Yunanistan'dan skandal Türkiye açıklaması
Abone olYunan Dışişleri, 'Türkiye'nin, Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarını ihlal etmek suretiyle uluslararası hukuk çizgisinden çıktığını' savundu.
Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de ilan ettiği
Münhasır Ekonomik Bölge'de (MEB) yürüttüğü gaz ve petrol arama
faaliyetlerine sert tepkisine Yunanistan Dışişleri
Bakanlığı'ndan cevap geldi.
Yunan Dışişleri, 'Türkiye'nin, Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarını ihlal etmek suretiyle uluslararası hukuk çizgisinden çıktığını' savundu.
TÜRKİYE AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Türkiye, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu
Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetleri karşısında, Doğu
Akdeniz'de kendi kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumaya
devam ederken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile
gerekli adımları atmaya da kararlı olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kıbrıs Adası'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin doğal kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe sayan Rum yönetiminin, Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen Doğu Akdeniz'de tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Açıklamada, bu çerçevede son olarak, Rum yönetiminin sözde
münhasır ekonomik bölgesindeki 3 numaralı parselde çalışmalara
başlanmasının amaçlandığının görüldüğü belirtilerek Kıbrıs Türk
halkının bu konudaki haklı endişelerini paylaşan Türkiye'nin, Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığının dün yaptığı
açıklamayı da desteklediğinin altı çizildi.
Türkiye'nin daha önce de defalarca vurguladığı üzere Doğu Akdeniz'de kendi kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumaya devam edeceği gibi, Kıbrıs Türk tarafına verdiği destek çerçevesinde KKTC ile gerekli adımları atmaya da kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, bunun sonucunda ortaya çıkabilecek durumun tek sorumlusunun Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir kapsamlı çözümün tesisi için çaba sarf etmesi gerekirken Ada'nın yegane sahibi gibi davranmaktan vazgeçmeyerek ısrarla tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerine devam eden Kıbrıs Rum tarafı olacağı ifade edildi.
Açıklama, şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz bölgesinin güvenlik ve istikrarını sorumsuzca riske atmaktan çekinmeyen Rum tarafının bu tutumu, esasen Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olarak son yarım asırdır sürdürülen müzakerelerden sonuç alınamamasının da temel sebebini oluşturmaktadır. Nitekim Kıbrıslı Rumların geçtiğimiz yıl düzenlenen Kıbrıs Konferansı'nda Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitlik temelinde bir ortaklığa yanaşmayacaklarını bir kez daha ortaya koydukları ve konferansın da bu nedenle çözüme ulaşılamadan kapandığı anımsanacaktır. Güney Kıbrıs Rum yönetimi tek yanlı hidrokarbon faaliyetlerini sürdürdüğü müddetçe de Rum tarafının Kıbrıs Türklerini eşit ortakları olarak algılamaktan ne denli uzak oldukları gözler önüne serilmeye devam edecektir.
Bu vesileyle, üçüncü ülkelerde yerleşik şirketlerin, Rum
yönetimi ile hidrokarbon alanında iş birliği yapmak suretiyle Rum
tarafının yapıcılıktan uzak ve Kıbrıs meselesinin çözümü önünde
ciddi bir engel teşkil eden söz konusu tavrını desteklememelerini
beklediğimizi de önemle vurgulamak isteriz."