Yunanistan'da değişim rüzgârı esiyor
Abone olYunanistan'da son 30 yılın en kritik seçimlerinden birine yaklaşırken Yunan halkının çoğu kime oy vereceği konusunda kararsız görünüyor.
Yunanistan'da son 30 yılın en kritik seçimlerinden birine yaklaşırken siyasi partiler seçim kampanyalarına son hızla devam ediyor.
Yunan halkının çoğu kime oy vereceği konusunda hâlâ kararsız görünüyor.
Bunun nedenlerinden biri, bu yıl seçimlere 32 partinin katılıyor
olması; bunlardan 8-10'unun parlamentoya girmesi bekleniyor.
Seçimlere birkaç gün kalmasına rağmen hangi partiye oy verileceği konusunda kararsızlık olsa da, ülkenin değişime ihtiyacı olduğu konusunda kararlılık var.
Koalisyon hükümetinin iki büyük partisi, merkez sağ Yeni Demokrasi ve Sosyalist Pasok, halkın öfkesinin merkezinde yer alıyor.
Halk onları son iki yıldır uygulanan acı reçetelerden, ekonomik büyümenin sıfırlanmasından ve siyasal sistemde değişim eksikliğinden dolayı suçluyor.
Değişim rüzgârı
Son yapılan kamuoyu yoklamaları, Pasok ve Yeni Demokrasi'nin parlamentoda çoğunluğu elde edeceğini gösteriyor olsa da, toplam oyları çok düşmüş durumda.
Eski partileri destekleyenler artık yüzlerini başka tarafa dönüyor.
Pasok'un Turizm Bakanı Yardımcısı George Nikitiadis, "Bunlar en zor seçimler olacak" diyor ve ekliyor:
"Birçok ekonomik önlem halkı strese soktu. Küçük partilere olan desteğin artmasından çok korkuyoruz, çünkü ancak bizim hükümet kurma yeteneğinde olduğumuzu düşünüyoruz. Ülkenin iflastan kurtulmasına biz öncülük ettik."
Nikitiadis son ayı özür dileyerek geçirdi. "Hatalarımızın farkındayız. Diğer partilerden farklı olarak halktan özür diliyor ve bunun ahlaki bir gereklilik olduğunu düşünüyoruz" diyor.
Fakat iki partiye olan destek azaldıkça, diğerlerine olan destek de artıyor.
Avrupa, Demokratik Sol ve Sol Koalsiyon gibi partilere desteğin artmasını dikkatle izliyor; çünkü onların Yunanistan'a verilen kurtarma paketleri koşullarına ilişkin değişiklik yapmasından endişe duyuluyor.
Kemer sıkma politikalarına karşı konuşmaları nedeniyle seçmenlerden destek görüyorlar ve birlikte hareket etmeleri durumunda sol partiler mecliste çoğunluğu sağlayabilir.
Yarışa yeni katılanlar
Yeni Demokrasi partisinin eski milletvekili Panos Kammenos Şubat ayında Bağımısız Yunanlar adıyla kendi partisini kurdu.
Miletvekili seçilirse Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu ile Yunanistan'ın anlaştığı kurtarma paketi koşularını dsetkleyen hiçkimseyle koalisyona girmeyeceği konusunda söz verdi.
Kamuoyu yoklamaları Bağımısız Yunanlar'ın iki ay içerisinde Yunanistan'ın üçünü büyük partisi haline geldiğini gösteriyor.
Bu parti, Yunanistan'ın egemenliğinin euro bölgesi ve IMF tarafından tahribata uğratıldığını düşünenlerin hislerine tercüman oluyor.
Partinin sözcülerinden Terens Kwik, "Almanya'nın komutası ve tefecilerin işgali altındayız" diyerek ekliyor:
"1974'te diktatörlük sona erdi. Diktatörlük sonrası siyasi dönemin de sonuna geldik. Bir dönem kapanıyor ve yeni bir süreç başlıyor."
Yeni politikacılar
Geçen Aralık ayında kurulan Yeniden Yunanistan partisine mensup olan ve politikaya yeni atılan Thanos Tzimeras da yeniden başlangıç konusundaki iyimserliği paylaşıyor.
Bu parti üyelerinin tümü politikaya yeni atılmış.
Tzimeras, Yunanistan'ın baştan aşağı yeniden inşa edilmesi gerektiğine inanıyor:
"Bugüne kadar iki Yunanistan vardı: Akşam haberlerinde izlediğiniz yolsuzluğa bulanmış Yunanistan ile gururlu, çalışkan, yaratıcı insanlardan oluşan sessiz Yunanistan. Şimdi bu 'diğer' Yunanistan yeni bir siysal ortam yaratacak. Sorun borçlar sorunu değil, onu yaratan mekanizmadır. Yunanistan'ı yeniden inşa etmek gerek."
Tzimeras, partiye her gün yeni katılımların olduğunu, kendisinin milletvekili seçilme şansı fazla olmasa da düşünceleri yayıldığında yeni insanların katılacağını söylüyor.
Radikal sağın yükselişi
Avrupa'nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Yunanistan'da da aşırı sağ poltika yükselişte.
Atina'nın yoksul semtlerinde Altın Şafak giderek varlığını hissettiriyor.
Pekçok insan ülkenin büyük bir sorunu olan göçmenler sorunu konusunda hükümetin başarı göstermediğine inanıyor ve Altın Şafak bu soruna keskin çözümler öneriyor.
Bu parti Hitler hayranlığını gizlemiyor; her ne kadar antik bir Yunan işareti olduğunu iddia etseler de partinin sembolü gamalı haçı andırıyor.
Atina Ünversitesi Modern Tarih bölümünden Profesör Thanos Veremis, bu partinin yasadışı göçmenlere saldırdığını, fakat yerli halka da yardımcı olan bir tutum izlediğini söyleyerek "Altın Şafak Yunanistan'da yeni bir olgu. Bölgenin Robin Hood'u, ama daima haydut kapasitesinde" tanımlamasını yapıyor.
Veremis, Yunan halkının kafasının karışık olduğunu ve şu anda ne istediklerini bilmediklerini söylüyor.
İşbirliği ruhu
Fakat farklılıklarını bir kenara bırakarak birlikte çalışmak isteyen bazı partiler de var.
Demokratik İttifak'ın lideri Dora Bakoyannis, belli koşullar altında bir koalisyonda yer alacağını belirtiyor.
Partisinin sözcüsü Thanasis Zorbas, siyasi arenadaki küçük partilerin bolluğunu memnuniyetle karşıladığını söylüyor.
"Çok sayıda partiden oluşan bir hükümet iyi bir şey olur; yeni bir şey doğar. Partiler arası diyalog gelişir ve bunun krizden çıkmamızda ve ilerlememizde faydası olur."
Birçok anket daha geleneksel partilerin birlikte çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağının belirsiz olduğunu gösteriyor.
Bu durumda küçük partilere gelecekte daha büyük bir rol düşebilir.
Bunların Yunanistan'ın bayat ve sorunlu siyasal sistemi üzerinde etkili olacak kadar güçlü olup olmadığını zaman gösterecek.
Pekçok Yunanlı uzun ve acı ekonomik krize karşı gösterdikleri dayanma mücadelesinin boşa gitmeyeceğini ümit ediyor.
Yaratılan karmaşadan olumlu bir miras çıkmasını, Yunanistan için yeni bir siyasi dönemin, daha sorumlu ve daha az yolsuzluk yapılan bir dönemin açılmasını umuyorlar.