Yüzbaşı kendini savundu
Abone olBir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen Yüzbaşı B.A'nın yargılanmasına başlandı.
Bahçelievler'de bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu öne
sürülen Yüzbaşı B.A'nın yargılanmasına başlandı. Bakırköy 4. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık B.A ile 12 yaşındaki
mağdur Y.A'nın annesi N.A katıldı. Sanığın duruşma salonuna
girmesiyle ağlamaya başlayan N.A, zaman zaman ''pislik'' diye
söylendi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatı Sadullah Turgut'un duruşmanın gizli
yapılması yönündeki talebini reddetti. Duruşmada sorgusu yapılan
B.A, konuya ilişkin bazı ayrıntıları anlatmak istediğini
belirterek, ''Masumiyetim ayrıntılarda saklı''
dedi. Hakkında pek çok insanın karıştığı bir karalama kampanyası
yürütüldüğünü iddia eden B.A, vatanı ve milleti için canını feda
etmekten kaçınmayacak bir subay olduğunu çevresindekilerin
bildiğini kaydetti.
Olayda bazı küçük hesaplar ve şahsi çıkarların söz konusu olduğunu
savunan B.A, son dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılmaya
çalışıldığını iddia etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti başkanı
tarafından davanın konusuna
ilişkin savunma yapması gerektiği hatırlatılan B.A, Beykent
Üniversitesinde Eğitim Yönetimi ve Denetimi konusunda yüksek lisans
yaptığını, hazırladığı ödev için kaynak arayışı içinde olduğunu
anlattı. Olay günü Avcılar'daki kütüphaneye gitmek için evden erken
çıktığını, çalışmalarında kullandığı ablasının dizüstü
bilgisayarını tamire bıraktığını, daha sonra da kız kardeşinin
bisikletini tamire götürdüğünü söyleyen B.A, dönerken olaydan 2
hafta önce tanıştığı üniversitesi öğrencisi genç bir kızı gördüğünü
sanarak peşinden
gittiğini, gözden kaybedince girmiş olabileceğini düşündüğü bir
apartmana girdiğini ve mavi önlüklü bir kız çocuğuyla
karşılaştığını
anlattı.
ÇOCUK BENİ TELAŞLI GÖRÜNCE PANİĞE KAPILDI
Çocuğa ''Abla nerede?'' diye sorduğunu belirten B.A, ''Çocuk beni
telaşlı görünce paniğe kapıldı. Kendilerinin oturduğu yeri
gösterdi. Sonra elindekileri yere atarak 'Benden ne isterseniz
alabilirsiniz' gibi bir şey söyledi. Sonra da yere doğru çöktü.
Belki çocuk daha önce korkutulmuştu'' diye konuştu.
Bunun üzerine N.A, ''Yalan'' diyerek B.A'ya itiraz etti. Çocuğu
sakinleştirmek ve yerden kaldırmak için üzerine doğru eğildiğini,
bu sırada daire kapılarından birinin açıldığını hissettiğini
belirten B.A, ''Üniversiteli kızla ilgili bir şey olursa
açıklayamam diye düşünerek hızlıca apartmandan uzaklaşmak istedim''
dedi. B.A, bunun üzerine bir kişinin arkasından '''yakalayın'' diye
bağırdığını, ardından da 4-5 ''başı bozuk kişinin'' kendisini
kovalamaya ve vurmaya başladığını öne sürdü. B.A'nın anlatımına
karşı N.A, ''Başı bozuk sensin'' diye söylendi. Olay yerine gelen
polislerin yardımıyla kurtulduğunu belirten B.A, fırsatı olmasına
rağmen kaçmadığını, olayda yaralandığı ve mağdur olduğu için polis
merkezine gitmek istediğini anlattı.
B.A, hastanede tedavisinin ardından polis merkezine geldiğinde
gazetecilerle karşılaştığını, kendisini döven kişilerin de haklı
çıkmak için yalancı tanıklar getirdiğini söyledi. ''Polislerin
arayıp da bulamadıkları fırsat'' diyen B.A, polis
merkezinde bulunduğu süre içinde kimsenin olayı sormadığını,
suçlu
muamelesi yaptıklarını öne sürdü.
Subay olduğu için polis merkezinde üzerinin aranamayacağını, buna
rağmen arama yapıldığını söyleyen B.A, inzibata 2 saat geç teslim
edildiğini anlattı. B.A, ''İnzibata götürüldüğümde orayı da gaza
getirmişlerdi. Diğer 6 olayla bağlantı kurulabilmesi için bir
seferberliğe girilmişti'' diye konuştu. N.A da, eski ifadesini
tekrar ettiğini belirterek, şikayetinin devam ettiğini söyledi.
KÜÇÜK MAĞDURUN İFADESİ ALINMADI
Y.A'ya
İstanbul Barosu Başkanlığı tarafından atanan avukat Mehmet Demir,
Y.A'nın adliye içinde olduğunu, zor ikna edilerek getirildiğini ve
dinlenmesini istediklerini kaydetti.
Bunun üzerine mahkeme heyeti başkanı, Y.A'nın babası Y.A'nın
kızının psikolojisinin bozulmaması için duruşmaya getirmeyeceğine
dair dilekçe verdiğini, bu nedenle pedagogun hazır edilmediğini
belirterek, yaşı küçük olan Y.A'nın pedagog olmayan bir ortamda
dinlenilemeyeceğini kaydetti. Avukat Demir, Y.A'nın sanıkla yüz
yüze gelmek istemediğini, bu nedenle dinlendiği duruşmada sanığın
dışarıya çıkarılmasını istediklerini söyledi. Sanık avukatı
Sadullah Turgut ise genetik inceleme yapılması için mahkemeden
alınan kararda, bilirkişinin Adli Tıp Kurumu olarak belirtilmesine
rağmen işlemin Kriminal Polis Laboratuvarında yapıldığını kaydetti.
Bu şekilde mahkeme kararına ve yasaya aykırı davranıldığını
söyleyen avukat Turgut, ayrıca inceleme yapacak bilirkişiye yasaya
aykırı şekilde numune sahibinin kimlik bilgilerinin verildiğini öne
sürdü. Turgut, incelemenin Adli Tıp Kurumu tarafından tekrar
yapılmasını istediklerini bildirdi. Sanığın tutukluluk halinin
devamına, mağdur Y.A'nın gelecek celse pedagog eşliğinde ifadesinin
alınmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İDDİA
Bahçelievler'de 4 Nisan 2006 tarihinde
Y.A'ya oturdukları apartmanın girişinde tecavüze yeltendiği öne
sürülen B.A, aynı apartmanda oturan bir kişinin çevredekileri
uyarması üzerine yakalanmış ve polislerce gözaltına alınmıştı. Bu
olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, B.A'nın ''çocukların
cinsel istismarı'' başlığını taşıyan TCK'nın 103. maddesinin 2 ve
4. fıkraları uyarınca eylemin teşebbüs aşamasında kalması da göz
önüne alınarak 9 ile 16 yıl 9 ay arasında hapis cezasına
çarptırılması isteniyor. B.A'dan alınan örnekler ile çeşitli
zamanlarda 6 kız çocuğuna yönelik tecavüz ve tecavüze yeltenme
eylemlerinden sonra elde edilen örneklerin uyumlu olduğu
kaydedilmişti. Bunun üzerine B.A hakkında 5 olaya ilişkin 4 ayrı
dava açılmıştı.