Yüce Divan'da inanılmaz iddialar
Abone olEnerji ve Tabi Kaynaklar eski bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılamaya devam edildi. Davada önemli iddialar ortaya atıldı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar eski bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına bugün devam edildi. Davanın öğleden sonraki bölümünde, tanıkların dinlenilmesine devam edildi. Tanık olarak dinlenen dönemin BOTAŞ Doğalgaz Satış Dairesi Başkan Yardımcısı Gülseren Kamçı, 1999 yılının Kasım ayından, 2000 yılının Mart ayına kadar Rusya'dan alınan doğalgazda azalma olduğunu, bu nedenle yap-işlet-devret santrallerine ve TEAŞ'a gaz kesintisi yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. 2000 yılının Ocak ayında havaların soğumasıyla dengelerin bozulduğunu, talebin beklenmedik şekilde arttığını ifade eden Kamçı, bu sürecin Mart sonunda bittiğini ve doğalgaz arz talep dengesindeki bozulmanın sona erdiğini kaydetti. Tanık olarak dinlenen dönemin BOTAŞ Doğalgaz Daire Başkanı Nuran Şatana ise, Ruslar ile yapılan görüşme sürecinde bulunduğunu söyledi. BOTAŞ'ın 1999 yılında meydana gelen deprem ve 2000-2001 yıllarındaki ekonomik krizler sonrasında, finansal açıdan zor günler yaşadığını söyleyen Şatana, bu nedenle bazı tahsilatların yapılamadığını ve kredi alındığını belirtti. Şatana, "Ruslardan zaman zaman ödemelerin ertelemesi talebinde bulunduk. Bu talepler sonrasında 2005 yılına kadar miktar da fiyat da düşürüldü" dedi. Tanık olarak dinlenilen eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü'nde mühendis ve şube müdürü olarak görev yapan Rıza Güngör ise Yamula Hidroelektrik Santrali ile ilgili bilgi verdi. Bu santralin yapımının yap-işlet-devret modeline göre gerçekleştirildiğini kaydeden Güngör, söz konusu barajı yapan şirket yöneticilerinin kendisine gelerek ''Bakan ile 5.25 sent üzerinden anlaştık'' dediklerini, bu şekilde onay yazısının yazılmasını istediklerini öne sürdü. Böyle bir onay yazısı yazamayacağını şirket yetkililerine söylediğini belirten Güngör, "Daire başkanı da 'Bakan onay veriyorsa siyasi takdiridir' dedi. Şirket bize, bakanın bu fiyatı onayladığını belirten bir de yazı verdi. Bunun üzerine ben bu fiyata ilişkin bir onay yazısı hazırladım, ancak onayı ben paraf etmedim" diye konuştu. Güngör, belirlenen enerji birim fiyatının 4.79 Cent olması gerektiğini, 5.25 Cent'lik fiyatın ise fazla olduğunu düşündüğünü söyledi. Tanık Güngör, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya'nın sorusu üzerine ise, Ersümer'den sanık bakandan birim fiyat konusunda direkt bir telkin almadığını kaydetti. Tanık olarak dinlenen AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, Yamula Hidroelektrik Santrali'ni yap-işlet-devret modeliyle üstelenen Kayseri Elektrik Dağıtım A.Ş.'de 5 yıl genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliği yaptığını söyledi. 3096 sayılı yasanın, devletin enerji yatırımlarını kendi imkanlarıyla yapamaması nedeniyle özel sektör eliyle yaptırmasının yolunu açtığını kaydeden Yıldız, kendisi görevden ayrıldıktan sonra enerji birim fiyat tespitinin yapıldığını ifade etti. O dönemde şirket olarak birçok haklarından feragat ettiklerini belirten Yıldız, ''Yatırımcı ölü olmamalı, canlı olmalı ki yatırım yapabilsin. Eskalasyon hakkından, alım garantisinden, kuraklık riskinden feragat ettik'' şeklinde konuştu. Duruşmada söz alan Ersümer, Kayseri Elektrik A.Ş. yetkilileriyle görüştüğünün doğru olduğunu, ancak kendisinin enerji birim fiyatıyla ilgili bir taahhütte bulunmadığını savundu. Ersümer, ''Onlara, 'Teklifinizi resmi olarak yapın, başvurun, arkadaşlar değerlendirir' dedim. Hiçbir pazarlık içinde olmadım, 'Resmi kanaldan teklif getirin' dedim'' diye konuştu. Yüksek Mahkeme, gelecek duruşmada 13 tanığın dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 13 Mayıs 2005 tarihine erteledi.