Yozgat'ta kapıcılar için bir ilk bina
Abone olBodrum katlara mahkum edilen kapıcılar için güzel haber. Yozgatlı müteahhit Türkiye'de görülmemiş bir uygulamaya gitti.
Samsun'daki sel felaketinde ölümlerin yaşandığı kapıcı
daireleri gündemdeki yerini korurken, güzel bir haber Yozgat'tan
geldi. TOKİ'nin normal dairelere yerleştirmeyi düşündüğü kapıcılar
için Yozgatlı müteahhat 5. katta yer ayırdı.
Kapıcılar için, içerisinde çift banyosu, kileri ve bütün
odaları parkeli, 5. katta 4 artı 1 daireye
yerleştirilecek.
Yozgat'ta bir müteahhit, adları apartmanlarla özdeşleşen ve bodrum katlarında kendilerine ayrılan dairelerde yaşamlarını sürdüren diğer kapıcıları kıskandıracak bir ilke imza atttı.
KAPICI 5. KATTA
Müteahhit Fatih Öztürk (38), Yozgat Kent Park'ta yaptığı 20 katlı
58 daireli Park Botanik Evleri'nde kapıcılar için 5. katta yer
ayırdı.
Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilal Şahin Mahallesi
Kentpark bölgesinde konut ihtiyacını da gözeterek kentin 20 katlı
en yüksek binasını yaptıklarını ifade etti.
Sitede apartman görevlisinden konut sahiplerine kadar herkesin
hemen hemen bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek alanlar
oluşturduklarını kaydeden Öztürk, ''Sitemizde kamera
sistemi, internet, çocuk parkı, uydu yayını, fitness salonu,
mescit, düğün salonu ve farklı iş kollarında faaliyet gösterecek iş
yerleri mevcut'' dedi.
AYRIMCILIK YAPMADIK
Sitede bina görevlisine de ayrı bir önem verdiklerini vurgulayan
Öztürk, şöyle devam etti:
''Sitede kapıcımıza 5. katta daire ayırdık. Bu bizim insana
verdiğimiz değerin de bir göstergesi oldu. Samsun'da yaşanan sel
felaketi, 5. katta ayırdığımız kapıcı d
KAPICI ADAYLARI ÇOĞALACAK
Siteyi ay sonu itibariyle yeni yönetime devredeceklerini anlatan
Öztürk, kapıcı olmak isteyen çok fazla adayın olacağını
düşündüklerini söyledi.
DERE KENARINDA ALKOL ALIP SIZDI HERKESE REZİL OLDU. SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Adana'da aşırı alkol alıp Sarıçam Deresi kenarında sızdıktan sonra yaklaşık 3 metre yükseklikten dereye düşen şahıs, Can-Kur ekipleri tarafından kurtarıldı. Karşısında polisleri görünce şaşıran şahıs, "Ben bir şey yapmadım beni götürmeyin" diye yalvardı.
Edinilen bilgiye göre olay, merkez Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa
Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 53 yaşındaki Bilal Doğan
bir süre alkol aldıktan sonra Sarıçam Deresi kenarına geldi. Burada
da alkol almaya devam eden Doğan, daha sonra dere kenarındaki
betonda sızıp kaldı. Sızdığı sırada hareket eden Doğan,
yuvarlanarak dereye düştü. Yaklaşık 3 metreden aşağı düşen Doğan,
derede su olduğu için yaralanmadı ancak boğulma tehlikesi
geçirdi.
Yaklaşık 1 metre yükseklikteki suda boğulma tehlikesi
geçirdiğini g
Bu arada Doğan'ın kurtarılmasını vatandaşlar alkışlarla destekledi. Sudan çıkartılan Doğan, sağlık ekipleri tarafından sedyeye yatırılarak hastaneye götürülmek istendi. Doğan, sağlık görevlilerinin yanında polisleri de görünce, "Beni götürmeyin ben bir şey yapmadım" diye yalvardı. Polislerin "Seni hastaneye götürüyoruz, düşme sonucu bir şey oldu mu ona baktıracağız" demesini rağmen Doğan, "Ben bir şey yapmadım beni götürmeyin" demeye devam etti.
AYAĞINDAKİ TERLİĞİ İSTEDİ
Bu arada Doğan, sudan çıkar çıkmaz sızmadan önce ayağında çıkarttığı terliğini istedi. Sürekli terliğini isteyen Doğan, en sonunda ayağında olduğunu fark ettiği terliği alıp, altına sakladı. Doğan, Adana Devlet Hastanesi'ne götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi. Doğan'ın düşme sonucu herhangi bir yaralanmaya maruz kalmadığı öğrenildi.
LAPTOPU İNTERNETTEN SATTI, BAŞI NASIL BELADAN KURTULMADI? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
İzmir’de Mustafa Orhan isimli vatandaş, internetten
aldığı bir dizüstü bilgisayarı yine internet üzerinden satışa
çıkarınca 'hırsızlık' suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Futbol
hakemi olan Orhan, 2 yıl süren davanın ardından suçsuz olduğunu
ispatlayabildi.
2008 yılında internette bir alışveriş sitesinden bilgisayar satın
alan Mustafa Orhan, kısa bir süre sonra gereksiz olarak gördüğü
için aynı internet sitesinden bilgisayarı satışa çıkardı. Bu
tarihlerde İstanbul’da evi soyulan ve bilgisayarı kendi evinden
çalınan bilgisayar zanneden bir vatandaş, internet sitesinde hesabı
bulunan Mustafa Orhan hakkında suç duyurusunda bulunarak dava
açtı.
Hayatı kabusa dönen Orhan, “2008 yılında bir bilgisayar almıştım
internet üzerinden. Daha sonra ihtiyacım olmadığı gerekçesiyle yine
internet üzerinden satmak istedim. Bilgisayar satıldıktan 4 ay
sonra çalıntı olduğu ihbarı gelmiş. İstanbul’da evi soyulan bir
kişi bilgisayarın kendisine ait olduğunu belirterek savcılığa suç
duyurusunda bulunmuş. Bu şahsın konuyla ilgili hiçbir kanıtı yok.
Hiçbir belgesi parmak izi vesaire yok. Ben o zaman askerdeydim.
Neye uğradığımı ne yapacağımı şaşırdım. Bir de memur çocuğuyum,
hırsızlıkla yargılanıyorum. Çok zor bir dönemdi” diye konuştu.
Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan şahsın evinin soyulduğu
gün Bergama’da Türkiye Futbol Federasyonu resmi görevlisi olarak
maç yönettiğinin söyleyen Orhan, “Bir gün içinde hem maça çıktım.
Hem bilgisayar çaldım. Hem de gidip internetten satışa sundum”
sözleriyle sitemini dile getirdi.O günden sonra hayatı değişen
Mustafa Orhan, 2008 yılında başlayan ve halen tazminat davası
şeklinde devam eden süreci anlatırken, “Aynı sorunu başkaları da
yaşayabilir, internetten alışveriş yapılırken dikkatli olunmalı”
diye konuştu.
"HAKEMLİK KARİYERİM BİTİYORDU"
Hayatının bu bölümünün oldukça sarsıcı geçtiğini belirten Orhan,
“Hırsızlıkla yargılanmak son derece kötü bir durum. Türkiye Futbol
Federasyonu’nun lisanslı hakemiyim. Bu dava yüzünden hakemlik
kariyerim bitme noktasına geldi. Neyse ki büyüklerimiz bölge kurul
başkanlarımız arkamızda durdular ve bu şekilde ayakta kalabildik”
diye konuştu.
Davada haklı çıkma sürecini anlatan Orhan, “2 ya da 3 kere dava
için İstanbul’a gittim. Durumu savcılara açıklamaya çalıştım. En
sonunda bilgisayarı satın aldığım şahıs adliyeye gelerek ifade
verdi. Bu şekilde ben de aklanmış oldum” dedi. 2 sene boyunca
yaşadığı sıkıntıları asla unutmayacağını belirten Orhan, süreç
sonunda yaşadığı maddi ve manevi kayıp nedeniyle tazminat davası
açtığını belirtirken, “İki sene boyunca yaşadığım bu sıkıntılardan
sonra maddi ve manevi tazminat davası açtım. Yaklaşık bir buçuk
yıldır bu dava devam ediyor. Davanın gidişatı tazminata gerek
duyulmayacağı yönünde ilerliyor. Fakat bu süreç beni maddi manevi
her yönde yıpratmıştır. Hakemlik kariyerimin neredeyse sonuna
geliyordum. Hem iş hem de özel hayatımda inanılmaz etkilendim” diye
konuştu.
“MEMUR ÇOCUĞUYUM HIRSIZLIKTAN YARGILANIYORUM”
Davadan aklanana kadar çok zor günler geçirdiğini belirten Orhan,
“Memur çocuğuyum ve hırsızlıktan yargılanıyorum. Bu kabullenmesi
çok zor bir durum. Sonuçta hırsızlıktan yargılanıyorsunuz. Uykusuz
geçen günlerimi anlatmaya kalksam bitmez. Allah kimsenin başına
vermesin. Çevreniz, eşiniz, dostunuz var. Gerçekten çok zor oldu”
diye konuştu.
Tazminat davasında aleyhine bir karar çıkması halinde Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'ne gideceğini söyleyen Orhan, “Gerekirse Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderek haklı olduğumu göstermeye
çalışacağım” diye konuştu.
DİKKATSİZ SÜRÜCÜNÜN BÖYLESİ... SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bir kamyon, yol
kenarında bulunan 3 telefon direğini devirdi.
Edinilen bilgiye göre, Siverek’in Yenişehir Mahallesi 14. Sokak'ta
meydana gelen kazada, sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen bir kamyon,
yol ortasında bulunan 3 direğe çarptı.
Direğin devrilmesi sırasında yol ortasında kimsenin bulunmaması
olası bir faciayı önlerken, kamyon sürücüsü olay yerinden kaçarak
kayıplara karıştı. Olay yerine gelen polis ekipleri güvenlik
önlemleri alırken, Türk Telekom görevlileri de olay yerinde çalışma
başlattı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
SENİNLE YATMAK İSTİYORUM DİYEN GENCİN YARGILANDIĞI DAVA SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Adana'da otobüs bekleyen üniversiteli kızı öpmeye kalkışan kişinin yargılanmasına başlandı.
Olay, merkez Seyhan İlçesi Sakarya Mahallesi D-400 Karayolu
üzerinde geçen 10 Mayıs'ta meydana geldi. Çukurova Üniversitesi
öğrencisi E.Y., okula gitmek üzere D-400 Karayolu üzerindeki durağa
çıkıp otobüs beklemeye başladı.
Madde bağımlısı olduğu ileri sürülen T.B., iddiaya göre, durakta
bekleyen kızın yanına gelip, "Senden çok hoşlandım. Benim
kız arkadaşım yok. Tanışıp, arkadaş olabilir miyiz? Sen arkadaşım
olur musun?" diyerek çenesinden tutup öpmeye kalkıştı.
Şoke olan E.Y., T.B.'yi tersleyerek, "Ne münasebet, sen kim
oluyorsun?" karşılığını verdi. Aldığı cevap üzerine
öfkelenen T.B., kızın boğazını sıkarak, hakaretlerde bulundu.
E.Y.'nin yardım çığlıkları üzerine saldırgan hızla olay yerinden
kaçtı.
Olayın ardından yakalanarak çıkarıldığı nöbetçi mahkemede
tutuklanan T.B. hakkında, 'cinsel saldırı, basit yaralama ve
hakaret' suçlarından dava açıldı. 10 yıla kadar hapsi istenen sanık
T.B.'nin yargılanmasına 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde
başlandı.
UÇUCU MADDE KULLANMIŞTIM
Sanık T.B., "Olay günü uçucu madde kullanmıştım. Olaya
ilgili tek hatırladığım yağmurun yağdığı ve şikayetçiye arkadaşlık
teklif etmem. Bunun dışında bir şey hatırlamıyorum. Bu maddenin
etkisiyle suç işlemiş olabilirim. Normal bir insan olsam kesinlikle
böyle hareketlerde bulunmazdım. Çok pişmanım. Kendisinden özür
diliyorum" diye savunma yaptı.
SENİNLE YATMAK İSTİYORUM
Yaşadığı olayın etkisiyle gözyaşlarına hakim olamayan üniversiteli
E.Y. ise "Yanıma gelerek arkadaşlık teklif etti. Kabul
etmeyerek uzaklaşmak istedim. Belimden sarılarak dudağımdan öpmeye
çalıştı, hatta öptüğünü de hissettim. Kurtulmak için kendimi yere
attım. 'Seninle yatmak istiyorum. Sevişmek istiyorum' gibi sözler
söylemeye devam ediyordu. Kalkıp, tekme attım. Bu kez de boğazıma
sarıldı. Çevreden görüp yardıma gelenleri görünce de kaçtı. Ruhsal
olarak çok etkilendim. Geceleri uyuyamaz, sokağa çıkamaz
oldum" dedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme hakimi,
E.Y.'nin hastaneye sevk edilerek beden ve ruh sağlığının
araştırılmasına karar verip, duruşmayı erteledi.