YTL itibar kazanıyor

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, bir gelişmiş ülkenin bankasının talebi üzerine YTL ödemelerini kendisinin gerçekleştirmesi amacıyla Merkez Bankası nezdinde ilk defa yabancı bir merkez bankası olarak YTL vadesiz mevduat hesabının açıldığını söyledi. Süreyya Serdengeçti, Merkez Bankası'nda düzenlenen, Devlet Bakanı Ali Babacan ile Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın da katıldığı ''Yeni Türk lirası'' konulu basın toplantısında, ilk defa yabancı bir merkez bankası tarafından YTL hesabı açıldığını belirterek, ''Yıllar sonra önemli bir gelişme. Biz zamanlar diğer gelişmiş ülke olsun, diğer ülkeler olsun onların merkez bankaları adına bu tür hesapların açılmasını bekliyoruz. YTL'nin uluslararası kullanımı açısından bu son derece önemli bir gelişmedir. Diğer gelişmeler ile beraber artık şunu kabul etmemiz gerekiyor; Türk parasının itibarı yükselmektedir'' dedi. Merkez Bankası Başkanı, 2 Eylül itibarı ile, tedavüldeki banknot tutarının 18 milyar 62 milyon YTL olduğunu, bunun 2004 yılı sonuna göre yüzde 34 artış anlamına geldiğini söyledi. Serdengeçti, tedavüldeki banknot adedinin 2004 yılı sonuna göre yüzde 26 azalarak 870 milyona adete indiğini bildirdi. Süreyya Serdengeçti, ekonomik istikrarı ve bunun en önemli unsuru olan fiyat istikrarını sağladığınız ölçüde emisyonun ve para talebinin arttığını, buna karşın kupür dağılımının geçmişe göre iyileşmesinin, kupürlerin olması gerektiği gibi madeni paraya dönüşmesinin banknot adetinde azalmaya yol açtığını belirtti. Tedavüldeki banknot adedinin azalmasının banknot basım, işleme ve taşıma maliyetlerini düşürdüğünü bildiren Serdengeçti, YTL operasyonu enflasyona neden olmadığını vurguladı. YTL'nin, 6 sıfırsız ifade edilebilen kurlar sayesinde, diğer paralarla karşılaştırılabilir ve değeri anlaşılabilir yeni bir para olduğunu belirten Serdengeçti, uluslararası piyasalarda geçerliliği olan ve işlemlere konu olan itibarlı bir para olduğunu ifade etti. Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemiz ile ilgili değerlendirmelerini etkilemekte ve geçmişteki bol sıfırların yarattığı olumsuz imaj ortadan kalkmaktadır. Vadeleri 2 ile 10 yıl arasında değişen YTL tahvilleri uluslararası piyasada talep görmektedir. Toplam satış, 2 Eylül tarihi itibarıyla 5 milyar 805 milyon YTL oldu. YTL tahvilleri Euroclear Sistemi'nde işlem görmektedir.'' -MADENİ PARANIN EMİSYONA ORANI- Madeni paranın emisyona oranının genel olarak her ülkenin banknot ve madeni para kupür dağılımına, madeni parasının satın alma gücüne göre değiştiğini belirten Serdengeçti, Avro bölgesinde 30 Haziran itibarı ile yüzde 3.1 olduğunu, Türkiye'de ise 31 Aralık 2004 tarihinde yüzde 1.1, 2 Eylül itibarı ile de yüzde 2.8 olduğunu ve bunun daha da yükselmesi beklendiğini ifade etti. Serdengeçti, ''reel para talebinin özü olan reel emisyon talebinin artması paramızın değerini de reel olarak artırmaktadır'' şeklinde konuştu. -ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR- Türk Lirası banknot ve madeni paraların, 2005 yılının sonunda tedavülden kalktığını hatırlatan Serdengeçti, elde kalan TL banknot ve madeni paraları değiştirmek için Aralık ayının son günlerini beklememesini, özellikle TL maden paraları şimdiden değiştirilmesini istedi 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren tarife ve etiketlerde çift fiyat gösterilmesinin zorunlu olmadığını belirten Serdengeçti, fiyatların sadece YTL üzerinden gösterilmesinin yeterli olacağını kaydetti. -SAHTECİLİK- Parada sahteciliğin, dünyanın her yerinde her zaman olduğunu ifade eden Serdengeçti, dünyada sahtesi yapılamayacak banknotun olmadığını bildirdi. 2005 yılında, YTL ile birlikte Merkez Bankası'na intikal eden sahte adedinde artış değil, azalış olduğunu ifade eden Serdengeçti, şöyle devam etti: ''2005 yılının ilk 6 aylık döneminde Bankamızca ele geçirilen sahte YTL'lerin tedavüldeki toplam YTL banknotlara oranı, Avro bölgesinde aynı dönemde ulusal merkez bankalarınca ele geçirilen sahte Avro'ların tedavüldeki Avro banknotlara oranından daha düşüktür. İncelemeler ülke bazında yapıldığında ülkemizdeki sahte banknot adedinin birçok Avrupa ülkesinden çok daha düşük olduğu, bazı Avrupa ülkelerinin bizden 4-5 kat daha yüksek olduğu görülmektedir. Merkez Bankası'nın teknik altyapısı ve donanımı istisnasız tüm sahte sahteleri yakalayabilecek kapasitede ve düzeydedir. Diğer bir ifadeyle, sahte bir banknotun Merkez Bankası'ndan geçmesi mümkün değildir. Merkez Bankası her zaman kalpazanların önünde olmuştur, olmaya da devam edecektir.'' -SORULAR- Para tavanındaki artışın enflasyona etkisinin sorulması üzerine Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, para tavanının en önemli bileşeninin istikrar ve düşük enflasyon olduğunu belirterek, enflasyonist ortamda para tavanındaki artışın enflasyonun altında olduğunu, enflasyonunun düşük olması halinde paraya güven artacağından para tavanının enflasyonun üzerinde artmasının da son derece sağlıklı bir gelişme olduğunu söyledi. Bir kuruşun piyasaya tam olarak yerleşmediğini, özellikle bir kuruşun bulunmadığını belirten bir gazeteciye Darphane Genel Müdürü Ahmet Büyükkaymaz, stokta yeterince 1 kuruş bulunduğunu, talep halinde piyasaya sürüleceğini belirtti. Süreyya Serdengeçti de ''1 kuruşun hesabını enflasyonist ortam nedeniyle unuttuk. Avrupa'da Amerika'da hiç kimse bir sentini bırakmıyor, biz onlardan daha mı zenginiz'' diyerek halkı 1 kuruşa sahip çıkmaya davet etti. Eski paraların değişiminin neden yüzde 100 olmadığının sorulması üzerine de Darphane Genel Müdürü Büyükkaymaz, bir kısmının turistik merakla yurtdışına çıktığını, bir kısmının hatıra amaçlı saklandığını, bazı bozuk paraların bir yerlerde unutulduğunu, bazı bozuk paraların da zamanla enflasyon nedeniyle maden değerinin daha fazla değer ifade etmesi sonucu eritilerek başka amaçlar için kullanıldığını kaydetti.