YPG'ye giden o silahların parası kimden çıktı?
Abone olSuriye'deki Kürt siyasi hareketi PYD'nin Eş Başkanı Salih Müslim, Kobani'de IŞİD ile aralarındaki çatışmalar sırasında koalisyon uçakları tarafından havadan atılan silahların parasını Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) ödediğini söyledi.
Avrupa'dan yayın yapan Med-Nuçe televizyonuna bugün
canlı yayınlanan bir programda stüdyo konuğu olan PYD Eş Başkanı
Salih Müslim, PYD'nin PKK ile ilişkileri, Kobani'ye havadan atılan
silahlar ve BM Suriye temsilcisi ile yaptığı görüşmeler konusunda
açıklamalarda bulundu.
Müslim, PYD'nin 2003'te kurulmuş bir Suriye partisi olduğunu ifade
ederek, "Sayın Öcalan dünya lideridir. Fikirleri vardır, onun
yolundan biz bazı fikirlerini kendi gerçeğimizde uygulamaya
çalışıyoruz. Kürt partileri ile ilişkilerimiz vardı. KYB, IKDP
bunların arasında PKK de vardır. Bizim ilişkimizin olması
normaldir. HDP ile de ilişkimiz vardır. PJAK ile de vardır,
Güney'deki İslami partiler ile de ilişkilerimiz vardır. PKK
yanımızda durmuş ise ve bize yardım etmiş ise bu çok normaldir"
diye konuştu.
'KOBANİ'YE HAVADAN ATILAN SİLAHLARIN PARASINI KYB
ÖDEDİ'
PYD Eş Başkanı Salih Müslim, IŞİD ile savaşırlarken 20 Ekim 2014'te
koalisyon uçakları tarafından Kobani'ye atılan silah ve mühimmat
konusunda da açıklamalarda bulundu. Müslim, "Belki bunu kimse
bilmiyordur ama, koalisyon uçakları yoluyla Kobani'de indirilen
silahlar KYB'nin silahları idi ve parasını KYB ödemişti. KYB bize
yardım etti, silah veriyor. Sen kalkıp illa bizi PKK ile
ilişkilendirmek istiyorsan demek ki başka bir amacın vardır. Dünya
bunu biliyor. Biz nerede oturup ne karar vermiş isek bunu
uyguluyoruz. Ama, bir yönetim vardır, bazı kararları ben veremem
Rojava ile ilgili. Çünkü, ortaklarımız ve meclislerimiz vardır,
sistem vardır. Şimdi sen kalkıp illa her şeyden PYD'yi sorumlu
tutarsan yanlış olur. YPG askeri bir güçtür. Bunun siyasi iradesi
PYD değildir. Bir idare ve bir kanton yönetimi vardır. Herkesin
bunu görmesi gerekiyor. Onun için kalkıp her şeyi PYD'ye bağlamak
ve PYD'yi terörize etmek doğru değildir. Bunu herkes böyle
anlamıştır" diye konuştu.
BM'nin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura ile yaptıkları
görüşmeleri de değerlendiren PYD Eş Başkanı Salih Müslim, "Biz
Suriye'nin bir parçası olduğumuzu söylüyoruz. Biz Suriye devriminin
bir parçasıyız, hiç bir zaman ayrı düşünmedik. Onun için
planlarımız Suriye içinde vardır. Hem demokratikleşmek, hem
ilişkiler bakımından devletlerle ilişki bakımından. Bölgenin ve
Suriye'nin bir parçasıyız. Suriye'nin istikrarını ve barışını
istiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE İLE İYİ İLİŞKİLER KURMAK
İSTİYORUZ"
PYD olarak, Türkiye ile görüşmeler yaptıklarını, görüşmelerin
Dışişleri Bakanlığı ile yürütüldüğünü belirten Muslim, "Dışişleri
Bakanı ile bir görüşmemiz olmadı ama olsun istiyoruz" diye konuştu.
Amaçlarının bölgede bir devlet kurmak olmadığını aktaran Müslim,
şöyle devam etti:
"Biz Suriye'nin sınırlarını değiştirmek istemiyoruz. Komşumuz
Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu bizim için
önemlidir, çünkü sınırın ötesinde bizim halkımızın akrabaları
yaşamaktadır. Kobanê saldırıları sırasında halk, Türkiye’deki
kamplara değil akrabalarının yanına gitmişlerdir. Aramızda
akrabalıktan doğan haklar vardır. Bu haklar nedeniyle bu sınırın
güvenliği herkesten önce bizim sorunumuzdur."
"ESAD'A 6 AY KENARDA DUR DENEBİLİRDİ"
Rojava yönetiminin şu anda fiili olarak neredeyse bütün dünya
tarafından kabul gördüğünü ileri süren Müslim, şunları söyledi:
"Esad meselesi Suriye’nin birinci önceliği olmamalıydı. En başta,
Esad’a sen 6 ay kenarda dur denilebilirdi. Muhalefet bu noktada
birleşebilirdi. Ama İstanbul merkezli Suriye muhalefeti, Türkiye’de
AKP’nin kucağına oturdu. Türkiye’nin kucağına oturmayan tek muhalif
grup biziz. Türkiye, ısrarla Esad meselesini birinci sıraya
koydurdu ve muhalefet anlaşamadı. Anlaşma o zaman olsaydı,
Suriye’de savaş bu noktaya gelmezdi. Biz demokratik bir Suriye
modeli istedik, başından beri de bunu söyledik. Ama diktatörlük
yanlıları bunu engelledi ve Esad şartını masaya koydu. Dolayısıyla
muhalefetin birliği sağlanamadı, dağıldı. Demokratik Suriye
modelimiz kabul görseydi bugüne dek Suriye devriminde önemli bir
yol alınırdı. İşte biz Rojava’da bunun olabileceğinin örneğini
somut olarak ortaya koyduk. Halkları bir arada barış içinde
yaşadığı modelin olabilirliğini dünyaya gösterdik."
"ABD İLE AYNI ÇİZGİDE BULUŞTUK"
YPG'nin bölgede IŞİD'e karşı savaşı konusunda detay veren Müslim,
"Biz barışçı bir yaşam önerirken kendimizi savaşın içinde bulduk.
Demokratik, özerk, birlikte yaşam modelimize saldırıldı. Bizim
savaştan, bu yaşam tarzımıza yönelen saldırıya karşı canla, başla,
inançla mücadele etmekten başka şansımız yoktu. DAIŞ’e karşı
mücadele nedeniyle ABD ve diğer güçlerle aynı çizgide buluştuk. Bu,
bizim kendi yaşam tarzımızdan, modelimizden bir taviz anlamına
gelmez. DAIŞ, yani en gerici zihniyet, bugün en gelişmiş silahlarla
savaşıyor, en ileri teknolojiyi, interneti kullanıyor. Biz bunların
hangi güçler tarafından sağlandığının da bilincindeyiz" dedi.