Yutmaya çalıştığı not ele verdi!
Abone olDoç. Dr. Bilgin Gürateş’in öldürülmesi davasında tutuklu yargılanan sanığın yutmaya çalıştığı not her şeyi açıkladı!
Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Bilgin
Gürateş’in öldürülmesi davasında tutuklu yargılanan Gökhan
Yıldızhan’ın, gözaltına alındığı sırada polisin fark etmesiyle
ağzından çıkarılan bir kağıt parçasındaki yazının çözümü mahkemeye
sunuldu. Kimin tarafından yazıldığı belli olmayan notta
Yıldızhan’ın kesinlikle konuşmaması gerektiği belirtilerek, ağzına
kilit vurmasının istendiği yer aldı. Notu değerlendiren Doç. Dr.
Gürateş’in müdahil avukatları, cinayetin planlanarak ve
tasarlanarak işkence ile hunharca işlendiğini ve perde arkasında
başka kişi veya kişilerin olabileceğini iddia etti.
Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı
olarak görev yapan, 28 Nisan’da ortadan kaybolduktan 3 gün sonra
elleri- ayakları bağlı, kasığından tabancayla vurularak öldürülmüş
halde toprağa gömülü cesedi bulunan Doç. Dr. Bilgin Gürateş
cinayeti davasının ikinci duruşmasına Elazığ 2’nci Ağır Ceza
Mahkemesi’nde devam edildi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı olarak görev
yapan, 28 Nisan’da ortadan kaybolduktan 3 gün sonra elleri-
ayakları bağlı, kasığından vurularak öldürülmüş halde toprağa
gömülü cesedi bulununan Doç. Dr. Bilgin Gürateş cinayetiyle ilgili
’adam öldürmek’ ve ’adam öldürmeye iştirak’ suçlamalarıyla ömür
boyu hapis istemiyle Elazığ 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde
yargılanan tutuklu sanıklar Recai Yıldızhan, oğlu Gökhan Yıldızhan
ile ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan
Abdulkadir Avcı, Semih Avcı ve Öner Yıldız ile tutuksuz yargılanan
Mehmet Yıldırım ve Taha Gökşin Yıldızhan hazır bulundu.
Duruşma, Doç. Dr. Gürateş’in hazırlanan ekspertiz raporunun
açıklanmasıyla başladı. Sanıklardan Recai Yıldızhan’ın "Doçent
Gürateş benden silah almaya geldi. Nasıl çalıştığını sorunca
mekanizmayı gösterirken aniden ateş aldı" ifadesini raporun
çürüttüğü ortaya çıktı. Raporda, cinayette kullanılan kriminal
incelemesinde silahın mermi atış mesafesinin uzak olduğu tespit
edildi.
’AKILLI OL, AĞZINA KİLİT VUR’
Duruşmada cinayetin bir numaralı şüphelisi olarak yargılanan Recai
Yıldızhan’ın olay sonrası yakalanmasının ardından ikinci sorgusu
esnasında, oğlu Gökhan Yıldızhan’ın kağıt parçası yutmaya
çalışırken polisin fark ederek ağzından çıkardığı yazının kriminal
incelemesi mahkemeye sunuldu.
Ele geçirilen kağıt parçalarının polis tarafından birleştirilip
çözümlenen kağıttaki yazılanların sanıklara ait olmadığı, ancak
kimin yazdığı da belli olmadığı belirtildi. Mahkeme sunulan notta
şunlar yazdı: "Gökhan, polisler o...çocuğu. Onlardan arkadaş olmaz.
Sakın tuşa gelme. Seni cereyana bile verseler sakın. Arkadaşların
o....puları araya sokarlar, senin ağzını aramak için onlara para
teklif ederler çözmek için. Akıllı ol ’bilmiyorum’ diyeceksin.
Babanı da yakarsın, sen seni de. Bunlar senin peşindeler,
telefonlarına dikkat et. Hiç kimseye ne sor ne de bir şeyler
öğrenmeye aman ha. Arabaya da binme ne olursa olsun. Bu işler biraz
yatışsın Allah büyük. Hiç kimseye güvenme konuşma akıllı ol. Ben
senden çözecekler diye korkuyorum. Gülcülerle hele hiç görüşme.
Ararlarsa da meşgule at. Konuşma. Onlardan şüphelenirlerse tamam.
Sakın oraya gidip bakmayı düşünme. Pat diye yakalarlar. Ağzına
kilit vur. Ortada gezme. Onun hakkında konuşma. En güzeli sessiz
kalmak. Biraz yerinde dur."
’ATEŞ EDİLDİKTEN SONRA ÖLMESİ BEKLENDİ’
Doç. Dr. Gürateş’in ailesinin avukatları İzettin Demir ile İbrahim
Gök bu gelişme sonrasında yaptıkları savunmada, planlanarak ve
tasarlanarak işkence ile hunharca öldürülerek gömülen Doç. Gürateş
cinayetinin perde arkasında başka kişi veya kişilerin olabileceğini
iddia etti. Avukat İzettin Demir, dinlenen tanıklar, toplanan
deliller ve raporların sonuçlarına göre, Doç. Dr. Bilgin Gürateş’in
birden fazla kişi tarafından öldürüldüğünü, öldürülmeden önce
işkence yapıldığını, silahla uzak mesafeden hedef alınarak ateş
edildikten sonra ölümünün gerçekleşmesi için uzun süre tutulduğunu
belirtti. Demir, maktulün Doç. Dr. olması da dikkate
alındığında ateş edildikten sonra kendisine tampon yapabileceği
veya bağırarak yardım isteyebileceği mümkün olduğu halde
engellendiğini ve bunun da önceden tasarlanarak planlı bir şekilde
birden fazla kişi tarafından yapıldığını, özellikle sanık Gökhan
Yıldızhan’ın ağzından çıkarılan notu yazan kişinin cinayetin bizzat
içinde yer aldığını söyledi. Demir, fakat bu kişinin kim olduğunun
bilinmediğini vurgulayarak, sanıklardan hiçbirine ait olmayan bu
yazının sahibinin araştırılmasını talep etti.
KREDİ KARTI DA ZORLA ALINMIŞ
Gürateş ailesinin avukatlarından İbrahim Gök ise; cinayet sonrası
ölüm gerçekleştikten sonra sanık Recai Yıldızhan’ın, "Çok fazla kan
geliyordu bayılmışım. Ne kadar baygın kaldığımı hatırlamıyorum.
Kendime geldiğimde ölmüştü" savunmasının doğru almadığını söyledi.
Gök, telefon kayıtları incelendiğinde ölümün yarım saat sürdüğünün
anlaşıldığını Recai Yıldızhan ve diğer sanıklar arasındaki telefon
trafiğinin ölüm devam ederken daha da sıklaşarak arttığına, mobil
tespitlere göre sanıkların cinayet mahallinde bir arada hareket
ettiklerinin anlaşıldığını kaydetti. Gürateş’in kredi kartının
zorla alındığını söyleyen Gök, olayda gasp suçunun da olduğuna
dikkat çekti. Gök ayrıca; sanık Abdulkadir Avcı’nın 3 Nisan 2012
tarihli ifadesinde, sanık Recai Yıldızhan’ın ’Bana yanlış yapanın
sonu budur’ dediğini, yanlış demekle neyin kastedildiğinin kısacası
cinayetin nedeninin araştırılarak açığa çıkarılmasını talep
etti.
DURUŞMA HAFTAYA ERTELENDİ
Daha sonra savcı esas hakkındaki mütalaasını vererek, sanıklar Taha
Gökşin Yıldızhan, Mehmet Yıldırım ve Öner Yıldız’ın beraatlerine,
Semih Avcı ve Abdülkadir Avcı’nın suç delillerini yok etmek
suçundan cezalandırılmalarına, Recai Yıldızhan ve oğlu Gökhan
Yıldızhan’ın adam öldürmek suçundan cezalandırılmalarına ayrıca
Recai Yıldızhan’ın ruhsatsız silah bulundurmak suçundan
cezalandırılmasına karar verilmesini talep etti.
Mütalaa karşısında sanık avukatları savunma için süre talep etti.
Bunun üzerine duruşma 25 Temmuz 2012 tarihine ertelendi.