“Allah'ın hakkı üçtür”
derler…
O, üçünü de
kullandı…
Aradakileri
saymıyorum…
1-Daha ilk gün ortalığı
germişti. Göreve gelir gelmez türban konusunun kabuğunu kaldırmış,
yarayı kanatmayı başarmıştı.
2-Sonra, acemiliğinden
olacak, unuttu mikrofonları ve kendisine “dikkatli konuş”
denildiğini söyledi…
Ben çok üzülmüştüm bu
duruma ve çok şaşırmıştım.
Bir insan, birinin kendine
“konuşmalarına dikkat et” dediğini gülerek nasıl anlatabilir
diye…
—Bir seferinde de
mikrofonların azizliğine uğrayan, Maliye Bakanı'ydı ama konu yine
YÖK Başkanı'ydı…
YÖK Başkanı'nın güzel
konuştuğunu söyleyen bürokrata, Maliye Bakanı “isterse konuşmasın”
demişti.-
Nasıl yani?
Bir kez daha şaşırmıştım,
üstelik kendini savunmamıştı…
3-Şimdi YÖK Başkanı
konuştu yine:
“İmam Hatip denen
zıkkımları kapatalım gitsin.”
Ne zaman konuşsa ya da adı
nerede geçse olay oluyor…
YÖK Başkanı olduğu ilk
gün, öğrencileri onun için “çok güzel küfür eder” demişlerdi… (Bu
iltifatı hiç anlayamadım hiç de anlayamayacağım.)
Allah'tan mikrofonları
unutup küfür etmiyor…
Sanırım bu tür sözler
duymaya devam edeceğiz…
Şu “zıkkım” lafına hükümet
kanadı ne diyecek ben en çok onu merak ediyorum…
(Aslında bu kelimeyi, İmam
Hatip Liseleri için, YÖK Başkanı yerine Ana Muhalefet Partisi'nden
biri kullansaydı ne derlerdi onu daha çok merak
ediyorum.)
Bu lafa bir tepki
gelmezse, YÖK Başkanı küfre başlayacak diye çok
korkuyorum…
Susmasını
umuyorum…