Yüce Divan'a elekrik azizliği

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanmalarına devam edildi. Bugünkü duruşmada, işadamı Kamuran Çörtük ve Ahmet Nazif Zorlu tanıklık yaptı. Çörtük, ihale ile ilgili aracılık yaptığı iddialarının doğru olmadığını söyledi. Genç TV'nin bedelsiz verilmediğini, işadamı Korkmaz Yiğit ile ticari faaliyetten öte bir ilişkilerinin olmadığını anlattı. Ahmet Nazif Zorlu da, bu süreçte Başbakan Mesut Yılmaz ile sadece şirketlerinin sorunlarıyla ilgili olarak birkaç kez konuştuğunu söyledi. Mesut yılmaz ise, Çörtük ve Zorlu ile yaptığı görüşmelerde Türkbank ihalesi konusunu kendisinin açtığını belirtti. Yılmaz, Ahmet Nazif Zorlu'ya, Korkmaz Yiğit ile alaattin Çakıcı arasında bir ilişki olduğuna dair bir bilgisi olup olmadığını sorduğunu söyledi. Mesut Yılmaz, Zorlu'nun ‘bunu İstanbul'da bilmeyen yok’ demesi üzerine, Çörtük'ü çağırarak, bu durumda ihalenin iptal edilebileceği yönünde Korkmaz Yiğit'i son bir kez daha uyarmak istediğini anlattı. Duruşmaya şu saatlerde devam ediliyor. İddianameden... Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'in Yüce Divan'a sevk kararında, 'Türkbank ihalesi sürecinde ihalenin yapımında ve fiyat oluşumunda fesat karıştırmak suretiyle güdümünde bir medya düzeni kurmak için tüm organizasyonları gerçekleştirdiği, böylece siyasi rant amaçladığı, ayrıca Türkbank ihalesi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan üçüncü şahıs konumundaki Kamuran Çörtük'e ihalede üstlendiği aracılık misyonunun karşılığı olarak Genç TV'nin bedelsiz olarak verilmesini sağladığı' öne sürülüyor. Kararda, Yılmaz ve Taner'in bu eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 64'üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 'devlet alım-satımına fesat karıştırmak' suçunu düzenleyen 205 (10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis), ceza artırımı ve memuriyetten men cezası öngören 219/1-4 ve 33'üncü maddeleri uyarınca cezalandırılmaları isteniyor.