'Yunanistan yeni seçimlerden kaçınmalı'
Abone olSelanik Aristoteles Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dimitri Mardas, seçim sonrası Yunanistan'ı değerlendirdi. Mardas'a göre tekrar seçimlere gidilirse, ülke daha sıkıntılı bir ekonomik sürece girer.
Yunanistan çok hassas bir siyasi sürece girdi. Yunan halkı tercihini yaptı. Artık sorumluluk, bu tercihe saygı göstermesi gereken politikacılarda.
Yunan siyasetinin iki büyük partisi Pasok ve Yeni Demokrasi (YD) sandıkta cezalandırıldı. Bu ceza, seçim sonrası dönem için hayati önem taşıyor.
Seçmenler, her iki partinin de fakir ve orta sınıfın beklentilerini karşılamadığı görüşünde. Partiler, büyümeye odaklı gelişimi desteklemedi ve borcun üstesinden gelemedi.
Bu partiler, Troyka olarak bilinen Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile doğru dürüst müzakere edemedi.
Yunanistan için daha iyi bir anlaşma hazırlayabilecek bilgiye veya stratejiye sahip bir ekip kuramadı.
Atina, görüşmelerin başladığı 2010'den beri sürekli hata yaptı.
Yunanistan, AB'nin gerçek endişelerini anlayabilseydi, müzakerelerin tonu da farklı olurdu.
Uluslararası Finans Enstitüsü bu yıl Mart ayında yayımladığı bir raporda, Yunanistan'ın euro'yu terk etmesinin euro bölgesine 1 trilyon euroya mâl olacağı uyarısını yapmış, bir diğer deyişle Yunanistan'ı başarısız olmak için 'fazla büyük' bir ülke olarak değerlendirilmişti.
Eğer 2010'da bunu aklımızda tutmuş olsaydık, güvence altına aldığımız terimler daha farklı, Yunanistan için daha iyi olurdu.
Solcular da cezalandırılabilir
Seçmenlerin Pasok ve Yeni Demokrasi'yi ilk turda cezalandırmış olmaları, koalisyon müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, Haziran'da tekrarlanacak seçimlerde de aynısını yapacakları anlamına gelmiyor.
Sol partiler, geçen Pazar gördükleri desteğin aynısını yeni seçimlerde de görecekleri güvencesini veremez.
Bir dahaki sefere, seçmenler hem onları, hem Yeni Demokrasi'yi hem de Pasok'u cezalandırabilir.
Listede ikinci sırayı alan solcu Syriza'nın kibire dayalı destek hakkında bir varsayım yapmış olduğuna inanıyorum.
Ödün vermezse Syriza da cezalandırılabilir. Fotis Kouvelis'in Demokratik Sol partisi gibi daha küçük sol partiler katılmazsa, Syriza sandıkta sıkıntı çekebilir.
Sol partilerin kendi kendilerine çözüm bulması pek mümkün değil. Büyük iki partiden birin oyunun parçası olması gerekiyor.
Kritik durum
Pasok veya Yeni Demokrasi'nin hükümete dahil olması bir gereksinim olmayabilir ama bence yok sayılmamalılar.
Halkın öfkesini hisseden iki parti lideri gelecekte daha akıllı davranacak. Aslında tüm Yunan liderler bir diğerini hesaba katmak zorunda olup daha düşünceli ve stratejik bir yol izleyecekler, aksi halde tarih olacaklar.
Yunanistan için finansal durum kritik. Euro tahvilinin (eurobond) süresinin dolduğu 15 Mayıs'ta 450 milyon euro bulmak zorunda kalacak.
Birçok Yunan kemer sıkma önlemlerine karşı oy kullansa da euro bölgesinde kalmak istiyor.
Nitekim, Yunanistan'ın Euro'dan ayrılması için bir sebep yok. Ayrılması kesinlikle bir çözüm olmayabilir.
Benzeri bir durum Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için geçerli olsaydı, alternatif olmadığı için Amerikalıların doları terk etmesi gibi bir durum söz konusu olmazdı.
'Drahmi'ye dönüş mü?
Yunanistan için de yalnızca euro var. Drahmi artık işlevsiz.
Euroyu bırakıp drahmiye dönseydik Yunanistan para biriminin değerini düşürebilirdi.
Drahminin değerinin düşürüldüğü geçmiş deneyimlere baktığımız zaman, bunun ekonomik rekabet gücümüzü arttırmadığını görüyoruz.
1980 ve 2000 yılları arasında iki kere devalüasyon yaşadık. Bir doların değeri 1980'de 45 drahmiye denkti, 2000 yılında da euro kullanılmaya başlanmadan önce de 329 drahmi değerindeydi. Bu dönemde Yunanistan'ın ihracatı 5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıktı.
Yunan ihracatçıların euro ile çalıştığı 2000-2008 yılları arasında da ihracat 10 milyar dolardan 25 milyar dolara çıktı.
Euro karşıtı partiler bir aldanma içerisinde. Euro bölgesinden ayrılınca ne olabileceğini değerlendirmiyorlar.
Yunanistan için çözüm Euro bölgesi ile daha zorlu müzakerelere girip ulusal ve Avrupa seviyesinde gelişime odaklanmakta.
Yunanistan'ın 2009-2011 yılları arasında AB yapısal fonlarında 20 milyar eurosu vardı ancak yalnızca 5 milyar eurosunu kullandı.
Parayı hakkıyla kullanamamasının sorumlusu Yunan hükümetiydi. Onbeş milyar euro, Yunan teklifleri ve eylemleri için bekletiliyordu.
Şimdi ise ekonomi ve Yunan demokrasisi adına, uygun olduğunu düşündükleri tercihlerine oy kullanan seçmenlerin isteklerine saygı gösterme zamanı.
Siyasi liderler seçimlerin tekrarlanmaması için ellerinden geleni yapmalı. Çünkü, anlaşmaya varamazlarsa Yunanistan daha sıkıntılı bir ekonomik sürece girecek.
Aristoteles Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi olan Dimitri Mardas, 2000-2002 yılları arasında Yunanistan Kalkınma Bakanlığı'nda ticaretten sorumlu Genel Sekreter olarak çalıştı.