Yunanistan'da hükümete TV kapatma tepkisi büyüyor

Yunanistan'da siyasi partiler ve sendikalar, devlet televizyonu ERT'yi kapatma kararı alan hükümeti vazgeçmeye çağırdı.

Hükümet bu karara gerekçe olarak, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklarla mücadele amaçlı kemer sıkma politikalarını gösteriyor.

Atina Gazeteciler Sendikası, ERT'nin kapatılmasını protesto için 24 saatlik grev çağrısında bulundu.

Yunan muhalif lider Alexis Tsipras, Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'a 2700 kişinin işinden olmasına yol açan kararın geri alınması çağrısında bulundu.

Kanalın kapatılmasına karşı ERT'nin başkent Atina'daki genel merkezinin önünde dün gece düzenlenen gösterilere binlerce kişi katılmıştı.

Tsipras kanalın kapatılmasını yasadışı olarak değerlendirdi ve durumu "darbe" olarak nitelemenin abartı olmayacağını savundu.

Ekran karardı

Ülkenin ana TV kanalında dün gece haberleri izlemeye çalışanların karşısına sadece siyah bir ekran çıktı.

Kanalın bütün çalışanlarının görevi de yeni bir düzenleme yapılana kadar askıya alındı.

Yetkililer, Yunanistan'ın içinde bulunduğu ekonomik krizin üstesinden gelmek için kamu harcamalarında kesinti yapmaya ve vergileri arttırmaya çalışıyorlar.

Hükümet sözcüsü Simos Kedikoğlu "ERT şeffaflıktan uzak ve büyük lüks içindeki bir kurum. Bu hemen şimdi burada sona erecek" diyerek kararı savunmuştu.

Kanalın görevlilerinin tümünün işine son verilip tazminat ödendikten sonra ERT daha küçük bağımsız bir kuruma dönüştürülecek ve bu kişiler tekrar işe başvurabilecek.

Bazı gazeteciler devlet televizyonunun kapatılmasını "demokrasiye darbe" olarak niteledi.

1938'den beri yayında olan ERT'nin ülke içine yayın yapan üç televizyon ve dört radyo kanalının yanısıra, bölgesel yayınları ve yurtdışına yönelik "Yunanistan'ın Sesi" adında bir radyosu vardı.

Kurumun giderleri, herkesin aylık elektrik faturalarına eklenen 4,30 euro ile karşılanıyordu.

Yunanistan'da Nisan ayında parlamentodan geçen yasa uyarınca 15 bin devlet memuru gelecek yılın sonuna kadar işten çıkarılacak.

Bu, Yunanistan'ın 8,8 milyar euro tutarındaki uluslararası krediyi alabilmesi için öne sürülen koşullardan biriydi.