Yunan Bakan Dendias'ın skandal ifadeleri Bakan Çavuşoğlu'nu kızdırdı
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Yunan mevkidaşı Nikos Dendias arasındaki kritik toplantı sonrası yapılan açıklamada gergin anlar yaşandı. Bakan Çavuşoğlu'un sıcak mesajlarının ardından Dendias'ın skandal ifadeleri bir anda havanın değişmesine neden oldu.
Yeni bir sayfa açma temennisiyle başlayan toplantıda,
Dendias'ın Türkiye'yi kamuoyu önünde eleştirmesi Çavuşoğlu'nu
sinirlendirdi. Dendias, "Türkiye eğer bizim egemenlik
haklarımızı ihlal etmeye devam ederse o zaman yaptırımlar gündeme
gelecektir" ifadesini kullandı. Dendias'ın sözlerine karşılık
sinirlenen Çavuşoğlu, "Dendias kabul edilemez ithamlarda bulundu"
diyerek resti çekti.
Ankara-Atina hattında gerçekleşen istikşafi görüşmelerin sonuncusu bugün Ankara'da yapıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Nikos Dendias kritik görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun ılımlı mesajlarının ardından Dendias, Türkiye'ye yönelik ağır ithamlarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, 'Dostum Niko' diye hitap ettiği Dendias'ın bu tavrına ise gereken karşılığı verdi.
Bakan Çavuşoğlu'nun basın toplantısındaki açıklamaları şöyle:
Bugün gerçekleştirme konusunda gösterdiği anlayış için Niko'ya çok teşekkür ediyorum. Türkiye-Yunanistan arasında diyalog kanallarının canlandırılmasın olumlu buluyoruz. Atina'da da hem 62. istişareyi hem de iki bakanlık arasında siyasi istişareler toplantısı gerçekleştirdik.
Bu toplantıları son derece samimi bir atmosferde
gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyuyorum. Sorunların iki komşu
ve müttefik arasında diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz.
3. taraflar üzerinden çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir.
Doğu Akdeniz
mesajı
Evet, Ege'de görüş ayrılıklarımız var. Doğu
Akdeniz bağlamındaysa biz Türkiye olarak hakça paylaşımdan yana
olduk. Ay sonunda Cenevre'de Kıbrıs konulu gayriresmi 5 + BM
toplantısı gerçekleşecek. Bu Türkiye olarak bizim teklifimizdi.
Bugün Niko'yla da ay sonunda Cenevre'de buluşmak üzere teyitleştik. Herkesin bu toplantıya açık fikirlerle gelmesi önemli. Ticari ve ekonomik ilişkilerimize iki komşu ülke olarak önem veriyoruz.
Uçak seferlerinin başlamasını da önemli buluyoruz ama aynı zamanda sınır kapılarının da açılması ticaret bakımından önemlidir. TIR şoförlerimizin vize konusunda yaşadığı bazı sıkıntılar vardı. Bugün bu konudaki beklentilerimiz, taleplerimizi aktarma imkanımız oldu.
Teröre karşı ortak mücadele vurgusu
Terörle
mücadele konusunu da samimim bir şekilde ele aldık. Özellikle FETÖ,
PKK, PYD, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemizde daha etkin
bir işbirliği görmek arzumuzdur.
Yasadışı göç konusu hem Türkiye'yi, hem Yunanistan'ı hem de AB'yi ilgilendiren bir sorun. 18 Mart Mutabakatı'nın güncellenmesi konusunda AB ile görüşüyoruz.
Bu insani konuda rekabet değil, iyi bir işbirliği alanı olması gerektiğine inanıyoruz. İkili konuları değerlendirirken hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da azınlıklarımız var. Biz Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidara geldiğinden bu yana Rum vatandaşlarımızın sorunları konusunda diyalog içinde pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirdik.
Aynı yapıcı yaklaşımı Batı Trakya Türkleri dahil oradaki soydaşlarımız için bizim de beklememiz gayet doğaldır. Her iki ülkedeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır.
"Diyalog kanallarının açık tutulması
önemli"
Yunanistan'daki kültürel mirasımızın
korunmasına büyük önem veriyoruz ve Osmanlı eserlerinin
restorasyonuna hazırız. Niko Dendias çok sayıda eserin restorasyonu
konusunda adımlar atıldığını söyledi.
Bizde de Rum Ortodoks eserleri var. Bu eserlerin restorasyonu konusunda işbirliği yapabiliriz. Biz koşulsuz olarak bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz ve ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bugün önümüzdeki süreçte ilişkilerimizi geliştirmek için neler yapabileceğimizi görüştük.
Bizim karşılıklı ziyaretlerimizden sonra liderlerimizin de bir araya gelmesini arzu ediyoruz ve sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda son derece olumlu olduğunu söylüyoruz.
İlişkilerimizi daha iyiye götürme bakımından ve aramızdaki anlaşmazlıkların çatışma yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesi için başlattığımız bu ziyareti olumlu buluyoruz. Hem Dendias hem Niko diyorum çünkü uzun yıllardır şahsi dostum 2003'ten bu yana. Dostum Niko'yu ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.
Miçotakis'ten ramazan ayı mesajı
Yunanistan
Dışişleri Bakanı Dendias'ın konuşması şöyle;
Başkan Sayın Erdoğan'a ve eski dostum sana teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu akşam beni iftar yemeğine davet ederek de beni onurlandırma vesilesiyle teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın bütün Müslüman aleminin ramazan ayını kutladığı mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. Miçotakis hükümeti din özgürlüğüne özel bir önem atfetmekte. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin açık ve samimi bir ortamda son derece verimli olduğunu söyleyebilirim. Uzlaşamadığımız bütün konuları masaya yatırma fırsatı bulduk. İki ülke arasında iletişim kanallarının açık tutulması gerekli.
Türkiye de defaatle AB'ye üyeliğinin stratejik hedef olduğunu söyledi. İstikşafi görüşmelerin başlamasının, iki ülkenin bakanları arasında siyasi görüşmelerin başlamasını memnuniyetle karşılıyorum. Bugün birçok ikili konuya değindik.
Dostum Mevlüt'le mutabık kaldık ki iki ülke arasındaki işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirebiliriz. Ümit ediyoruz ki geçmiş yıllarda var olan ekonomik işbirliğimizin daha da ileriye götürülmesi.
"Türkiye ile pozitif gündem istiyoruz"
Biz
Türkiye'yle pozitif bir gündem oluşturabileceğimize inanıyoruz
ekonomik alanda. Aramızdaki ekonomik işbirliğini de geliştirerek
Türk-Yunan ilişkilerindeki mevcut havayı iyi yönde
geliştirebiliriz. Pandeminin sonunda iki ülke arasındaki halkların
ilişkilerini de yeniden tesis edebiliriz. Kışkırtıcı söylem ve
eylemlerden uzak durmamız gerekiyor.
Son dönemde ihlal eylemleri dramatik şekilde arttı ve bu eylemler
ikili ortam oluşturulmasının önünde engel teşkil etmekte.
Ben dün Patrik'le görüşme fırsatı buldum ve bu görüşme sırasında Türkiye'deki Yunan azınlıklarının sorunlarını dinleme fırsatı buldum. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması'na göre buradaki azınlık Müslüman.
Ayrıca yapmış olduğumuz görüşmelerde yalan haber, kışkırtıcı söylemlerden uzak durulması çağrısında bulundum. Birçok bölgesel konuyu da ele aldık. Bunların başında Kıbrıs konusu var. Biz BM zirvesine bütün tarafların iyi niyetle gelmesini ümit ediyoruz.
"Türkiye'nin AB üyeliğini
destekliyoruz"
Türkiye - AB ilişkilerin de ele aldık
görüşmemizde. Yunanistan Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor.
Komşu ülkeler olarak AB ailesinin bir parçası olmuş Türkiye'den çok
fazla şey kazanabiliriz. Türk halkının çoğunluğu ülkesinin AB'ye
girmesini destekliyor. Bu yüzden AB Konseyi'nde de belirtildiği
gibi vize serbestisi gibi önemli konuları ele almaya hazırız.
Biz bu konuda yapıcı bir tutum takındık ancak AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da bütün üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymaktan geçer. Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali konseyin her zaman masasında bulunuyor.
Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir. Hem ikili ilişkilerimize hem de Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyen bir durum.
Bu ne iyi komşuluk ilişkileriyle bağdaşmakta ne de uluslararası hukuk ile. Türkiye BM Sözleşmesi'ni kabul etmiyor ancak bu sözleşme AB tarafından onaylandığı için AB muktesebatının bir parçasını teşkil etmekte. Muhtıra AB Konseyi tarafından kınandı.
Göçmen ve mülteci konusuyla ilgili olarak ise bunun AB ile Türkiye arasında bir konu olduğunu söylemek istiyorum. Mevlüt'le görüşmemizde gene bir anlaşma imzalanmasından bahsettik ancak hep yeni bir anlaşma imzalansa da bunun başarılı olabilmesi için gerekli eylemlerin yapılması ve irade gereklidir. Son dönemde mülteci konususun Türkiye tarafından kullanılmasını da gündeme getirdim.
Biraz sonra yemekte de görüşeceğimiz gibi, her iki ülke de uluslararası hukuk temelinde ve BMGK çerçevesinde toprak bütünlüğünü, egemenliğinin ve bağımsızlığının korunarak sorunların çözümünden yana. Miçotakis hükümetinin görüşü bu şekildedir ve ben bu görüşü Ankara'da ifade etme fırsatı buldum. Ümidimiz ilişkilerin daha da ileriye gitmesi yönünde. Bugün bir adım attık ve bunun halklarımızın menfaatine bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bugün bu mecradan sevgili dostum Mevlüt'ü Atina'ya davet ediyorum.
Bakan Çavuşoğlu'ndan sert çıkış
Ben
konuşmamda Yunanistan'ı itham edici bir söylemde bulunmadım ama ilk
görüşmesinin daha pozitif bir atmosferde geçmesini umuyordum. Ama
kabul edilemez ithamlarda bulundu. Türkiye'nin Yunanistan'ın
egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz
mümkün değil.
Biz bu konularda görüş ayrılığımız var ve bundan sonra bu konuları kendi aramızda görüşmemiz konusunda mutabık kaldığımız halde ben bunun cevabını vermek durumunda kalırım. Biz Rum Ortodoks azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ediyoruz ama 'Biz Türküz' diyen azınlığı Türk olarak kabul etmemeniz insani değildir. Bunların Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyorsunuz. Bunlar Rum Müslümanlar mı? Bunu böyle kabul etmek zorundasınız.
80 bin insanı denize ittiğinizi basının önünde
konuşmadık
Anlaşmalar konusunda farklı düşünebiliriz,
Libya'yla olan anlaşmalar. Fakat AB Komisyonu'nun bunu kınaması bir
şey ifade etmez. AB'nin deniz yetki alanlarıyla ilgili bir
rolü, yetkisi yoktur. Göç konusunu biz ne AB'ye ne Yunanistan'a
karşı kullandık. Göç konusunda insani davrandık ve mutabakatı
harfiyen uyguladık. Biz içeride bunları konuştuk ve dört yılda 80
bin insanı denize ittiğinizi konuştuk ama basının önünde
konuşmadık. Ama buraya çıkıyorsunuz basının önünde mesaj vermek
için böyle konuşuyorsunuz. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak 3.
taraflar olmadan iki ülke arasında bu konularda görüş
ayrılıklarımızı azaltmaya hazırız. Ama basının önünde ülkemi ağır
bir şekilde itham edersiniz bunun da cevabını vermek
durumundayım.