Yunanistan'da siyaset dünyasını karıştıran cinayet
Abone olYunanistan, sol görüşlü bir müzisyeni öldüren ve polis soruşturmasında aşırı sağcı Altın Şafak üyesi olduğunu itiraf eden saldırganın işlediği cinayeti konuşuyor. Gazeteci Stelyo Berberakis, cinayetin detaylarını ve siyasete yansımalarını yazıyor.
Yunanistan’da ekonomik krizin patlak vermesiyle yükselişe geçen ‘Altın Şafak’ anlamına gelen ‘Hrisi Avgi’ (H.AV) partisi Yunan siyaset dünyasını karıştırmayı sürdürüyor.
Dün gece, Atina yakınlarında Perama semtindeki bir kafeteryada Yunanistan’ın Olympiakos takımı ile Fransa’nın St Germain takımı arasında oynanan futbol maçını izleyip dışarı çıkan kızlı erkekli beş genç, Altın Şafak amblemleri taşıyan siyah renkli tişörtler giyen 30 kişinin saldırısına uğradı.
Gençleri kovalayan siyah giysili grubun arasında yer alan 45
yaşındaki Altın Şafak yandaşı köşeye sıkıştırdığı 34 yaşındaki
Pavlos Fissas adlı sol görüşlü müzisyeni kalbinden bıçaklayarak
öldürdü.
Olay yerine gelen polis, Fissas’ın son nefesini verirken işaret ettiği Altın Şafak yandaşını anında yakaladı.
Şüpheli sabaha kadar süren sorgulamaların sonuncunda cinayeti işlediğini ve Altın Şafak yandaşı olduğunu itiraf etti.
Altın Şafak yandaşının evinde yapılan aramalarda ise faşistlere ve Neo-Nazilere özgün birçok delil bulunduğu açıklandı.
Yunan parlamentosunda avukatlık mesleğini ilgilendiren yasa tasarısının oturumunda söz alan bütün siyasi partilerin, Altın Şafak Partisi’ne “cinayi, Neo-Nazi ve faşist örgüt” tanımlaması yapmaları Altın Şafak milletvekillerinin şiddetli tepkisine yol açtı.
İşlenen cinayetle partilerinin ilgisi olmadığını açıklayan Altın Şafak milletvekilleri, cinayetin futbol takımları arasındaki karşılaşma ile ilgili olduğu görüşünü savundular.
Adalet bakanı Nikos Dendias ise Yunan ceza kanunundaki “suç arz eden maddelerde yapılacak düzenlemelerle”, son zamanlarda sürekli olay çıkaran Altın Şafak partisinin amblemlerinin ve askeri nizamı anımsatan toplantılarının yasa dışı kılınacağını açıkladı.
Türkler hedef mi?
Altın Şafak milletvekilleri önceki gün de Yunan parlamentosunun başka bir oturumunda, parlamentodaki Türk azınlık üyelerini de tahrik ettiler.
‘Türk Tohumları’, ‘casuslar’ gibi dile getirdikleri tanımlamalar, Yunan Parlamento Başkanının şiddetli tepkisine yol açtı ve ‘tahrik edici söylemleri devam ettirecek olanların parlamento muhafızları tarafından salondan atılacakları’ ihtarında bulundu.
Ancak Altın Şafak eylemleri bunlarla da sınırlı kalmıyor.
Geçtiğimiz hafta sonunda 1945-47 yılları arasındaki Yunanistan iç savaşında Komünist gerillalarca öldürülerek bir kuyuya atılan sağcıların anısına düzenlenen, ancak aslında iç savaş yaralarının sarılmasını öngören bir töreni düzenleyenler, Altın Şafak milletvekilleri ve kendilerine ‘ordu’ gibi eşlik eden Yunan bayrakları taşıyan, askeri kamuflaj pantolonlu ve postallı 40 kadar Altın Şafak yandaşlarının saldırısına uğradı.
Törene katılan belediye başkanları ve ölenlerin yakınları tartaklandı.
Öte yandan, Avrupa Parlamentosu sosyalist gurup başkanı Avusturyalı Hannes Swoboda, Fissas cinayetinin Altın Şafak yandaşı tarafından işlenmesini sert bir dille kınamakla kalmadı.
Swoboda, “Altın Şafak gibi Neo-Nazi bir partisinin Yunanistan’daki varlığı sürdükçe, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren altı aylık bir süre için AB dönem başkanlığını üstlenecek olan Yunanistan’ın Avrupa değerlerine hiçbir katkısı olmayacağı” şeklindeki sert açıklamasıyla Yunan başbakanı Andonis Samaras’ı uyarmış oldu.