Bağlar ilçesinde 3 ay önce beyin kanaması geçirip yaşamını yitiren kalp hastası Azize Güler'in ardından yürek burkan bir insan hikayesi çıktı. 7 yıldır tetkik ve takibini yapan doktoru Cegerğun Polat'a her yıl düzenli olarak turşu götüren Güler, ölmeden önce çocuklarından yine turşu götürmeye devam etmelerini istedi. Güler'in kızı Berivan Güler de annesinin ölümünden sonra yaptığı 5 kiloluk turşuyu götürüp Dr. Cegerğun Polat'a teslim etti. Bu yürek burkan hikaye Cegerğun Polat'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ortaya çıktı. Binlerce beğeni aldı: Polat, yaptığı paylaşımda, "Ne kötü günler. Uzun zamandır izlediğim hastam vefat etmiş. Her yıl turşu getirirdi. Kızına vasiyet etmiş. Kızı getirdi. Ölürken bile iyi olmayı başaran, fakirlik içinde yaşamasına rağmen paylaşmasını bilen yığınla onurlu insan var" ifadelerini kullandı. Polat'ın yaptığı bu paylaşım da takipçileri tarafından binlerce beğeni aldı. Her yıl 5 kilo turşu yapıp götüreceğim: Güler'in kızı Berivan Güler (39), annesinin sağlık durumu nedeniyle bu yıl turşu yapamadığını, bunun üzerine turşuyu beraber hazırlayıp doktora götürmeyi planladıklarını anlatarak, "Anneme 'hem hastaneye gideriz hem de turşuyu götürürüm' dedim. Sonra annem fenalaştı. Beyin kanaması geçirdi. Hastaneye götürdük. Durumu kötü dediler. Sonra rahmetli oldu annem. Ben her şeyi hazırladıktan sonra turşuyu yaptım. Annem her sene götürdüğü gibi bu sene de isterdi götürmeyi. Vasiyetini yerine getireyim diye ben götürdüm. Eşimle beraber alıp götürdük. Ondan sonra hocaya annemin öldüğünü onun yerine turşuyu getirdiğimi söyledim. 'O getiremedi ben onun yerine getirdim' dedim. Dondu kaldı. O da beklemiyordu. Demek ki ömrü buraya kadardı. Onun için turşuyu alıp götürdüm. Her yıl götürürüm ona. Sağ olduğum sürece her yıl evime nasıl yapıyorsam ona da 5 kilo turşu yapıp götüreceğim" dedi.Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cegerğun Polat, hastası Azize Güler'in 7 yıldır çalıştığı hastanede tedavi gördüğünü ve daha önce çalıştığı kamu hastanesinde bir dönem tedavi ettiğini söyledi. Dr. Polat, bu süre zarfında Güler'le aralarındaki bağın güçlendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:Dostluğa ve paylaşıma dair bir şeydi: "Kapak hastasıydı. Kapak hastalarıyla kardiyoloji doktorları arasında hep akraba olacakları söylenir. Çok sık gelip giderler. Tabi bir süre sonra iyi bir iletişimle hastayla bağınız güçleniyor. Bir süre sonra teyze veya amca diyorsunuz. Yaş farkı gözeterek abla da deniyor. Ancak sık görmek, temas ve sık geçirilen zaman sizi yakınlaştırıyor. Azize Teyze ile de böyle bir bağımız oldu. Bu duyguyu bana çok yoğun yaşattı. Öyle bir paylaşım yapma gereği duydum. Son 3- 4 yıldır bana turşu getiriyordu. Çok da güzel yapıyordu. Ne yazık ki vefat etmiş ve bunu bana kızı getirdi. Onu kaybetmiş olmanın verdiği acı çok içimde hissettiğim bir şeydi. O paylaşım bir şekilde insanlar tarafından hissedilmiş oldu. Azize Teyze’nin yaptığı şey sadece benim için de yapılmış bir şey değildi. Yazdığım yazıda da söyledim. Dostluğa ve paylaşıma dair bir şeydi. İnsanlar bunu hatırladı ve gördü. İnsanlar geri dönüş yaptığında hissettikleri aslında buydu. Benim duygularım da öyleydi. Bu paylaşım hedefine ulaşmış oldu. Azize Teyze’nin vasiyet ettiği şey sadece bir turşu getirmek meselesi değildi. Vasiyet ettiği şey arada kurulan dostluğa ve paylaşıma devamlılık kılmaktı."Azize Güler'in eşi Mehmet Güler de 50 yıllık hayat arkadaşının, doktorunu çok sevdiğini ve her yıl turşu götürdüğünü söyledi.