Yolsuzluklara Pekşen formülü
Abone olYeni TCK, gazeteciler için frenleme mekanizması görevini görecek. Basın, yolsuzlukların üzerine rahat gidemeyecek. Yalçın Pekşen'in bu konuda bir önerisi var.
Yeni TCK'yla Türkiye medyası yeni bir döneme giriyor. Basına
gelecek olan kısıtlamalar, gazetecileri yeni formüller aramaya
yöneltti. Akşam yazarı Yalçın Pekşen, diyerek yeni formüllerini
ortaya koydu.
'Terzi kendi söküğünü dikemez' denir ki, doğruluğu bir kez daha
ortaya çıktı.
Her kesime akıllar-fikirler veren medya, kendi sorunu konusunda
akıllıca bir tutum takınamadı. Suçluları saldıktan sonra,
gazetecileri cezaevine tıkmaya hazırlanan zihniyete karşı başarılı
bir kampanya yürütemedi.
Yeni Türk Ceza Yasası'na bakılırsa bu hükümet zamanını doldurana
kadar kaderimize boyun eğip, cezamızı çekeceğiz gibi görünüyor.
Ancak pek öyle değil...
Postu kolay kaptırmamak için elimizden geleni yapacağımızı da
biliyorum.
-Nereden biliyorsun? derseniz, daha önce başımıza geldi; Türk
basını, kaçın kur'ası...
Bunlar yeni ve tecrübesizler; Turgut Özal öğrendikten sonra
'rahmetli' oldu ama Süleyman Demirel daha yaşıyor.
40 yıllık iktidarı süresinde basına hoşgörülü davranmaktan başka
olumlu bir icraatı olmadığı halde 'Bir Bilen' sıfatını boşuna
kazanmadı.
Bu tavrın kendilerine yarayıp yaramayacağını anlamak için keşke bir
de 'Baba'ya danışsalardı.
* * *
Yeni Türk Ceza Yasası yürürlüğe girince yolsuzluk yasaklanacak
değil ya, sadece haberleri yasaklanacak. Haliyle yine yolsuzluklar
olacak..
Peki bunların haberi verilmeyecek mi?
Hiç kuşkum yok, cezaevine düşmeden haber vermenin bir yolunu
bulacağız. Yine hiç kuşkum yok, bulacağımız yeni haber yazma
yöntemleriyle kendimizi dünyaya yeniden rezil edeceğiz.
* * *
Bunun örnekleri geçmişte yaşandı. İşte dünya basın tarihine
geçenlerden bir örnek:
1982 Anayasa'sının oylanması sırasında ret oyuna destek vermek
yasaklanmıştı. Ret oyu mavi renkli pusula ile verileceği için,
gazete haberlerinde 'mavi' lafının geçmesi dahi sakıncalıydı.
İETT'nin mavi renkli abonman kartlarının değişeceği haberi üzerine
gazetelere Birinci Ordu Sıkıyönetim Komutanlığı'ndan gönderilen 70
ve 71 nolu bildirilerde 'Mavi renk konusunda en ufak bir ima
(dolaylı anlatım), telkin (yönlendirme) veya telmih (benzetme)
gazete kapatma nedeni' sayılıyordu.
İşte o günlerde Behiç Ak'ın bir karikatüründe iki kişi arasında şu
konuşma geçiyordu:
-'Denize bak, bugün rengi her zamankinden...
-Evet, her zamankinden daha...şey..
-Gökyüzünün rengi de şey...
-Evet, evet..şepşey...'
'Mavi' sözcüğü geçmediği için 'hiçbir şey' yapılamadı.
Deniz Som da Cumhuriyet'te yasaklar başlamadan ilk haber örneğini
vermişti geçen gün. Hikmet Çetinkaya'nın duruşmasını izlemeye
gittiği Üsküdar Adliye binasının dekorasyonunu anlatıyordu
sadece.
Bence ne demek istediği gayet iyi anlaşılıyordu.
Böyle şeyler yazacağız, siz de anlayacaksınız, başka yolu yok!
Hatta yazmamıza bile gerek yok!
Eşek gibi çalışıyor ama insan gibi yaşayamıyorsanız, 'Ne oluyor?'
diye bizden haber veya yorum beklemeyin: Anlayın ki, gene
birilerinin eli cebinizdedir.
Bizim bir şey söylememize gerek kalmadan, o kişileri yeniden
iktidara taşımayacaksınız.
YAZI:Yalçın PEKŞEN
AKŞAM