Sivas’ın Şarkışla ilçesi Maksutlu köyünde yaşayan 83 yaşındaki Mustafa Yıldırım, eşine duyduğu aşkı anlatmaya kelime bulamıyor. Yıllar önce eşinin saçından kestiği bir parçayı kristal bir bibloda saklayan Yıldırım, birçok çifte ise örnek oluyor.Yıldırım, diyaliz hastasıyken tedavi gördüğü hastanede vefat eden eşinin saçını evinin bir katını çevirdiği müzede özenle saklıyor."Eş, eşine sen yedikçe ben doydum diyebilmeli" Eşine aşık olduğunu söyleyen Yıldırım, “Biz öyle flörtleşmedik, aşık oldum çok sevdim 58 yıllık eşimdi benim. Eş eşin bir tek elinden değil gönlünden de tutmalı. Eş eşine sen yedikçe ben doydum diyebilmeli” ifadelerini kullanarak birçok kişiye de öğüt veriyor."Eşim; yarim, nigarım; dostum, dert ortağım" "Eşim benim hancım, hamamcım; aşçım, terzim; verimli tarlam, çocuklarımın annesi" diyen 83 Yaşındaki Mustafa Yıldırım, “Eşim; yarim, nigarım; dostum, dert ortağım. Başımın tacı, gönlümün dert ortağı, biricik inci tanem eş demek de bu zaten. Sevginin olduğu her yerde barış, kaynaşma, paylaşma ve dayanışma olur. Sevginin olmadığı yerlerde ise kin, nefret, kavga ve dövüş olur ve yuva çatlamaya başlar. Kadın çadırın direğidir” diye konuştu."Diyaliz hastasıydı" "Eski zaman işte, annem beğendi ben aldım" ifadelerini kullanan Yıldırım, sözlerini şöyle noktaladı: " Eşim diyaliz hastasıydı, hayatını kaybetti. Yalnız kaldım, yalnızlık çok zor. "Sanki karşımda canlıymış gibi sohbet ederim" Eşimin mezarına sık sık gider onunla konuşurum. Gelen gidenden, çocuklarımızdan, kendimden bahsederim. Sanki karşımda canlıymış gibi sohbet eder her şeyi anlatırım. Bundan yıllar önce eşim için bir şey yaptırdım. "Bir gece uyandım eşim..." Bir gece uyandım eşim yanımda uyuyordu. Öyle güzeldi ki yeniden âşık oldum o an orada ve saçından bir parça kestim. Sonra bir kristal parça aldım ve o saçları onun içine koydurttum. Şimdi ona bakıyorum ve eşimi yad ediyorum"