Yorgunluk ruhsal mı?

Abone ol

Araştırmalar da yetişkinler arasında görülen en yaygın sağlık probleminin yorgunluk olduğunu gösteriyor.

Yorgunluk, en sık karşılaşılan sağlık sorunudur. Araştırmalar da yetişkinler arasında görülen en yaygın sağlık probleminin yorgunluk olduğunu gösteriyor.
Özellikle Batı toplumunda "Kendini yorgun hissetmek" günlük yaşamın olağan bir parçası gibidir. Acıkmak, susamak, uykusu gelmek kadar olağan ve sıradan bir şeydir. Kısacası yorgunluk evrensel bir sorun, güncel bir salgın, yaygın bir problemdir.

YORGUNLUK, çoğu kez ciddi bir sağlık sorununu ifade etmekten çok, ruhsal alandaki duygusal dalgalanmaların, korkuların, endişe ve kaygıların ifadesidir. Enerji kaybının nedeni, fiziksel güçsüzlükten ziyade ruhsaldır. Bununla beraber yorgunluğun bedensel ve ruhsal önemli bazı sağlık sorunlarının işareti olabileceğini bilmekte de yarar var.

BAHAR YORGUNLUĞU
Hemen belirtelim: Bahar yorgunluğu olarak tanımlanan yorgunluk "tıbbi bir fenomen" olmaktan çok, "toplumsal bir hoşluk" gibidir. Bahar yorgunluğu ne bir hastalık, ne bir de semptom olarak tıbbi kitaplarda yer almaz! Size bahar yorgunluğunu ile nasıl baş edeceğinizi anlatan mucize önerilere, sihirli iksirlere, müthiş vitamin veya bitkisel desteklere bir hoşluk olarak yaklaşın, ciddi bir netice beklemeyin. Eğer gerçekten yorgunsanız ve yorgunlukla baş etmekte çok zorlanıyorsanız, beklemeden tıbbi bir yardım isteyin...

CİDDİ HASTALIK NEDENİ
Yorgunluk bazen de bedeniniz ve ruhunuzda ciddi sorunlar yaşadığınızın işaretidir. Gizli kalmış bir kalp yetmezliğinin, kanserin, kansızlığın, tiroid bezi tembelliğinin, enfeksiyonun veya depresyonun yorgunluk dışında bir belirti veremeyebileceği aklınızda olsun. Önemsemediğiniz yorgunluklar, ciddiye almadığınız enerjisizlik ve halsizlikler ileride başınıza ciddi sorunlar açabilir.

HER ŞEYİN BAŞI ENERJİ
Enerji sadece fiziksel bir gücün ifadesi değildir. Enerjiniz yoksa, sadece fiziksel bir çaba değil, ruhsal bir güç harcayabilmeniz, güç gerektiren bir işe girişip onu uzun bir süre sürdürebilmeniz de olanaksızdır. Bu durumu son model bir otomobilin yakıtsız kalmasına benzetebilirsiniz. Otomobilin harekete geçmesi için enerjiye ihtiyacı vardır. Enerji, yalnızca otomobilinizin gücü ya da sizin kaslarınızın sağlamlığı ile bağlantılı değildir. Yakıtla dolu bir deponuz olsa bile o son model otomobilinizi harekete geçirmek için kontağı çevirmeniz, bujileri ateşlemeniz gerekir. Bu nasıl bir zorunluluksa sağlam bir bedene sahip olsanız bile, zihinsel açıdan enerjinizi harekete geçirmeniz de aynı şeydir. Yeteri kadar motivasyonunuz yoksa psikolojik açıdan dengeli değilseniz yorgunluk sorununuz devam edip gidecektir.

BESLENME ÇOK ÖNEMLİ
Yorgunluk sebepleri arasında beslenme sorunlarının da etkili olduğunu unutmayın. Eğer ihtiyacınız olan enerjiyi beden makinanıza düzenli olarak sağlayamazsanız kendinizi yorgun hissetmeniz doğaldır. Yetersiz besin tüketmek demek, kan şekerinin düşmesi, doku ve organlara ihtiyaç duydukları şekerin ve diğer besinlerin verilememesi demektir. Yemek yemek, yürümek, yazmak, çizmek ya da çim biçip ev süpürmek için de, düşünmek, yeni bilgiler üretmek, yeni projeleri geliştirmek için de enerjiye ihtiyacınız vardır.

Enerjinizin kaynağı (yakıtı) yiyecek ve içeceklerinizdir.

OKSİJENSİZ OLMUYOR
Bedeninizin ihtiyaç duyduğu yakıtı sağlayan sadece sisteminiz ve besinler değildir. Solunumla kanınıza karışan oksijen, enerji üretiminde en az besinler kadar önemlidir. Mitokondrialarınız oksijen ve besinleri birlikte kullanarak "adenosine triphospate" (ATP) denen enerji yakıtı üretmektedir. Mitokondrialarınızın tam kapasiteli birer enerji üretim santralı olarak çalışabilmeleri için suya, vitamin ve minerallere ve daha pek özel besin unsuruna ihtiyacı vardır. B12 vitamini veya demir eksikliğiyle karşılaştığınızda yaşadığınız yorgunluğa işte bu nedenle şaşırmamalısınız.

UNUTMAYIN

YORGUNLUĞUN NEDENLERİ

Stres

Aşırı çalışma

Kronik yorgunluk sendromu

Besinsel yetersizlik

Bazı ilaçlar (antihistaminikler, ruhsal gevşeticiler)

Uyku sorunları

Depresyon ve kaygı

Fibromiyalji

Tıbbi hastalıklar

Hareketsizlik ve şişmanlık

Alkol

Enerjinin sırrı ATP üretiminde

Yediğiniz gıdalar, cinsleri ve lezzetleri ne olursa olsun mide ve bağırsakta çok faklı kimyasal ve fiziksel hazım süreçlerine tabi tutulmaktadır. Besinler sindirim faaliyetleriyle kana aktarılmakta ve bedenin tüm hücrelerine ihtiyaçları oranında taşınmaktadır. Bu müthiş bir düzendir ve çok ciddi travmalar almadığı sürece tıkır tıkır işler. Hücrelere ulaşan karbonhidrat, aminoasit veya yağ asitleri ihtiyaca göre ya yakıt olarak harcanır, ya tamir süreçlerinde yararlanılır, ya da yağ olarak depolanır.

Hücrelerinizin içinde bulunan enerji üretim fabrikalarınızın adı "Mitokondria"lardır. Mitokondrialar dünyanın en küçük ve en yetenekli enerji üretim santralleridir. Oksijeni kullanarak besinleri "adenosine triphospate" (ATP) denilen enerji yakıtına dönüştürürler. Bedeninizin enerji sırrı ATP üretiminizin düzeni ve miktarında gizlidir. Beyninizden tırnağınıza kadar tüm hücrelerinizin enerjisi ATP molekülü tarafından sağlanır.

Haber:Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU  

Kaynak:

Günün Önemli Haberleri