Yüce divan biletin çoktan kesildi
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Haberin olsun Sayın Erdoğan, Yüce Divan biletin çoktan kesilmiştir. Henüz zamanın bulunuyorken kaçmak ve ...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Haberin olsun Sayın Erdoğan,
Yüce Divan biletin çoktan kesilmiştir. Henüz zamanın bulunuyorken
kaçmak ve yabancılara sığınmak için tüm hazırlıkları şimdiden
yapman senin yararına olacaktır” dedi.
MHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Demokrasi” temalı
miting Kazlıçeşme Meydanı’nda gerçekleştirildi. Binlerce kişinin
katıldığı mitingde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kürsüye
çıkmasıyla birlikte kalabalıktan “Vur da vuralım, öl de ölelim”
sloganları yükseldi. Konuşmasına İstanbulluları selamlayarak
başlayan Bahçeli, “Varlığını da, şanını da yaşatmaya ant içtiğimiz
büyük Türk milleti. Bugün İstanbul ayağa kalkmıştır. Bugün İstanbul
7 tepesinden Kazlıçeşme’ye kanatlanmıştır” dedi.
Miting alanını dolduran kalabalığa seslenen Bahçeli, “Sizlerin bu
cesareti müzakereci sefillere, vahşetin cinayetin eşbaşkanlarına
korku verememektedir. Hamdolsun İstanbul dün olduğu gibi bugün de
kardeşliğin yanındadır. İstanbul her şeyin en güzelini hak
etmektedir. Böylesi bir günde bizleri yalnız bırakmayarak bu
meydana teşrif eden değerli kardeşlerim, Türkiye sevdalısı
milliyetçi, vatansever yürekler hoş geldiniz” diye konuştu.
Konuşmasının büyük bir bölümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı
eleştiren Bahçeli, “Başbakan ve hükümeti demokrasiyi kuklaya
çevirmiştir. Demokrasi ruhuna ayrı ne varsa AKP tarafından
uygulanmıştır. 11 yıllık AKP dönemi demokrasinin kara devri, ayıplı
dönemi, işgal ve esaret seneleri olarak tarihe geçmeye aday
olmuştur. Başbakan Erdoğan, demokrasiye duyduğu hazımsızlığı,
hoşgörü ve uzlaşmaya gösterdiği tepkiselliği her fırsatta gün
yüzüne çıkarmıştır. Yozlaştırılan, kasten yanlış yorumlanan,
demokrasi kardeşliğimizin dinamiti olarak seçilmiştir. Üstelik
bölünmenin kutup başı olarak devreye sokulmuştur. Demokratikleşme
hamleleri PKK’nın aklanması, temize çıkarılması ve taleplerinin
karşılanmasına göz göre seferber edilmiştir. Demokrasi tehdit
altındadır. Demokrasiyi pakete sıkıştıran, şüpheli paketlerin içine
yerleştiren Başbakan Erdoğan, eğer şartlar müsait olursa darağacına
da çıkartmaktan, idam mangasının önüne koymaktan da
kaçınmayacaktır” şeklinde konuştu.
Türk milletinin tek seçeneğinin vahdet olduğunu savunan Bahçeli,
“Milletimizin çatısı, devletimizin tapusu buna göre şekillenmiştir.
Bu çatı uçar, bu tapu yırtılırsa son yurdumuzda bağımsızlığımız
tehlikeye girmekle kalmayıp hayat ve varlık haklarımız büyük bir
riske atılacaktır. Buna ne Başbakan Erdoğan’ın ne demokrasi
talancısı yandaşlarının hakkı olacaktır” şeklinde konuştu.
“DEMOKRASİNDEN ANLADIĞI HERKESİN KENDİSİNE BİAT ETMESİDİR”
Başbakan Erdoğan’ı Gezi Parkı olayları üzerinden eleştiren Bahçeli,
şunları söyledi:
“Başbakan Erdoğan, Taksim Gezi Parkı’nı şiddete bularken,
gençlerimize, çevre ve yeşil sevdalılarına, bireysel hak ve
özgürlük talebinde bulunan suçsuz günahsızlara zalimken hiç
demokrasi aklına gelmemiştir. Başbakan Erdoğan son derce masumane
ve meşruiyet sınırları içinde davrananların tepkilerini milli
iradeye kaşı savaş açma olarak tevil ederken demokrasi ne hikmetse
kafasında yer almamıştır. Başbakan Erdoğan Dolmabahçe Camisi
müezzininin ahlaklı duruşunu cezalandırıp sürgüne layık görürken
demokrasi hatırına gelmemiştir. Protestolarını tencere tava çalarak
gösterenleri yıllarca biz mücadele ettik şimdi onlar mücadele etsin
sözleri ile yargıya havale ederken de demokrasiyi gündemine
almamıştır. Başbakan’a göre Türkiye’nin büyümesini istemeyenler
gezi parkını bahane etmiştir. Yedi düven neredeyse AKP’yi hedef
almıştır. Başbakanın demokrasinden anladığı herkesin kendisine biat
etmesidir. Demokrasiden çıkardığı İmralı canisi ve PKK dışında
herkesin kendine boyun eğmesi ve tabii olmasıdır. Bu meydanda da
esip gürleyen sanal korkuluklarla kavga eden başbakan demokraside
çoktan sınıfta kalmıştır. Başbakan Erdoğan ve demokrasi, gece ile
gündüz gibi farklı, birbirine terstir. Ancak ne ilginçtir ki sıra
PKK’ya genlice, İmralı canisi perona yanaşınca başbakan birden
demokrat kesilmektedir. Zira demokrasiyi bölünmek için bir fırsat
olarak görmektedir. Başbakan katillerin gönlünü hoş tutarken ileri
demokrasi butonuna basmaktadır. Bu zihniyet Rusya’ya Avrasyacıdır,
Avrupa’da Medeniyetler ittifakçısıdır, Erbil’de Peşmergecidir,
Mısır’da ihvancıdır, Suriye’de el Nusracıdır, Libya’da NATO’cudur.
Türkiye’de 36 etnik kimlikçi ve bölücüdür.”
Bahçeli, demokratikleşme paketi konusunda da Başbakan Erdoğan’ı
eleştirerek, “Geçmişte nice bedbaht, nice satılmış, nice alçak,
nice hain bu tarihi hakikati bu muazzam emaneti değiştirmeye
yeltenmişse de başarılı olamamış, acınacak durumlara düşmekten
kaçamamıştır. Kandil demokratı, İmralı hukukçusu, BDP’nin bakıcısı
başbakanın da olacağı kendisini bekleyen mutlak son budur”
ifadelerini kullandı.
Demokratikleşme paketinde yer alan ana dilde eğitim konusuna da
değinen Bahçeli, “Türk milleti tektir, Türk vatanı tektir, Türk
bayrağı tektir tür dili tek olarak kalacaktır, o da Türkçeden
başkası olmayacaktır, olamayacaktır” şeklinde konuştu.
Hükümetin milli gün ve bayramları kaldırmaya çalıştığını söyleyen
Bahçeli, “Bundan sonra başbakan için bir tek hedef kalmıştır o da
bağımsızlığımızın eseri olan istiklal marşımızdır. Başbakan
sürprizleri sevdiğine göre paketleri sürpriz yumurta gibi gördüğüne
göre istiklal marşına neşter vurması olmayacak şey değildir”
dedi.
Demokratikleşme paketi ile PKK’ya ilkyardım yapıldığını savunan
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başbakan paketlediği demokrasiyi PKK’ya yüz görümlüğü olarak
takdim etmiştir. Bu işten İmralı canisi tabii olarak memnundur.
Kandil çetesi oyunbozanlık yapsa da peş peşe gelecek taviz
paketlerinin müjdesini aldığından mağaralarda sevinç taklaları
atmaktadır. Türkiye 30 Eylül günü AKP’nin PKK’ya rezilce boyun
bükmesini, tehditlerinin meyvelerini hayal kırıklığı eşliğinde
yaşamıştır. PKK terör örgüt neyi beklemişse parça parça almış ve
almaya devam edecektir. PKK terör örgütü neyi ummuşsa başbakan
imdada yetişmiş ve yetişmeyi sürdürecektir. Sözde demokratikleşme
paketinin her satırında PKK’nın yönlendirmesi ve hükmü vardır. Göz
boyamak adına pakette bazı makul düzenlemelere de gidilmiştir.
Yıllardır başörtüsünden geçinen başbakan ve hükümeti bu
istismarcılığını pakete de sürdürmüştür. Başörtüsü PKK’nın kanlı
hedeflerdi ile yan yana koyulmuştur. En başta samimi Müslümanlara
çok büyük haksızlıktır. Başbakan ne zaman sıkışsa hemen başörtüsünü
kullanmaktadır. Demokratikleşme paketi ile ana dilde eğitim önü
açılmış, Türkiye bölünme tüneline iyice sokulmuştur.”
“İSTANBUL’U DA KONSTANTİNOPOLİS Mİ YAPACAKSIN”
Demokratikleşme paketi ile siyasi partilerin farklı dil ve
lehçelerde propaganda yapabileceğine dikkat çeken Bahçeli, “Bazı
yerleşim yerlerinin ismi değiştirilecektir. Sayın Başbakan
İstanbul’u da Konstantinopolis mi yapacaksın. Bizans’ı yeniden
diriltecek misin” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un yönetimine talip olduklarını da söyleyen Bahçeli,
“İstanbul’da sadece iki parti yoktur ve milliyetçi hareket bu aziz
kentin yönetimine her düzeyde taliptir. İstanbul Recep Tayyip
Erdoğan kabusundan uyanarak tertemiz günlere bu şekilde
kavuşacaktır. İstanbullu kardeşim artık yeter demelidir. Bu seçim
istismara karşı şeref ve haysiyetin seçimi olacaktır. Bu seçim
bölünmeye karış milli birliğin seçimi olacaktır. Türkiye bu seçimi
kaçırırsa her şey için geç kalınmış olacaktır. İmralı canisin
affetmeye ve TBMM’ye taşımaya çalışan başbakana ders verilmelidir.
İstanbul kaderine sahip çıkmalıdır” şeklinde konuştu.
Konuşmasını sonunda Başbakan Erdoğan’a seslene Bahçeli, “Haberin
olsun Sayın Erdoğan Yüce Divan biletin çoktan kesilmiştir. Henüz
zamanın bulunuyorken kaçmak ve yabancılara sığınmak için tüm
hazırlıkları şimdiden yapman senin yararına olacaktır” dedi.
Bahçeli Kazlıçeşme’yi dolduran binlerce kişi ile birlikte
“Andımız”ı okuyarak mitingi sonlandırdı.
(İHA)