Yüksek tansiyon horlama ilişkisi
Abone olYüksek tansiyonun aşırı horlayan kişilerde, horlamayan kişilere göre daha sık görüldüğü belirtildi.
Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı (TKBBV)
Başkanı Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, yüksek tansiyonun, aşırı
horlayan kişilerde, horlamayan kişilere göre daha sık görüldüğünü
söyledi. Devranoğlu, normal erişkin insanların en az yüzde 45'inin
zaman zaman, yüzde 25'inin ise sürekli olarak horladığını
belirterek, horlama probleminin en sık şişman erkeklerde
görüldüğünü ve yaşla birlikte her geçen gün arttığını ifade etti.
Horlamanın sosyal olarak ciddi sorun olduğu vurgulanan Devranoğlu,
''Horlama, aile yaşamını ciddi şekilde tehdit eder. Horlayan kişi
alay konusu olur. Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin
sorumlusu tutulur. Horlayan kişi tatil ve iş gezilerinde
istenilmeyen oda arkadaşıdır'' dedi. Tıbbi olarak ise kişinin
kendine verdiği zararın daha büyük olduğuna dikkati çeken Prof. Dr.
Devranoğlu, şöyle devam etti: ''Dinlenilmeden geçirilen geceler
vardır. Yüksek tansiyon, aşırı horlayan kişilerde horlamayan
kişilere göre daha sık görülür. Horlamanın en ağır formu, tıkayıcı
tipte horlama hastalığıdır. Uyku apnesi diye bilinen bu hastalıkta
şiddetli horlama, nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu
sırada solunum tam durmuştur. 10 saniyenin üzerindeki nefessiz
kalma nöbetlerinin bir saat içinde 7'den fazla görülmesi yaşamı
ciddi şekilde tehdit eder.'' HORLAMA TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ ? Prof.
Dr. İrfan Devranoğlu, horlamanın birçok tipinin tedavi
edilebileceğini ifade ederek, İyi bir adale tonusu kazanmak için
sportif yaşam biçiminin seçilmesi gerektiğini vurguladı. Horlayan
kişilerin uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen
alerji ilaçlarını uykudan önce almaması gerektiğini dile getiren
Devranoğlu, ''Uykudan 4 saat önce alkol almaktan sakınmalı. Uykudan
3 saat önce ağır yemek yememeli. Aşırı yorgunluktan kaçınılmalı.
Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmeli.
Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak şekilde tüm yatak
yaklaşık olarak 10 santimetre bir tarafa doğru çevrilmeli'' diye
konuştu. Devranoğlu, evde horlamayan kişilerin, horlayan kişilerden
önce uyuması gerektiği de belirterek, ''Her pozisyonda horlayan
kişiler, ağır horlayan olarak isimlendirilir. Bu kişilerin daha
fazla yardıma ihtiyaçları vardır. Horlama hastasının burun, ağız,
boğaz ve boynunun detaylı muayenesi yapılmalıdır. Horlamanın boyutu
ve horlayan kişinin sağlığını belirlemek açısından uyku laboratuvar
çalışmaları değerlidir'' dedi. Horlamanın nefes almanın tehlikeli
biçimde kesilmesi olduğuna işaret eden Devranoğlu, komik ve umutsuz
bir durum olmadığını söyledi.