YÖK üyesinden itiraf
Abone olYÖK Üyesi Halis Ayhan, üniversiteye girişte 3.5 saatlik sınavın yanlışlığını kabul etti.
YÖK Üyesi Halis Ayhan, üniversiteye girişte 3.5 saatlik bir
sınavın, adayların ilgisini ve yeteneğini tam ortaya koyamadığını
belirterek, iki sınavlı bir sisteme geçilmesi gerektiğini söyledi.
17. Milli Eğitim Şurası'nın ikinci gününde, dün olduğu gibi, en
kalabalık komisyonu ÖSS ve Ortaöğretim konusunun ele alındığı
komisyon oluşturdu.
Bu komisyona katılan YÖK üyesi Halis Ayhan, bir eğitim bilimci
olarak görüşlerini dile getirmek istediğini belirterek, YÖK'ün,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e de sunulan bir çözüm
önerileriyle ilgili bir strateji raporu bulunduğunu anımsattı. ''Bu
meseleler, biz akademisyenler ve öğretmenler olarak eğer tecrübe ve
gönül birliği yaparsak çözülmeyecek konular değildir'' diyen Ayhan,
şöyle konuştu:
''Eğer, bugün olduğu gibi, tek sınavla çocuklarımızı yükseköğretim
kurumlarına alacaksak, 3.5 saatlik sınav, çocuklarımızın ilgisini
yeteneğini tam ortaya koyamıyor. Şöyle düşünmek lazım: Çocuk tek
sınavla girecekse hangi lisenin, hangi meslek okulunun mezunu
olursa olsun o sınavda kazandığı puana gitmesi lazım. Bu
objektifliğin gereğidir. Eğer olgunluk sınavı koyacaksak, altyapıyı
buna göre oluşturacaksak, çocuk herhangi bir liseyi bitirdikten
sonra bakalorya dediğimiz bir sınava alınmalı bu sınavdan sonra
gidebileceği alanını belirlemelidir. Daha sonra Yükseköğretim
Kurulu ikinci bir sınavla o alanda hangi fakültelere gidebileceğini
belirlemelidir. Yani iki sınavlı bir sisteme gitmeliyiz.''
''BU BİR BAKANLAR KURULU MESELESİ DEĞİL''
Ayhan, ''Bu bir kanun meselesi değil, Bakanlar Kurulu meselesi
değil. İçinde bulunduğum kurumun aldığı birkaç kararla bu konular
çözülebiliyor. Anayasanın, Yükseköğretim Kanunu'nun ilgili
maddelerinin yükseköğretime girişi ve planlamasını içinde
bulunduğum kuruma verdiğini biliyoruz'' dedi. Halis Ayhan,
üniversitelerde bölümler arasında yatay geçişler olması gerektiğini
kaydetti.
10 YILLIK PLAN OLUŞTURULMALI
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu da 10 yıllık
ulusal bir plan oluşturulması gerektiğini kaydetti. Bugün
Ortaöğretim Kurumları Sınavı'nın (OKS) ''hiçbir geçerliliğinin
kalmadığını'' savunan Pehlivanoğlu, ''Yabancı dili çok iyi öğretmek
amacıyla kurulan anadolu liselerinin de artık kaldırılması
gerektiği'' görüşünü dile getirdi. Pehlivanoğlu, ortaöğretimin
yeniden yapılandırılması çerçevesinde öğrencilere 2 dilin çok iyi
öğretilmesinin hedeflendiğini, bu nedenle Anadolu liselerine gerek
kalmadığını savundu. İstanbul Vefa Anadolu Lisesi Müdürü Sakin Öner
ise Pehlivanoğlu'nun önerisine karşı çıktı. Anadolu liselerinde
halen yılda 792 saat yabancı dil eğitimi verildiğini, oysa genel
liselerde lise 1 ve 2. sınıflarda haftada 3'er saat yabancı dil
dersi okutulduğunu, lise 3 ve 4. sınıflarda ise hiç yabancı dil
dersi okutulmadığını kaydeden Öner, ''Anadolu liselerinin
kaldırılmasını doğru bulmadığını'' söyledi.
''KILIK-KIYAFET SERBEST OLMALI''
Kars Milli Eğitim Müdürü Cevdet Aydın da kılık ve kıyafet konusuna
değinerek, ''kılık kıyafeti okullarda serbest bırakmak
gerektiğini'' söyledi. Türk Telekom Anadolu Teknik Lisesi Radyo ve
Televizyon Bölümü öğrencisi Sinem Akyön de üniversitede alanlarıyla
ilgili bölümlere gidemediklerinden yakınarak, sadece meslek
yüksekokullarına gitmelerine imkan sağlanmasının yeterli olmadığını
dile getirdi. Gidebilecekleri meslek yüksekokullarının sayısının da
sınırlı olduğunu ifade eden Sinem Akyön, lisede aldıkları eğitimin
niteliğinin meslek yüksekokulundan daha iyi seviyede olduğunu
vurguladı.
''8. SINIF ERGENLERİN EN KRİTİK DÖNEMİ''
''Okul öncesi-ilköğretim'' komisyonunda da okul öncesi eğitimin
yanı sıra OKS ele alındı. Bu komisyonda, katılımcılar sınavın
kaldırılması ve kalması yönünde farklı görüşler ortaya koydular.
ÖSYM'nin, İstanbul İl Başkanlığı görevini 5 yıl yürüten Haluk
Yavuzer, ''OKS'nin kaldırılması gerektiği görüşünü'' dile getirdi.
8. sınıftaki öğrencilerin yaşları itibarıyla ergenliğin en kritik
döneminde olduklarını vurgulayan Yavuzer, bu yaşlarda öğrencilerin
karşı cinse ilgi duyduklarını, ilgi alanlarının farklılaştığını
anlattı. Bu dönemde, ergenlerin stres altında olduklarını ve
otorite ile kurallara karşı gelmeye başladıklarını ifade eden
Yavuzer, OKS'nin öğrencilerin en kritik yaşlarında yapıldığını
belirtti. Yavuzer, bu nedenle OKS'nin kaldırılması gerektiği
görüşünü savundu. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Halil Ecevit de
şu anda öğrenci merkezli bir eğitim modelinin uygulandığını,
dolayısıyla eğitim programının OKS'ye uygun olmadığını anlattı.
Ecevit, OKS'nin tamamen kaldırılması ve öğrencilerin 4. sınıftan
itibaren ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi
gerektiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı Sınavlar Dairesi eski
Başkanı Oğuz Erbil ise okulların kontenjanları sınırlı olduğu
sürece bu sınavın mutlaka yapılması gerektiğini, kaldırılmasını
doğru bulmadığını söyledi. Erbil, 6. ve 7. sınıflarda yönlendirmeye
dayalı, 8. sınıfta da genel bir değerlendirme yapılmasını önerdi.
İstanbul İlköğretim Müfettişleri Başkanı Muzaffer Canıdemir de OKS
puanının 6, 7 ve 8. sınıfların yıl sonlarında yapılacak sınavların
puanıyla belirlenmesini önerdi. Dershaneleri temsil eden bazı
üyeler de sınavın kaldırılmasına karşı çıktılar.
''ÖĞRETMENLERE DE SINAV YAPILSIN''
Şuranın ''Küreselleşme ve AB Sürecinde Türk Eğitim Sistemi''
başlıklı konusunun alt komisyonu olan ''Eğitimde nitelik''
komisyonunda da katılımcılar eğitim fakültelerinde pedagojik
formasyonun yetersizliğine vurgu yaptılar. Atatürk Anadolu
Lisesinden Bikem İnce isimli öğrenci eğitim fakültelerindeki
pedagojik formasyon eğitiminin yetersizliği nedeniyle öğretmenlerle
sorunlar yaşandığını belirterek, öğretmenlere ''mesleki yeterlilik
sınavı'' yapılmasını istedi. Komisyonda, uzun vadeli öğretmen
ihtiyacı planlaması yapılması da önerildi.
ÇELİK ZİYARET ETTİ
Bu arada, komisyonlar çalışmalarına öğle yemeği için ara
verildiğinde, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Başkent
Öğretmenevi'ne gelerek, üyelerle birlikte yemeğe katıldı ve bir
süre sohbet etti. Komisyonları, programının yoğunluğu nedeniyle
bugün gezemeyeceğini belirten Çelik, daha sonra yeniden geleceğini
söyledi.