Yurtta kaos cihanda kaos
Abone olGerilim ve çatışma ortamı körükleniyor. İşte bu atmosfere dikkat çeken DP lideri Soylu. kamuoyuna bakın ne önerdi?
Kamuoyunda estirilen “Yurtta kaos, cihanda kaos” havasına
karşı farklı bir ses yükseldi. Demokrat Parti Genel Başkanı
Süleyman Soylu “Bizim cephemiz demokrasidir” diyerek, herkesi
uzlaşma ve mutabakata çağırdı.
Soylu, parti genel merkezinde Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Türkiye’nin sürekli bir sınavdan geçtiğini, demokrasiye engel çıkarıldığını belirten Soylu, değerler üzerinden değil milletin geleceği üzerinden siyaset yapılmadıkça tartışmaların süreceğine dikkat çekti. Soylu, şöyle konuştu:
“Bir taraftan laikliğin siyasallaştırılması, bir taraftan dinin siyasallaştırılması. Bunların üzerinden ezberlenmiş bir siyasal metot ortaya çıkıyor. Oysa Türkiye’nin kalkınması, büyümesi, zenginleşmesi, üretiminin artırılması, çalışma hayatının standartlarının yükseltilmesi gerekirken her şey arapsaçına dönen bir atmosfere ulaşıyor.”
Soylu, Türkiye’de meselenin siyasetin yozlaşmasına bir çare bulabilmek olduğunu söylerken, “Bir araya gelmekten ziyade aslında Türkiye’nin demokrasisi üzerinde fikir birliği üretmektir” dedi.
Üç şehit verilen 27 Mayıs 1960’ın kara bir gün olduğunu anlatan Soylu, “Türkiye o gün başladığı anormal süreci hala devam ettirmektedir” derken, DP’nin “cephesinin demokrasi” olduğunu söyledi.
Soylu, “Bizim cephemiz Türkiye’de değerler üzerinden siyaset üretmek değil, Türkiye’nin geleceği üzerinden siyaset üretmektir” diye konuştu. Soylu, şöyle devam etti:
“Bir arkadaşım söyledi. ‘Yurtta kaos, cihanda kaos’. Oysa bu coğrafya Mevlana, Yunus, Hacı Bektaş’ın coğrafyasıdır. Uzlaşma ve mutabakat coğrafyasıdır. AP, DP, DYP ve bugün çatışı altında bulunduğumuz Demokrat Parti yıllarca hep bunu salık verdi.
Ama eğer çoğulcu ve katılımcı bir demokrat anlayış ortaya konulmaz, çoğunlukçu bir demokrasi anlayışı ortaya konulursa bu ilkel bir yaklaşımdır. Türkiye’de bugün hükümetin ortaya koymuş olduğu yaklaşımın tamamı budur.”
Soylu, parti genel merkezinde Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Türkiye’nin sürekli bir sınavdan geçtiğini, demokrasiye engel çıkarıldığını belirten Soylu, değerler üzerinden değil milletin geleceği üzerinden siyaset yapılmadıkça tartışmaların süreceğine dikkat çekti. Soylu, şöyle konuştu:
“Bir taraftan laikliğin siyasallaştırılması, bir taraftan dinin siyasallaştırılması. Bunların üzerinden ezberlenmiş bir siyasal metot ortaya çıkıyor. Oysa Türkiye’nin kalkınması, büyümesi, zenginleşmesi, üretiminin artırılması, çalışma hayatının standartlarının yükseltilmesi gerekirken her şey arapsaçına dönen bir atmosfere ulaşıyor.”
Soylu, Türkiye’de meselenin siyasetin yozlaşmasına bir çare bulabilmek olduğunu söylerken, “Bir araya gelmekten ziyade aslında Türkiye’nin demokrasisi üzerinde fikir birliği üretmektir” dedi.
Üç şehit verilen 27 Mayıs 1960’ın kara bir gün olduğunu anlatan Soylu, “Türkiye o gün başladığı anormal süreci hala devam ettirmektedir” derken, DP’nin “cephesinin demokrasi” olduğunu söyledi.
Soylu, “Bizim cephemiz Türkiye’de değerler üzerinden siyaset üretmek değil, Türkiye’nin geleceği üzerinden siyaset üretmektir” diye konuştu. Soylu, şöyle devam etti:
“Bir arkadaşım söyledi. ‘Yurtta kaos, cihanda kaos’. Oysa bu coğrafya Mevlana, Yunus, Hacı Bektaş’ın coğrafyasıdır. Uzlaşma ve mutabakat coğrafyasıdır. AP, DP, DYP ve bugün çatışı altında bulunduğumuz Demokrat Parti yıllarca hep bunu salık verdi.
Ama eğer çoğulcu ve katılımcı bir demokrat anlayış ortaya konulmaz, çoğunlukçu bir demokrasi anlayışı ortaya konulursa bu ilkel bir yaklaşımdır. Türkiye’de bugün hükümetin ortaya koymuş olduğu yaklaşımın tamamı budur.”