YÖK, Alemdaroğlu'nu tartışıyor
Abone olYÖK Genel Kurulu, Kemal Alemdaroğlu'nu tartışıyor. Alemdaroğlu'nun görevden alınması kararı Sezer'in önünde. Meslektaşlarına göre ise Alemdaroğlu gidici..
YÖK Genel Kurulu'nun, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun görevden alınması için Cumhurbaşkanı'na teklifine gerekçe olan Kardiyoloji Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. İlhan Günay, ''Enstitüde alınıp da uygulanmayan hiçbir mahkeme kararı yoktur'' dedi. Prof. Dr. Günay, düzenlediği basın toplantısında, Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun görevden alınması teklifine gerekçe olarak gösterilen ''Kardiyoloji Enstitüsü'nün kapatılan anabilim dalları hakkında mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararını uygulamadığı ve YÖK'ün bu konudaki kararına direndiği'' iddiasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Basında uzun yıllardan beri enstitünün kapatılacağına ilişkin haberler çıktığını, ancak bunun söz konusu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Günay, Rektör Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun enstitünün eski günlerindeki gibi daha iyi çalışır duruma ulaştırılması istemiyle kendisini göreve getirdiğini kaydetti. Enstitüde yaşanan sıkıntıların rektörün inisiyatifi dışında olduğunu belirterek, 1998'de YÖK'ün enstitüde uzmanlık eğitimi yapacak asistan alımına izin vermediği için özellikle acil serviste hizmetin aksadığını söyledi. Üniversite Yönetim Kurulu'nun bu sorunu aşmak için 2004 yılı Şubat ayında, ''acil servis de dahil enstitünün bir kısmının Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin alanı olarak tanınmasını'' sağladığını anlatan Prof. Dr. Günay, böylece Cerrahpaşa'dan asistan alarak günde 10 hastaya hizmet veren acil servisin 0 hastaya bakar duruma geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Günay, ancak 49 gün süren bu uygulamaya kardiyologlar tarafından açılan dava sonucu son verilerek, acil servisin kapatıldığını, ayrıca enstitüden başka bir yere insan gücü ve araç gereç nakli de yapılmadığını söyledi. ANABİLİM DALLARININ KAPATILMASI Anabilim dallarının kapatılmasına yönelik iddiaları da yanıtlayan Prof. Dr. Günay, YÖK'ün, 1998 yılında ''anabilim dallarına asistan verilemeyeceği ve buralarda asistan eğitiminin yapılamayacağına ilişkin kararı'' nedeniyle üniversite Yönetim Kurulu'nun da 8 Kasım 2002'de aldığı kararla anabilim dallarını kapattığı ve bu kararın uygunluğunun YÖK tarafından da üniversiteye aynı tarihte bildirildiğini belirtti. Prof. Dr. Günay, bu konuda Ankara 3. İdare Mahkemesi'ne açılan karşı davanın da 18 Şubat 2004 tarihinde YÖK lehine sonuçlandığını bildirdi. YÖK'ün, 1 Nisan 2004 tarihinde, öğretim üyelerinin anabilim dallarının yeniden açılması için açtıkları davalar sonucunda 5 anabilim dalının yeniden açılmasını istediğini belirten Prof. Dr. Günay, bu kararın kendilerine 7 Nisan 2004'de ulaştığını, ardından da anabilim dallarının açılarak başkanlarının Nisan-Haziran 2004 tarihleri arasında atama veya seçim yoluyla belirlendiğini kaydetti. Prof. Dr. Günay, 2 anabilim dalının güncel olmayan, Türkiye'de de örneği bulunmayan işlevlere sahip olduğunu ve bunun YÖK tarafından irdelenmediğini, ayrıca enstitüde asistan eğitimi olmadığı için de anabilim dallarının tümünün sadece isim olarak var olduğunu söyledi. Enstitü için 3.5-4 trilyon liralık malzeme aldıklarını, önümüzdeki yıla ilişkin de Dokümantasyon Merkezi kurulması başta olmak üzere büyük projeleri bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Günay, her taleplerinin rektör tarafından karşılandığını kaydetti. ''ÇOK İSTİFA OLACAĞINI ZANNETMİYORUM'' Prof. Dr. Günay, ''Rektör her konuda beni destekliyor. Ben de bu konuda rektörü destekliyorum. Bu bilinçsiz bir destek değil'' dedi. ''Enstitüde alınıp da uygulanmayan hiçbir mahkeme kararı yoktur'' diyen Prof. Dr. Günay, ''(Mahkeme kararı uygulanmıyor) diye rektörün görevden alınması, bana yüzeysel bir sebep gibi geliyor. Ama YÖK bunun dışında bir şey açıklamıyor'' dedi. Prof. Dr. Günay, Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun görevden alınması halinde üniversiteden çok istifa olup olmayacağı yolundaki sorulara da, ''Ben çok istifa olacağını zannetmiyorum. Etmemeleri de lazım. Burası kurumsal bir yapı. Bilime ve kamuya hizmet veriyor. Rektörlük, müdürlük gibi yönetim görevleri geçici. Üniversitenin geleceğini düşünerek doğru karar vermek daha önemli'' diye konuştu.