Yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının farkında
Abone olDünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, "Zengin dünya, yoksulların çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki yoksullar ...
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, "Zengin dünya, yoksulların
çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki
yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının farkında ve harekete
geçmek istediklerini de ortaya koyuyorlar. Eşit olmayan bir dünyada
kapsayıcı büyümeye ihtiyacımız var" dedi.
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong yazılı bir açıklama yaptı. İşte o
açıklama:
"Çok uzun bir süredir, zenginler dünyanın dört bir yanındaki
yoksulların nasıl yaşadıklarını belirli bir ölçüde biliyorlardı.
Günümüz dünyasında yeni olan, yoksullardan en iyi gizlenen sırrın,
yani zenginlerin nasıl yaşadığının artık ortaya çıkmış olmasıdır.
Giderek artan sayıda yoksulun artık sahip olduğu köy
televizyonları, internet ve cep telefonları yoluyla zenginlerin ve
orta sınıfın yaşam tarzları her gün tam renkli olarak evlerine
iletilmektedir. Geçtiğimiz yıl Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales
ile birlikte deniz seviyesinden 14.000 fit yükseklikteki bir
Bolivya köyüne seyahat ettiğimde, köylüler cep telefonları ile
bizim fotoğrafımızı çekiyorlardı. Hindistan’ın en fazla yoksulun
yaşadığı eyaleti olan Uttar Pradesh’te, Hintlilerin akıllı
telefonlarında Kore dizilerini seyrettiklerini gördüm.
EŞİT OLMAYAN BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ
Eşit olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Ancak zengin dünya yoksulların
çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki
yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının epey farkında. Ve
harekete geçmek istediklerini de ortaya koyuyorlar.
Eşitsizlikler herkesi incitiyor. Kadınların ekonomik katılımının
düşük olması Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yüzde 27’lik bir gelir
kaybına yol açıyor. Öte yandan, kapsayıcı büyüme insanlar ile
hükümetleri arasında daha güçlü ve daha sağlam sosyal sözleşme
sağlıyor- ve daha güçlü ekonomiler oluşturuyor. Örneğin, eğer
kadınların istihdam düzeyini erkeklerin düzeyine yükseltebilseydik,
ortalama gelir Güney Asya’da yüzde 19 ve Latin Amerika’da yüzde 14
daha yüksek olabilirdi. Aşırı yoksulluk içindeki insanlar günlük
1,25 doların altında bir para ile geçiniyor, bu çoğumuzun her gece
cebimizden boşalttığı bozuk paralardan bile daha düşük bir miktar.
Öte yandan, orta gelirli ve yoksul ülkelerdeki bir milyardan fazla
insan bundan bile daha az bir para ile yaşamını devam
ettiriyor.
2 MİLYAR İNSANIN ENERJİYE ERİŞİMİ YOK
Günümüz dünyasının temel sorunlarının milyonlarca değil milyarlarca
insanı etkilediğini biliyoruz. Neredeyse 2 milyar insanın enerjiye
erişimi yok. Tahmini olarak 2,5 milyar insanın temel finansal
hizmetlere erişimi yok. Ve hepimiz, bugün iklim değişikliği
zorluğuna uygun ölçekte bir plan ile harekete geçmezsek, yakında
bir iklim değişikliği felaketi ile karşı karşıya kalacağız.
Dünyanın kalkınma ihtiyaçları elbette Dünya Bankası Grubu’nun
bunları karşılayabilme olanaklarının çok üzerinde. Ancak fazlasını,
çok daha fazlasını yapabiliriz. Müşterilerimize bilgi ve çözüm
sunumunda daha iyi hale geldikçe artmasını beklediğimiz talebi
karşılayabilmek için, gelirlerimizi ve sermayemizi arttırma yönünde
finansal olanaklarımızı güçlendiriyoruz.
Son zamanlarda attığımız adımlarla orta gelirli ülkelere
sağladığımız kaynakları neredeyse iki kat artışla yıllık 15 milyar
dolardan 28 milyar dolara yükselttik. Bu Dünya Bankası’nın
önümüzdeki on yılda kredi verme kapasitesinin veya bilançomuzdaki
kredi miktarının 100 milyar dolarlık artışla yaklaşık 300 milyar
dolara yükseleceği anlamına gelmektedir. Ayrıca en yoksul ülkelere
yönelik fonumuz olan IDA’nın tarihindeki en büyük ikmal olarak
neredeyse 52 milyar dolarlık hibe ve imtiyazlı kredi
sağlanmıştır.
Aynı zamanda, özel sektöre olan doğrudan desteğimizi de
arttırmaktayız. Dünya Bankası Grubu’nun siyasi risk sigortası
kuruluşu olan MIGA önümüzdeki dört yılda sağlayacağı yeni
garantileri neredeyse yüzde 50 oranında arttırmayı planlamaktadır.
Özel sektör kolumuz olan IFC önümüzdeki on yılda portföyünü
neredeyse iki katına çıkararak 90 milyar dolara yükseltmeyi
planlamaktadır. 10 yıl içinde IFC’nin yıllık taahhütlerinin 26
milyar dolara çıkacağına inanıyoruz.
Bir bütün olarak ele alındığında, Dünya Bankası Grubu’nun bugün 45
ile 50 milyar dolar arasında olan yıllık taahhüt miktarının
önümüzdeki yıllarda 70 milyar doları aşması beklenmektedir.
Finansal ateş gücündeki bu artış Dünya Bankası Grubu için daha önce
görülmemiş bir artıştır. Artık önümüzdeki yıllarda toplamda yıllık
olarak yüzlerce milyar dolarlık kaynağı harekete geçirebilecek ve
kaldıraç etkisi yaratabilecek bir konumdayız.
DAHA ETKİLİ YOLLAR ŞART
Sivil toplumdakiler ve özel sektördekiler de dahil olmak üzere
kilit ortaklar ve paydaşlar ile birlikte çalışmanın daha etkili
yollarını bulmamız gerekiyor. Ortaklıklara, güçlü küresel
kurumlara, canlı bir özel sektöre ve kararlı siyasi liderlere
ihtiyacımız var.
En önemlisi, tüm dünyadaki insanları yoksulluğu sona erdirmeye
yönelik küresel bir hareket için bir araya getirmemiz gerekiyor.
Küresel toplumun tüm kesimleri, geleceğe bırakacağımız bir miras
olan daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi vizyonunu kararlı
eyleme dönüştürmek için bir araya gelmelidir. Dünya bizi
izliyor".
(İHA)