Yunanistan Arınç'a destek geldi
Abone olBülent Arınç'ın casus belli kaldırılsın çağrısına karşılık Yunan Dışişleri Bakanı'ndan geldi. Yunan bakan açıklamaların ilişkiler için çok önemli olduğunu belirtti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, TBMM Başkanı
Bülent Arınç'ın 'casus belli (savaş nedeni) kararı kaldırılsın'
açıklamasını ilişkilerin normalleşmesi yönünde atılmış önemli bir
adım olarak gördüğünü söyledi. Türk-Yunan ilişkilerindeki
gelişmenin silahlanma konusuna da yansıması gerektiğini belirten
Molivyatis, Kıbrıs konusunda da Annan Planı'nı temel alan
müzakereler yapılması gerektiğine işaret etti. Yunanistan Dışişleri
Bakanı Petros Molivyatis, yarın başlayacak iki günlük Ankara
ziyaretinin amacının ikili ilişkilerin geliştirilmesine devam etme
iradesini teyit etmek olduğunu söyledi. Molivyatis, ziyareti öncesi
Anadolu Ajansı'nın Türk-Yunan, Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs
konusuna ilişkin sorularını yanıtladı. A.A: Ankara'daki
temaslarınızın gündemi hakkında bilgi verir misiniz? Molivyatis:
Ankara ziyaretimin amacı, Yunan hükümetinin, ki bu aynı zamanda
Yunan halkının da arzusudur, ikili ilişkilerimizin geliştirilmesi
çabalarına devam etme iradesini teyit etmektir. Ben, bu iradenin
Türk hükümeti ve halkı tarafından da paylaşıldığına inanıyorum. Bu
çerçevede, hedeflerimizden birisi, ticaret, enerji, turizm ve
benzeri ekonomik sektörlerde, işbirliğimizi daha da
güçlendirmektir. Ankara'daki görüşmelerimin gündemi kuşkusuz, son
yıllarda sürekli bir biçimde gelişen, ikili ilişkilerimizin bir
değerlendirmesini içerecektir. Şüphesiz, AB içindeki gelişmeler ve
Türkiye'nin AB ile ilişkileri de gözden geçireceğimiz önemli
konular arasında olacaktır. Bunun dışında, beklenileceği gibi
sevgili dostum Sayın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bölgemiz,
Balkanlar ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin görüş
alışverişinde bulunmayı büyük bir ilgi ve sabırsızlıkla bekliyorum.
Ele alınması sürpriz oluşturmayacak bir diğer konu da Kıbrıs'ın
tekrar birleşmesi sürecinin başlaması olasılıklarını ele almamız
olacaktır. Ben, kişisel olarak, hepimizin mümkün olduğunca, sürecin
bu kez başarılı olması için çalışmak zorunda olduğumuza inanıyorum.
A.A: Şu an Türk-Yunan ilişkilerinde en fazla baskısı hissedilen
konu nedir? Molivyatis: Ben, samimi olarak Türk-Yunan
ilişkilerindeki en önemli konunun, ikili ilişkilerimizin tam olarak
normalleşmesi yönündeki çabalarımızın pürüzsüz bir biçimde devamını
sağlayan, iyi ortamın her gün güçlendirilmesi olduğuna inanıyorum.
İlişkilerimizdeki iyi ortamı olumsuz olarak etkileyebilecek ya da
birbirimizle iletişimimizdeki güven düzeyini azaltabilecek her konu
birinci öncelikli mesele olarak ele alınmalıdır. Bu noktada,
ülkelerimizin, ki her ikisi de ekonomik zorluklarla karşı karşıya,
hergün askeri aktivitelere büyük paralar harcamaları bizi özellikle
endişelendirmelidir. Neticede bunlar her iki ülkenin de iyi bilinen
pozisyonlarına hiçbir şey eklememektedirler. A.A: Türk ve Yunan
dışişleri bakanlıkları yetkilileri arasında 30 tur Ege konulu
görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde gelinen en son noktaya ilişkin
bilgi verir misiniz? Molivyatis: Birisinin komşularıyla sık sık
konuşması çok iyi ve yararlı bir şeydir. Gerçekten de 30 rakamı
dışişleri bakanlıkları yetkililerinin 3 yıldır devam ettirdikleri
istikşafi görüşmelerin turlarının sayısı olarak kulağa yüksek
geliyor. Fakat, Ege'de kıta sahanlığının belirlenmesi sorunu 30
yaşında ve 30 yıllık bir sorunun çözülmesinin epey zaman alması
doğaldır. İstikşafi görüşmelerin içeriğine gelince, Türk tarafının
yaptığı gibi, benim de bunu gizli tutma yükümlülüğüm var. Neticede
bu görüşmeler ne kadar gerekiyorsa o kadar devam etmelidir.
“Sürecin başarılı olması için öncelikle ortam hazırlanmalıö A.A:
Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin tekrar
başlayacağına dair işaretler var. Eğer müzakereler başlarsa Atina
bu kez daha aktif bir rol alacak mı? Molivyatis: Bu meselenin
çözümünün yani Kıbrıs'ın tekrar birleşmesinin, ilgili tarafların ve
uluslararası toplumun niyetini oluşturduğu defalarca ve kamuoyu
önünde vurgulandı. Bugünlerde bu siyasi iradenin zaman içinde ve
belli koşullar altında yeni bir girişime yol açacağına ilişkin
işaretlerin arttığı konusunda sizinle hemfikirim. Bu mülakatın
başında belirttiğim gibi, benim güçlü inancım, çözüm süreci
başlamadan mümkün olduğunca bu sürecin başarılı olmasını sağlayacak
koşulların mevcudiyetini yaratmak gerektiği yönündedir. Yalnızca bu
yolla, Annan planını temel alan müzakerelerin ardından, her iki
toplumca kabul gören ve üzerinde anlaşılan bir çözüme ulaşılabilir.
Bu çözüm, yaşayabilir, fonksiyonel, uluslararası hukuk, Avrupa
prensip ve değerleriyle uyum ve AB müktesebatıyla ahenk içinde
olmalıdır. Bu yolla, Kıbrıs'ın tüm sakinleri, Kıbrıslı Rumlar ve
Türkler arasında fark gözetmeksizin, barış içinde AB üyeliğinin
yararlarından faydalanabilirler. Yunanistan, bu aktardığım felsefe
ve buna rehberlik eden prensipler çerçevesinde, bu çabayı teşvik
edebilir ve etmeye isteklidir. A.A: Yunanistan Türkiye'nin AB
perspektifini destekliyor. Bu desteğin ışığında, Türkiye'nin AB'ye
tam üye olacağı tarihe ilişkin bir tahminde bulunabilir misiniz?
wMolivyatis: Bizim amacımız, semtimizi Avrupa'nın geri kalanı gibi
bir bölge haline getirmektir. Bu bölgemizin, insan hakları, dini
özgürlük ve azınlıkların haklarına saygı gösterilen, barış,
istikrar, demokrasi ve refah bölgesi haline gelmesidir. Bu vizyona
ulaşmanın tek yolunun, bölgedeki tüm ülkelerin zaman içinde AB ile
entegrasyonu olduğuna inanıyoruz. Bu politika ve strateji
çerçevesinde, biz Türkiye'nin AB perspektifini içtenlikle
destekliyoruz. AB'ye girişe giden yol Avrupa standartlarına, Avrupa
yapısının temelini oluşturan prensip ve değerlere uyumu öngören
uzun dönemli birsüreçtir. Geçtiğimiz aralık ayında AB, Türkiye'nin
birliğe üyeliği ortak hedefini öngören, üyelik müzakerelerini
başlatma kararı aldı. Yunanistan Türkiye'nin AB tarafından
belirlenen kriterleri yerine getirdiği takdirde Avrupa ailesinin
tam üyesi olmaya hakkı olduğuna inanıyor. Tüm aday ülkelerden
müktesebata uyum sağlanmaları istendi. Türkiye için de bunun
geçerli olması doğaldır. Türkiye'nin Avrupa ailesinin tam üye
olması sürecinin hızı büyük oranda Türkiye'ye bağlıdır. Türkiye'nin
şu ana kadar bu yönde sağladığı gelişmenin AB'debüyük memnuniyetle
karşılandığını da vurgulamalıyım. A.A: Türkiye AB üyeliği noktasına
gelirse ya da geldiğinde, Yunanistan'ın Türkiye'nin üyeliği
konusunu referanduma götürmesi olasılığı var mı? Molivyatis:
Bildiğiniz gibi birçok Avrupa ülkesinde referandum kurumu köklü bir
geleneğe dayanıyor. Bu, son zamanlarda, Avrupa Anayasası
Anlaşması'nın onayı konusunda, Fransa örneği bazı ülkelerde
görüldü. Bundan sonraki AB genişlemesi için referanduma gidilmesini
öngören bir anayasa değişikliği yapılması uygun görüldü.
Yunanistan'da kurumsal ve siyasi çerçeve farklı. Bence, her aday
ülke kendi Avrupa gayretinin başarılı bir biçimde
neticelendirilmesi konusunda endişelenmeli ve yoğunlaşmalıdır.
“TBMM Başkanı’nın açıklamaları önemli bir adımö A.A: Atina'nın daha
iyi ikili ilişkiler için Türkiye'den en öncelikli beklentisi nedir?
Molivyatis: Sanırım, bu soruya başka bir sorunun yanıtında
değindim. İkili ilişkilerimiz sürekli olarak gelişmesi için
girişimler gelecek göz önünde tutularak yapılmalıdır. Böyle bir
ortam, ki bu her gün teyit edilmelidir, iki hükümetin, arzulanan
gelişme ve ilişkilerin tamamen normalleşmesi hedefine yönelik
çabalarına yardımcı olacaktır. Bu ruhla, Sayın TBMM Başkanı'nın son
günlerdeki, bildiğiniz açıklamalarını bu yönde atılmış önemli bir
adım olarak görüyorum. Kuşkusuz, Kıbrıs sorununa kalıcı ve
yaşayabilir bir çözüm bulunması veadanın tekrar birleşmesi de
katkıda bulunacaktır. A.A: Her iki taraf da silahlanma
harcamalarının azaltılmasına ilişkin açıklamalar yaptılar. Bu
alanda herhangi bir gelişme var mı? Molivyatis: Türk-Yunan
ilişkilerindeki gelişme ve halklar arasındaki dostluğun silahlanma
konusuna da yansıması gerektiğini düşünüyorum. Bunun, her iki ülke
ekonomisi ve bölgede barış açısından faydaları olacağı ortadadır.
Her iki hükümetin de böyle bir gelişmeyi arzu ettiklerini ifade
etmeleri dahi tek başına önemli bir alamettir.'' -A.A: Türk-Yunan
ilişkilerinin 10 yıl sonraki durumu sizce nasıl olur? -Molivyatis:
''Halklarımız için gerçekçi bir vizyon olan istikrar,refah ve
barışın sağlanacağına inanıyor ve bunu umut ediyorum. Eğer bunu
başarabilirsek, tarihi bir zorluğun başarıyla üstesinden gelmiş
olacağımıza inanıyorum. Avrupa perspektifi bu yönde katalizör
olarak görev yapabilir ve yapmalıdır. Umarım, yapacağım ziyaret
daha iyi bir gelecek yönünde atılmış diğer bir adım olacaktır. A.A:
Türk halkına bir mesajınız var mı? Molivyatis: Ülkelerimizin
arasındaki işbirliğinin daha da gelişmesi arzum ve dostluk mesajım
var. Bu, aynı zamanda, Türkiye'nin Avrupa yoluna ilişkin, kökünü
bizim kendi Yunan tecrübemizden alan destek mesajıdır. AB'ye giriş
hedefi, ulaşıldığında yalnızca ülkenin saygınlığını artırmakla
kalmaz aynı zamanda ve daha da önemlisi halkların kaderini daha
iyiye doğru değiştirir. Bu hedef, ulaşmak için harcanan her çabaya
değer.