YÖK'te bundan sonra ne olacak?
Abone olGörünen o ki hükümetin önünde hayli engebeli yollar var.. Sabah yazarı Yavuz Donat, o engelleri yazdı:
Sürtüşme katsayısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Meclis
Grup Toplantısı'nda sert konuştu... "İnadım inat" dedi... Ve ipi
biraz daha gerdi... Bu durumda "neler" olacak? "Madde, madde"
sıralayalım. Bir: Meclis Danışma Kurulu toplanacak. "YÖK Kanunu ve
Yüksek Öğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı"nın öncelikle Genel Kurul gündemine alınmasını
kararlaştıracak. Buna göre bir "takvim" belirleyecek. Belki
"Meclis'in gece de çalışması" yoluna gidilecek. *** Madde iki:
Meclis'i hükümet çalıştırır. Hele hükümetin arkasında büyük bir
aritmetik çoğunluk varsa... Hükümetin dediği olur. Meclis
toplanacak, parmaklar kalkacak ve kamuoyunda "imam hatiplilere
üniversite yolunu açan tasarı" diye adlandırılan tasarı "hızla
geçecek." Kamuoyu daha da "gerilecek." Hükümet-üniversite
sürtüşmesinin "katsayısı" tırmanacak. *** Madde üç: Meclis'ten
geçecek olan yasa değişikliğinin uygulanabilmesi için
"Cumhurbaşkanı'nın onayı gerek." "İki kere iki, eşittir dört"
misali... Cumhurbaşkanı bu yasayı "onaylamayacak." "Bir kez daha
görüşülmesi için" TBMM'ye iade edecek. *** Madde dört: İktidar
partisi "tabanına" seslenecek: - Meydanlarda verdiğimiz sözü
tuttuk... Gerekli yasayı çıkardık... Ama Çankaya'yı aşamadık. Bu
"işin üstüne daha fazla gitmeyecek." Konuyu "ikinci kez" Meclis'e
getirmeyecek... "Olay" kapanacak. Ya da........ *** Madde beş:
İktidar "inadım inat" demeye devam edecek. TBMM, tasarıyı "bir kez
daha ele alacak." "Virgülüne bile dokunmadan" aynen kabul edecek.
Bu durumda da Cumhurbaşkanı "yasayı onaylamaya mecbur kalacak." Ama
iktidarın "bu formülü işletmesi" oldukça riskli. Nedenine
gelince...... *** Madde altı: İktidar bu işi "ip germe yarışına"
çevirir ve ikinci kez görüşüp, Çankaya'nın önüne gönderirse...
Çankaya "mecburen" imzalar ama... "Ardından" da Anayasa
Mahkemesi'ne "bu yasanın iptali için başvuruverir." İşte bu aşama,
iktidar açısından "risklerle doludur." Zira ya Anayasa Mahkemesi
"yasayı, Anayasa'ya aykırıdır" diyerek iptal ederse... Ve iptal
ederken de "imam hatiplilerin şimdiki uygulamayı bile mumla
arayacakları bir gerekçe" yazarsa... İktidarın "bu riski göze
alabilmesi" güç. *** "Sonunda ne olacak" derseniz. Hiçbir şey
değişmeyecek. Sadece "imam hatipler üzerinden siyaset yapılıp,
seçmene selam yollanacak." *** "İktidar sahiplerine" bir çift söz
söylemek istiyoruz: Bir: Dün TBMM kulisinde karşılaştığımız Konya
Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez bize dedi ki: - Konya'nın
derdi aş ile iş... Yatırım yapacak birkaç kişi, son gerilim üzerine
kendini geri çekiverdi. İki: Muş'ta, Vilayet'in karşısında "Barik
Gıda" vardır. Sahibi, 22 yıllık esnaf Şirin Barik dün bize dert
yandı: - Abi benim durumum Allah'a şükür iyi ama gençler işsiz...
İnsanlar sefil... Türkiye'nin asıl gündemi bu. Unutmadan söyleyelim
bu iki isim de "AKP'den belediye başkan aday adayıydı."