Yusuf Halaçoğlu İYİ Parti'den ayrılışını anlattı: Akşener'i eleştirince 'İstifa ediyorum' cevabını aldım
Abone olİYİ Parti eski Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, partisinden neden istifa ettiğini anlattı. Halaçoğlu, o dönem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirdiğini belirterek, "Buna Meral Hanım'dan 'İstifa ediyorum' cevabı aldım. Sonra herkes koşuşturdu, baktım tekrar genel başkan oldu, ben de istifa ettim." dedi.
Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı ve İYİ Parti 24, 25 ve 26. Dönem Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, TVNET'te yayınlanan Sert Sorular programında Taha Hüseyin Karagöz'ün konuğu oldu.
TVNET canlı yayınına katılan İYİ Parti Eski Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, partiden istifa sürecini anlattı.
Afyonkarahisar'da bir istişare toplantısı yapıldığını ifade eden Halaçoğlu, "Orada bir konuşma yaptım. Dedim ki 'Hani iktidar olmak istiyordunuz, hani yüzde 17,5 kemik oyunuz vardı? Hani cumhurbaşkanı olacaktınız, olamadınız. Ama hala başarılıyız diyorsunuz. O zaman ne farkı kaldı geçmişteki partimizden' dedim. Buna Meral Hanım'dan 'İstifa ediyorum' cevabı aldım. Sonra herkes koşuşturdu, baktım tekrar genel başkan oldu, ben de istifa ettim. Güven tazelemesi gerektiğini söyledim, bundan dolayı uyuşmadık. Bu benim anlayışıma ters geliyor. Ben bir muhalefet partisinin 'Başarılıyım' diyorsa hep muhalefette kalmaya rıza gösterdiğini düşünüyorum." dedi.
"PARTİNİN SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİLER"
İYİ Parti'nin 'Türkiye'yi Türkler yönetmeli' sözüne karşı çıktığını belirten Halaçoğlu, "Partinin tüzüğünde buna karşı çıkan bir anlayış yoktu. Sonra sistemi değiştirdiler. Ben Kayseri 1. sıradan milletvekili adayı gösterdiler. Ben İzmir'de yaşıyorum, gidemediğim yerin adayı olmam dedim. Ben buna rağmen partim için mücadele ettim" açıklamasını yaptı.
"İYİ PARTİ'Yİ KURARKEN ÇOK GÜZEL BİR VİZYONLA BAŞLADIK"
Karagöz'ün "İYİ Parti'ye katıldığınız için pişman mısınız?" şeklindeki sorusuna cevap veren Halaçoğlu, "Hayır. İYİ Parti'yi kurarken çok güzel bir vizyon belirlemiştik. sağcı, solcu, merkezde olmayan bir siyasi yapı olarak belirlemiştik. Bunun için 'vatanseverlik' temeline oturmuş bir siyasi yapıdan bahsediyorduk. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkes kendisini orada bulacaktı. Herhangi bir ayrım yapılmadan herkesin kendisini orada bulacağı bir siyasi yapı olacaktı." şeklinde konuştu.