Yurttan kaçtı defalarca tecavüze uğradı
Abone olYurtta kalan 16 yaşındaki kıza tecavüzle suçlanan 2 şüpheli tutuklandı
Adana'da 31 yaşındaki İrfan K. ile 33 yaşındaki Mustafa
Y., yetiştirme yurdunda kalan 16 yaşındaki D.K.'ya tecavüz
ettikleri suçlamasıyla tutuklandı. Defalarca tecavüze uğradığını
öne süren D.K., zanlıların uyamasını fırsat bilerek ellerinden
kaçtığını söyledi.
Merkez Seyhan İlçesi'nde bulunun Sevgi Evleri'nde kalan D.K., geçen hafta yurt görevlilerinden izin alıp, gezmeye çıktı. İddiaya göre erkek arkadaşı Yunus Y. ile ilişkiye giren genç kız, yurda giriş saatini kaçırınca, geceyi sevgilisiyle geçirmek zorunda kaldı. Kız arkadaşına, "Yanımda kalamazsın, ailem gelecek seni burda görmesinler" diyen Yunus Y., arkadaşları İrfan K. ile Mustafa Y.'yi arayıp, yanına çağırdı. Genç kızın kalacak yeri olmadığını söyleyen Yunus Y., D.K.'ya geceyi geçirebileceği bir yere götürmelerini istedi. İrfan K. da kendi işyerinde kalabileceğini söylediği D.K.'yı otomobile aldı. İrfan K. ile Mustafa Y. işyerine götürdükleri D.K.'ya tecavüz etti.
Genç kızla zorla ilişkiye giren zanlılar, sabaha karşı uykuya daldı. Tecavüzcülerin uyumasını fırsat bilen D.K., işyerinden çıkıp, evli olan ablasının yanına giderek başına gelenleri anlattı. Ablasının şikayetçi olması üzerine Yunus Y., İrfan K. ve Mustafa Y. Ahlak Bürosu ekiplerince gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesinde D.K.'nın "Kendi isteğimle birlikte oldum" dediği Yunus Y. serbest bırakıldı. İrfan K. ile Mustafa Y. ise küçük yaştaki mağdureyle zorla ilişkiye girme ve alıkoyma suçlamasıyla çıkartıldıkları mahkemede tutuklandı.
OĞLUNU ÖLDÜRÜYORLAR SÖZÜ KATİL ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA
TIKLAYIN
[PAGE]Antalya'da mahallenin gençleri tarafından tartaklanan oğlu Ali Rıza Aydınlı'yı kurtarmak isterken iki genci öldürüp, birini ağır yaralayan Abdullah Aydınlı, 'Oğlunu öldürüyorlar' çığlıklarını duyup, oğlunun dövüldüğünü görünce tabancayla ateş ettiğini söyledi.
Ermenek Mahallesi'nde geçen 17 Kasım günü meydana gelen olayda, kızıyla eskiden ilişkisi olduğunu öğrendiği Muhsin İpek'i gören Ali Rıza Aydınlı yumruk yumruğa kavga etti. Bu sırada ruhsatsız tabancasıyla olay yerine gelen Abdullah Aydınlı, oğlu Ali Rıza'nın tartaklandığını görünce ateş açarak Muhsin İpek ve arkadaşı Ali Kemal Gezer'i öldürdü, Abdullah Ağmak'ı ise yaraladı. Tutuklanan Abdullah Aydınlı, ifadesinde tehdit edildiği için tabanca taşıdığını belirterek, "Oğlunu öldürüyorlar" diye bağırtıları duyunca dışarı çıktım. Oğlum gençlerin arasındaydı. Tartaklandığını görünce yaklaştım. Gençlerden biri bana doğru yürüyünce silahımı çektim ve ateş etmeye başladım. Muhsin İpek'in yaralandığını gördüm. Başka kime ateş ettim bilmiyorum" dedi.
MUHSİN TORUNUMLA İLİŞKİYE GİRMİŞ
Olayda hayatını kaybeden Muhsin İpek ile torunu S.'nin birlikte olduklarını duyduğunu söyleyen Abdullah Aydınlı, "Cinsel ilişkide bulunmuşlar. Biz bu konuyu öğrendikten sonra oğlum Ali Rıza sürekli olarak Muhsin ile konuşmak istemişti. Muhsin her defasında sert cevaplar vererek görüşmek istememişti. O günkü kavganın asıl sebebi de bu olaydır. Pişmanım" diye konuştu.
Abdullah Aydınlı'nın önümüzdeki günlerde, 2 kişiyi öldürüp bir
kişiyi yaralamaktan yargılandığı davada hakim önüne çıkacağı
belirtildi.
KOCASIYLA İLİŞKİYE GİRDİ CEZAYI YEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'de yaşayan Gülsüm Rafan, kocası Erdoğan Rafan ile ilişkiye girip boşanmasına neden olan Gülhan Gürtürk'ü yasal faizi hariç 5 bin lira tazminata mahkum ettirdi
Dört yıl önce ikinci evliliğini yaptığı marangoz atölyesi sahibi Rafan'ın başka bir kadınla kendisini aldattığını öğrenen Gülsüm Rafan soluğu Aile Mahkemesi'nde aldı. Boşanma davası açan Gülsüm Rafan, eşinden 500 lira aylık tedbir nafakası, 10 bini maddi 20 bini manevi toplam 30 bin lira da tazminat istedi.
Hakim, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı kocanın ağır kusurlu olduğuna karar verip çifti boşadı. Mahkeme kadına 175 lira aylık tedbir nafakası bağlarken, kocanın eşine 8 bin lira tazminat ödenmesine de karar verdi. Gülsüm Rafan, Gürtürk'e karşı 10 bin lira manevi tazminat istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Hakim, Gürtürk'ü yasal faizi hariç 5 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti.
Yargıtay daha önce benzer davalarda ayrılık nedeni olan kişilerin tazminat ödemesini kararlaştırmıştı.
BU SÖYLENTİ ŞANLIURFA'YI AYAKLANDIRDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde, hırsızlık amacıyla geldikleri ve 2 çocuğu kaçırmak istedikleri iddia edilen 4 kişi, gerginlik yaşanmasına neden oldu.
İlçeye dışarıdan geldiği belirlenen ve Cumhuriyet Mahallesi'nde bir taksiye binen 4 kadının, yolda gördükleri 5 yaşlarındaki 2 çocuğu kaçırmaya çalıştıkları iddia edildi.
Bunun üzerine toplanan çocuğun yakınlarının da bulunduğu vatandaşlar, bu kişilere saldırdı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle kalabalığın elinden alınan zanlılar, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Olayın duyulmasının ardından toplanan çok sayıda kişi, zanlıların "Organ mafyası" olduğunu ve kendilerine verilmesini talep ederek, Emniyet Müdürlüğü önünde beklemeye başladı.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı ilçede gerginliğin yaşanmasına neden olayla ilgili başlatılan soruşturmada, zanlı kadınların başka bir ilden geldikleri ve bunlardan 2'sinin hırsızlık suçundan arandığı belirlendi.
2 kadının eşlerinin de ilçede olduğunun tespit edilmesi üzerine, bu kişilerden aynı suçtan da aranan biri, polis ekiplerince yakalandı.
Zanlıların polisteki ifadelerinde, "Çocuk kaçırma girişimi"ni kabul etmedikleri, arabanın önüne çıkan çocukları yolun kenarına çekmek istediklerini söyledikleri belirtildi.
Bu arada, zanlıların üzerinde 5 bin lira para bulunduğu da öğrenildi.
Yetkililer, gözaltına alınan B.M, D.M, S.M, E.M. ve D.M'nin ilçeye hırsızlık amacıyla geldiğinin değerlendirildiği, "çocuk kaçırma girişimi"yle ilgili henüz bir bulguya rastlanmadığı ve konuyla ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydetti.
Öte yandan Emniyet Müdürlüğü önünde bir süre bekleyen vatandaşlar da yetkililerle görüştükten sonra dağılmaya başladı.
KALABALIK 4 SAATTE SAKİNLEŞTİ
Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nde, 1 çocuğu kaçırmak istedikleri
iddiası üzerine gözaltına alınan ve organ mafyası olduğu
söylentisinin yarattığı gerginlik 4 saat süren çaba sonunda
sonlandırıldı. Şüphelilerin kendilerine verilmesini isteyen
yaklaşık 500 kişilik öfkeli kalabalığı polisi güçlükle
sakinleştirirken, linçten kurtarılarak gözaltına alınan 4'ü kadın 6
kişinin ise hırsızlık için ilçeye geldikleri ortaya çıktı.
Suruç'ta öğle saatlerinde, ilçe çıkışında bir çocuğun kadınlar
tarafından yoldan alınıp otomobile bindirildiğini gören
vatandaşlar, çocuğun kaçırılmak istendiğini düşündü. Mahalle
sakinleri çocuğu kaçırmak istediklerini iddia ettikleri otomobilin
önünü kesip, içerisinde bulunan 4'ü kadın 6 kişiye saldırmaya
başladı. Vatandaşların ihbarda bulunması üzerine olay yerine giden
polis, linç edilmek istenen şüphelileri güçlükle öfkeli kalabalığın
elinden alıp Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirdi.
'ORGAN MAFYASI' SÖYLENTİSİ YAYILDI
Şüpheliler polis gözetiminde İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne
getirilirken, kısa süre içerisinde ilçede gözaltına alınan 6
şüphelinin organ mafyası üyesi olduklarını ve çocuğun organlarını
alma amaçla kaçırmak istedikleri söylentisi yayıldı. Organ mafyası
söylentisinin yayılmasının ardından kısa süre içerisinde 500 kişi
gruplar halinde İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde toplandı.
KALABALIK, ŞÜPHELİLERİ LİNÇ ETMEK İSTEDİ
İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan öfkeli kalabalık,
gözaltındaki şüphelilerin çocuk kaçırmak için Suruç'a geldiklerini
iddia edip kendilerine verilmesini istedi. İlçe Emniyet
Müdürlüğü'ne girmeye kalkışan kalabalık, polislerce engellendi.
Yoğun kalabalık ve gerginlik üzerine Şanlıurfa'dan çok sayıda çevik
kuvvet özel harekat polisi Suruç'a takviye olarak gönderildi.
Zırhlı araçlar ile Suruç'a giden polisler, İlçe Emniyet Müdürlüğü
önünde etten duvar örerek kalabalığın taşkınlık çıkarmaması için
önlem aldı.
HIRSIZLIK İÇİN GELMİŞLER
Gözaltında tutulan birbirine akraba olan Bahar M., Suna M., Döndü
M., Sevda M., Erkan M. ve Sezai M. isimli şüphelilerin hırsızlıktan
sabıkalı oldukları ortaya çıktı. Suruç'a da aynı amaçla
Kırıkkale'den geldiklerini söyleyen şüpheliler, "Hırsızlık
amaçlı olarak buraya geldik. İlçede dolaşırken aniden önümüze çıkan
bir çocuğa çarptık. Küçük çocuğu bunun için yoldan alıp hastaneye
götürmek istedik. Çocuğu kaçırdığımızı düşünenlerin saldırısına
uğradık" dedi.
EMNİYET MÜDÜRÜ SAKİNLEŞTİRDİ
Sorgulanan 6 şüpheli gözetim altında tutulurken, kalabalığı İlçe
Emniyet Müdürü Mehmet Şen sakinleştirmek için çabaladı. Megafon ile
kalabalığa seslenen Şen, şüphelilerin çocuk kaçırma gibi bir
düşünceleri olmadığını ifade edip, polisin her türlü yasal işlemi
sürdürdüğünü söyledi. İlçe Emniyet Müdürü Şen'in uzun süren
çabasının ardından sakinleştirilen kalabalık, yaklaşık 4 saatlik
bekleyişin ardından dağılmaya başladı. Kalabalık akşam saatlerinde
İlçe Emniyet Müdürlüğü önünden ayrılırken, polis olası gerginlik
ihtimaline karşı güvenlik önlemlerini artırdı.
Gözaltında tutulan şüphelilerin ise yarın işlemlerinin
tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilecekleri bildirildi.
AZRAİL'E İKİNCİ ÇALIM
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Edirne'nin Keşan İlçesi'nde kontrolden çıkan otomobil, karşı yönden gelen kamyana çarptı. Kazada 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Kazadan yaralı olarak kurtulan Hulusi Ökten'in, 18 Aralık günü eniştesi tarafından silahla vurularak ağır yaralandığı, tedavi gördüğü hastaneden bugün taburcu edildiği, köyüne giderken yaralandığı öğrenildi.
Kaza, saat 18.30 sıralarında Karahisar Köyü yolu üzerinde meydana geldi. Keşan'dan Enez yönüne giden 44 yaşındaki Hüseyin Eriş'in kullandığı 22 RH 089 plakalı otomobil, Karahisar Köyü Köprüsü'nü geçtikten sonra virajı alamayarak kaymaya başladı. Otomobil, karşı yönden gelen 56 yaşındaki Nihat Ateş'in kullandığı 22 FT 502 plakalı kamyon ile kafa kafaya çarpıştı. Kazanın ardından olay yerinde can pazarı yaşandı. Hurdaya dönen araçta bulunan sürücü Eriş ile otomobilde bulunan 22 yaşındaki Hulusi Ökten ve 28 yaşındaki Güray Ökten sıkıştı. Keşan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü kaza kırım ekibi tarafından yaklaşık bir saatlik çalışma sonucu otomobilden çıkartılan yaralılar, olay yerine gelen 112 Hızır Acil ambulansları ile Keşan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastanede sağlık durumu ağır olan Güray Ökten ile Hüseyin Eriş, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hulusi Ökten'in ise ayağının kırıldığı öğrenildi. Kazayı yara almadan atlatan kamyon sürücüsü Nihat Ateş, jandarma tarafından ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı.
İKİNCİ KEZ ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Kazayı ayağındaki kırıkla atlatan Hulisi Ökten'in ikinci kez ölümle
burun buruna geldiği ortaya çıktı. Ökten'in Enez'in Işıklı Köyü'nde
18 Aralık 2011 tarihinde meydana gelen ve 2 kişinin ölümüyle
sonuçlanan silahlı kavgada, vurularak ağır yaralandığı öğrenildi.
Genç adam kavgadan sonra Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne tedaviye alınmıştı. Hastanede tedavi edilen Ökten'in
bugün taburcu olduğu belirtildi. Ökten, kendisini almaya gelen
akrabaları ile Işıklı köyündeki evlerine giderken kazada yaralandı.
Ölümün ikinci kez teğet geçtiği Hulusi Ökten'in tedavisi sürüyor.
Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
KEMERLİ CİNAYETİN CEZASI KESİLDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Mersin'de sevgilisini 'kendisinden ayrılmak istiyor' diye kemerle boğan Veysel Altunbaş 25 yıl ceza aldı. Altunbaş'a önce ömür boyu hapis verildi sonra 'samimi itiraflar' ve 'iyi halden' ceza indirildi
Mersin'de kendisinden ayrılmak isteyen öğretmen
sevgilisi 26 yaşındaki Duygu Yelçi'yi kemerle boğup öldürdüğü iddia
edilen 30 yaşındaki Veysel Altunbaş, 25 yıl hapis cezasına
çarptırıldı.
Güvenevleri Mahallesi'ndeki Güven Sitesi'nde 3 Ekim 2010'da meydana
gelen olayda, muhasebeci Veysel Altunbaş, iddiaya göre ailesinin
karşı çıkması nedeniyle kendisinden ayrılmak isteyen müzik
öğretmeni sevgilisi Duygu Yelçi'yi kemerle boğarak öldürdükten
sonra, çamaşır suyu içip intihar girişimde bulundu.
ÖNCE HASTANEDE TEDAVİ GÖRDÜ
Ancak bir süre sonra pişman olan Altunbaş, 112 Acil'den yardım
istedi. Eve gelen ekipler öğretmenin öldüğünü belirlerken,
Altunbaş'ı Mersin Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Tedavisinin
ardından tutuklanan Altunbaş, hakkında, 'adam öldürme' suçundan
ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Altunbaş, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son
duruşmasında sanık Veysel Altunbaş, suçunu kabul etti. Mahkeme
heyeti, Altunbaş hakkında ömür boyu hapis cezası verdi, cezayı da
duruşmadaki iyi hali, samimi itirafları nedeniyle 25 yıl ağır hapis
cezasına indirdi
KIZINA MEKTUP YAZAN ÖĞRENCİSİNİ DÖVDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Muş'ta ilköğretim okulu öğretmeni A.Y.'nin, ilköğretim okulu 4'üncü sınıf öğrencisi kızına aşk mektubu yazdığı gerekçesiyle 5'inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki E.A.'yı dövdüğü ileri sürüldü.
İddiaya göre olay dün saat 14.00'de Vali Adil Yazar İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. İddiaya göre, Gazi İlköğretim Okulu'nda Fen Bilgisi öğretmeni olarak görev yapan A.Y., bir öğrencinin kızına aşk mektubu yazdığını duyunca sinirlendi. Kızının okuluna giden öğretmen anne, çocuğun sınıf öğretmeni ile görüştü. Ancak sınıf öğretmeni, mektup yazdığı öne sürülen çocuğu kendisine gösteremeyeceğini bildirdi. Daha sonra sınıftan çıkan A.Y., okulda dolaşırken gördüğü E.A.'yı bir sınıfa sokup dövdü. E.A., kadın öğretmenin elinden güçlükle kurtularak kaçtı.
Öğrenciyi dövdüğü öne sürülen öğretmen A.Y.'nin okuldan ayrılmasıyla, dayak yiyen E.A. rehber öğretmeni Muhammet Taşbulak tarafından Muş Devlet Hastanesi Acil Servisine götürüldü. Dün saat 14.00 sularında meydana gelen olaydan sonra E.A.'ya 2 günlük rapor verildi.
Cumhuriyet Savcılığına başvuran baba Alaattin A. bu işin peşini bırakmayacağını bildirdi. Alaattin A., "Bir eğitimci anne bunu yapmamalıydı. Veliler, çocuklarını nasıl böyle bir öğretmene teslim ettiklerini hiç düşünüyorlar mı? Çocuğu rehberlik odasına kapatıp, yumruklayarak başını duvara vurmak bir öğretmene yakışır mı? Çocuğum, öğretmenin kızına sadece 'seni seviyorum' diye not yazmış" dedi.
Tartaklanan öğrenci E.A. ise, "Beni sınıfa alıp dövmeye başladı. Vücudumu tırmaladı. Yere yatırıp, karnıma tekme ile vurdu. Ben bir fırsatını bulup odadan kaçtım" diye konuştu.
E.A.'nın eğitim gördüğü Vali Adil Yazar İlköğretim Okulu Müdürü Savaş Yıldırak, bir öğretmenin böyle bir şey yaptığına inanmakta güçlük çektiğini bildirdi. Öğretmen A.Y.'nin görev yaptığı Gazi İlköğretim Okulu Müdürü Orhan Yılmaz ise, böyle bir olayı duyduğunda şaşırdığını, öğretmenin şimdiye kadar hiçbir çocuğu dövmediğini belirtti.