Yolda yüz nokta

Abone ol

Bir Nokta dergisi yüzüncü sayısında "yol" temasını işleyerek, yazarak aldıkları yolu ve yerlilik bağlamında sunmaya çalıştıkları duyuş bilincini ortaya koyuyor

Aylık Edebiyat Dergisi 'Bir Nokta' 9. yılında 100. sayısına ulaştı. Bu 'altın' sayısını 'yol' temasına ayıran dergi, alanında yetkin yüz edebiyatçıdan, yol temalı şiir, öykü ve denemeyi bir araya getiriyor. Derginin yayın yönetmeni Mürsel Sönmez, derginin yüzüncü sayısında "yol" temasını işleyerek, yazarak aldıkları yolu, dergi ile geçtikleri zaman duraklarını, Türk edebiyatına yerlilik bağlamında sunmaya çabaladıkları duyuş bilincini vurgulanmaya çalıştıklarını söylüyor. Sönmez'e göre bu merhamet ve azami hassas vicdanla yapılan bir vurgu: "Yüzüncü sayı yolculukta karar kılmasa idi Türk edebiyatında bir kıyamet deşifresi olacaktı. Bunu yapmadık. İnsanlığın yaşadığı büyük yoksullukta merhamet ve azami hassas vicdanla 'yol'a vurgu yapmayı tercih ettik."

YOLU YARINA AÇIYORUM

Gelelim derginin içeriğine... Yüz yazarın adını zikredemeyeceğimiz muhakkak. Ama okura bir okuma rehberi olarak birkaçını burada yazmakta fayda var: Cahit Koytak, Mehmet Ay, Adem Turan, Nurettin Durman, Atasoy Müftüoğlu, Yılmaz Yılmaz, Hüseyin Akın, Köksal Alver, Haydar Ergülen, Ragıp Karcı, Süleyman Çelik, Mehmet Aycı, Ahmet Dülger... Her biri yol temasını durdukları yerden tekrar tanımlayarak aktarıyor okura. Süreyya Berfe, "yolu yarına açıyorum/ Anlamak için böyle yaptım/ anlarım diye yolu/ yarını açmayı" diyor örneğin. Haydar Ergülen ise gitmenin bazen kalmaktan geçtiğini söylüyor Yavaş Abdal Yoldadır şiirinde: "nasıl dönelim neresiydi menzil ve daha nice bir umman/ gitmek bazen böyledir kalmaktan geçer kalakalmaktan"

Konu kapsamında en doyurucu yol metinlerinden biri de Ali Murat Güven'nin "Kader çizgisi'nin beyazperdedeki en anlamlı izdüşümü: Yol Filmleri" başlıklı yazısı. Güven, burada Batı sinemasında yol filmlerinin ayrıcalıklı yerine ve bu alanda Türk sinemasının fukaralığına dikkat çekiyor. Ama literatürü titizlikle tarayıp kalburüstü yerli yol filmlerini de örnekliyor.

Özcan Ünlü'nün "neden sonra başladığım yolculuklarda işaret parmağını emen bir çocuk gibiyim" diye başladığı 'Şiraze' başlıklı şiirinin izleği, yol, yolculuk, yolsuzluk ve düş. M. Ragıp Karcı ise yolun bitimsizliğine vurgu yapıyor 'usanmam' diye de ekliyor: "Yollar seni bin yıl gitsem usanmam/ Kaderimin baharlarını yorgunluğuma katarım." Metin Önal Mengüşoğlu'nun yazısı da dergi içinde hemen ayrılıveriyor. Allah'ın 'Tek Yol'una karşı O'ndan kıyamete dek mühlet koparmış bulunan İblis'in 'yollar'ına işaret ediyor.

Günün Önemli Haberleri