Yaz ayıyla birlikte her yer şantiye döndü, özelliklede yollarda
köprülerde hummalı bir çalışmadır gidiyor. Bir açıdan çalışan
Türkiye, bizim için yazın sıcağında ter toz demeden çalışan öbek
öbek makine ve onların peşinde koşuşturan cefakâr işçiler.
İyide ben bu manzaraları her yıl görüyoruz, kesilen yollar,
birbirine aktarılan otobanlar ve araçlar, sanki zaman bozuk bir
plağın sırtında kendi döngüsünü yaşıyor.
Aynı yol aynı çalışma sadece zaman ayrı mütema diyen kısır
döngü.
Yıllardır yapılanmış yollarımızda bir değişiklik varmı, yok oda
yok.
Yollar aynı yapılış şekli çok pratik. yolu kazıyacaksın
stabilize edeceksin üzerine biraz mıcır biraz asfalt.
Yok, bu uzun iş dersen yolu ziftleyeceksin sereceksin üstü nede
mıcırı.
Oldu mu oldu, valla bal gibi oldu.
Üstünden silindir geçirmiyecekmisiniz
Hayır, ne silindiri, üstünden geçen araçlar o işi hallederler.
Bir aya kalmaz mıcırı zifte gömerler.
Tabi mıcır yola gömülürümü gömülmezimi bilemiyorum ancak suçsuz
günahsız aileler bu yollarda resmen gömülüyor. Katliama maruz
kalıyorlar,sevenleri birbirinden ayrılıyorlar.
Ülkemizde en çok üzüldüğümüz savaştan bile daha çok kayıp
verdiğimiz trafik kazaları her yıl birçok evin, ailenin ocağına
düşen bir ateş.
Suçsuz günahsız insanlarımızı kaybediyoruz. Yetişmiş
insanlarımızı bir hiç adına yitirirken, maddi hasarlar yüzünden
heba olan ülke kaynakları iş bilmezliğin bonusu.
Trafik kazalarında resmi kurumların gerekçeleri belli aşırı hız,
yanlış sollama, uykusuzluk ve saire çok sayacağımız gerekçeler
eyvallah çok doğru. Ancak ne hikmetse aracın üzerinde gittiği yola
kimse kusur bulmaz, niye bulsunlar muhatap devlet, devlet
suçlanmaz. E hadi suçlu bulunsa farz etsek, tazminat öder mi o zor
işte
Saçma sapan virajlı yollar, eğim verilmemiş viyadükler, çöken
asfaltlar, köstebek yuvasına dönmüş yollar, yol ortasına kadar
yayılmış mıcırlar, sıcaktan erimiş kaygan zift, eksik işaret ve
işaretçiler
Bunlar hiç mi etken değil can kayıplı kazalarda.
Merak ediyorum verilen vergilerin abartısına baktığımızda
araçların ve sürücülerin yollardaki eziyeti mantıklımı.
Yama yapılmış yolların trafikte nasıl bir tehlike oluşturduğunu
hiç düşündünüz mü?
Her şeyi öğrendik ancak yol yapmayı bir türlü öğrenemedik.
Öğrendiğimizde benim bildiğimden öteye gitmiyor. Avrupa’nın her
şeyini alırken ne olur birazda tekniğini mühendisliğini de
alsaydık.
Almanlar bu Türkler yol yapmayı bizden öğrendiler ama yola yama
yapmayı kimden öğrendiler onu bilmiyoruz geyiğini sürdüre
dursunlar.
Yama işi halı altına toz silmeye benziyor neresinden bakarsanız
bakın sorumsuzluk. yapıyormuş gibi yapmak, ülke kaynaklarını heba
etmekten başka bir şey değil, ya yapmayın yada adam gibi yapın.
Hadi yaptığınız yollarda altında kar ve buzlanmayı engelleyecek
tertibatlardan geçtik yapılan yolların ömrü bir mevsimlik
olmasın
Yol yapım işini uzmanı olan firmalara vermek lazım.
Yoldan kaynaklı kazalarda yapımcı firmadan hesap sorulmalıdır.
Sorumsuz iş yapanlara yol verilmemeli,
İhalelerden ihya edilenler çıkmamalı.
Sürücüler ve içindekiler Allaha emanet yollarda, yolun
insafına kalmışsınız, kelle koltukta diyorlar ya bu işte
bizim yollar için geçerli.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.