile yaptığı olumlu
açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusunu ise şöyle
yanıtladı: ''Olması gereken odur. 'Söz ola, kestire başı' diyorum
ben. Siyasetin omurgalı, kemikli olanını severim ben, diğerini
sevmem. Nedir bu? İlkeli siyaset diyorsak Kopenhag siyasi
kriterleri var, AB müktesebatı var. Ama siz aday ülkelerin
karşısına akşam yat sabah kalk yeni bir şey çıkarırsanız, hele hele
müzakerelere başlayacağınız bir ülkenin karşısına, bu doğru olmaz,
şık olmaz. Biz dürüst siyasete alışığız, bunu bekliyoruz ve
istiyoruz.'' Erdoğan, başörtüsü konusunda yaptığı açıklamalarla
ilgili bir soru üzerine de ''Ben toplumsal mutabakatın
sağlanacağına inanıyorum. Ben toplumsal mutabakatı anlattım''
dedi.