Yüksek yargıya mesaj
Abone olAnayasa Mahkemesi türban değişikliğini iptal eder mi? Kuzu'dan uyarı var.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, başörtüsünün yüksek
öğretimde serbest bırakılması amacıyla Anayasada değişiklik yapılsa
bile bunun Anayasa Mahkemesince şekil yönünden iptal edeceği
iddialarına karşı, "Anayasa Mahkemesi bunu yaparsa, yanlış
yapar. Anayasanın üzerine çıkmış olur. Böyle bir yetkisi
yoktur" dedi.
BAĞLAMA ŞEKLİ YÖNETMELİKLE BELLİ OLACAK
Yüksek Öğretim Yasasında yapılması öngörülen değişiklikle başın
nasıl örtüneceği konusunda tartışmaların hatırlatılması üzerine
Kuzu, "Türban nerede başlar, başörtüsü nerede başlar, iğne,
çengel...Bunlar daha sonra çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Ondan sonra bağlama şekli belli olacak" dedi.
KONU SAPTIRILMASIN
Konuyla ilgili kaygıların sorulması üzerine Kuzu, "Kaygı bitmez,
hukukta kaygı bitmez. Biz teklife 'kılık, kıyafet' yazmadık.
Yazsaydık ne olurdu, o zaman da başka bir tartışma çıkardı"
karşılığını verdi.
"Başörtüsü takanları laiklik karşıtı, Cumhuriyet düşmanı gibi
göstermenin bir anlamı olmadığını" ifade eden Kuzu, kimsenin konuyu
saptırmaması gerektiğini söyledi.
Eleştiri ve kaygıların inandırıcı olmadığını, "Anayasa profesörü ve
ömrünü bu işlere vermiş biri olarak" getirilen düzenlemenin ne
anlama geldiğini çok iyi bildiğini ifade eden Kuzu, "Kimse konuyu
rayından çıkarmasın, saptırmasın. Bu çerçevede katkıya her zaman
hazırız. Korku salmanın bir anlamı yok. Çünkü ortada korkacak bir
şey yok" görüşünü dile getirdi.
ZARURETTEN KAYNAKLANDI
Konunun Anayasa Mahkemesi kararlarıyla kilitlendiğini, buna rağmen
kararlara rağmen 1990-1997 arasında bu öğrencilerin üniversitelere
girdiğini belirten Kuzu, okuduklarını ve diploma aldıklarını ifade
etti.
"Ne olmuş yani, bunun girmesiyle laiklik, Cumhuriyetimiz hangi
yarayı almıştır? Söylenen şeylerin akla mantığa uygun olması lazım.
Bence bu tür yorumlar doğru yorumlar değildir" diyen Kuzu,
getirilen düzenlemenin sorunun çözünde katkı olacağına inandığını
söyledi.
Bir gazetecinin "Madem bu öğrenciler okuyor, diploma alıyorsa niye
anayasa değişikliği yapılıyor?" sorusu üzerine, Yüksek Öğretim
Yasasının Ek 17. maddesinin halen yürürlükte olduğunu,
üniversitelerin ve YÖK'ün yeni bir başlangıç yapabileceğini her
zaman dile getirdiği, ancak böyle bir ipucunun görülmediğini
bildirdi.
NİYET ÜZÜM YEMEKTİR
Bazı kesimlerin "Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları var,
bağlayıcıdır" dediğini hatırlatan Kuzu, "Bunlar varken, Anayasa
değiştirilmeden olmaz noktasına gelindi. Dolayısıyla Anayasa
değişikliği bir zaruretten kaynaklandı. Niyet üzüm yemektir. Sonuç
olarak 'Anayasayı değiştirelim çok daha sağlama alalım' gibi bir
niyet yok. Uygulamada dediğimiz türde bir sonuç vermeyince ve belli
kesimler söyleyince, mecburen biz bu yola gitmek zorunda kaldık"
diye konuştu.
"Yanlış olur"
"Anayasanın değiştirilemez 2. maddesine aykırı olduğu için yine
Anayasa Mahkemesinin bunu şekil yönünden iptal edeceği
görüşlerinin" sorulması üzerine Kuzu, şunları söyledi:
"1970'li yıllarda Anayasa Mahkemesi böyle bir karar başlattı.
'Cumhuriyet ilkesi değiştirilemez' diye bir hüküm vardı. Malum
diğer değiştirilemez maddeleri ise 1982'de geldi. O yıllarda 9.
maddede, 'Anayasanın Cumhuriyet aleyhine teklif verilemez' dendiği
için onu yorumladı, Birkaç karar verdi ve çok eleştiri aldı.
1982 Anayasası bunu düzeltti; dedi ki Anayasa Mahkemesine, 'sen 3
konuya bakabilirsin: 'teknik çoğunluk olan üçte bir (184) var mı,
2/3 çoğunluk (330 ve üzeri) var mı, ivedilikle görüşülemez (iki
görüşme arasında 48 saat geçmesi) var mı...Bunlara bakabilirsin'
dedi. Anayasa Mahkemesi bugüne kadar bütün kararlarında buna uydu.
Hatta 1987 yılında kendisinin önüne böyle bir mesele geldiğinde,
'benim yetkim sınırlıdır, bu 3 konu dışına bakamam' dedi. En son
referandum meselesinde bile buna değinmişti. Dolayısıyla bu konu
bence kapanmıştır.
Anayasa Mahkemesi bunu yaparsa, yanlış yapar. Anayasanın üzerine
çıkmış olur. Bunu açık açık söylüyorum; böyle bir yetkisi yoktur.
'Efendim yaptım oldu'...Olursa olur, ne yapalım yani? Bunlar
hukukun dışına çıkan yorumlardır. Anayasa Mahkemesinin böyle bir
yanlış yapacağına ihtimal vermem."