Yılmaz'ın Yüce Divan'da zor günü
Abone olMesut Yılmaz'ın 'ihaleye fesat karıştırdığı' iddiasıyla yargılandığı Yüce Divan'da kritik saatler. Dönemin İçişleri Bakanı Başesgioğlu'nun ifadeleri davayı kritik noktaya
Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla yargılanan eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'daki duruşmasında dün tanık olarak ANAP hükümetinin İçişleri Bakanı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu dinlendi.
31 Temmuz 1998'de erken seçim kararı alındığını, yasa gereği görevinden 5 gün sonra ayrıldığını, bu nedenle 4 Ağustos'taki ihaleden bir gün önce emniyetten gönderildiği iddia edilen bilgi notu ile ihale günü geldiği söylenen resmi yazıyı hiç görmediğini belirten Başesgioğlu, bunların bakanlığına gelmiş olabileceğini kaydetti.
Başesgioğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Mayıs ve Haziran 1998'de gönderdiği, Yılmaz'a da iletilen bilgi notlarında ise Çakıcı'nın, ihaleyi Yiğit'in kazanması için bazı işadamlarını tehdit ettiğinin yer aldığını söyledi. Başesgioğlu, şöyle devam etti:
'Şahsıma doğrudan sormadı'
"Yılmaz'ın, 'geçmişte ihalede şaibeler olmuş, çok dikkatli olmalıyız' dediğini duydum. Sonradan haricen öğrendiğime göre, MİT ve emniyetten Çakıcı - Yiğit konusunda somut bilgi istemiş ama şahsıma bunu doğrudan sormadı."
Yılmaz, savunmasında "Emniyet bilgi gizledi. Notlarda somut veriler yoktu" demişti. Ancak Başesgioğlu şunları anlattı:
"İzinli dinlenen telefonların kayıtları konusunda notlar hazırlanır. Hatta bazı işadamlarına suikast yapılacağı bilgileri gelmişti. Bu konuda da (Çakıcı - Yiğit görüşmesi) telefon dinlendiğine ilişkin bilgi vardı. Bilgi notları zaten görüşme tutanaklarından derlenmiştir. Çakıcı ve Yiğit'in görüşme trafiğini anlatan notlar. Emniyet teknik takip bilgisini böyle dağıtır. Biz böyle öğreniriz. Notlarda, ihalede Yiğit lehinde ortam yaratılması teşebbüsü olduğu yönünde bilgiler vardı."
Başesgioğlu, notların Fikri Sağlar'ın açıkladığı görüşme kasediyle büyük ölçüde örtüştüğünü kaydetti. Yılmaz'ın avukatı Aydın Metin ise, "Sağlar'ın açıkladığı görüşmenin notlarla ilgisi yok" diyerek ifadeye karşı çıktı.
'Demirel de dinlensin'
Avukat Ömer Lütfi Avşar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, ihaleye giren Kamuran Çörtük, Cavit Çağlar, yeğeni Murat Demirel gibi isimlerin yer aldığı aile fotoğrafı nedeniyle uzun süre gündemde kaldığını, olayla ilgili bilgi sahibi olabileceğini belirterek, tanıklık yapmasını istedi.
Avşar, Galataport ihalesi öncesi İsrailli işadamı Sami Ofer'le görüştükleri için eleştirilen Başbakan Erdoğan, Maliye Bakanı Unakıtan, Devlet Bakanı Babacan'ın da işadamlarıyla siyasetçilerin ilişkilerine yönelik uygulamalar ve soruşturma komisyonları üzerinde hükümetin etkileri konularında tanıklık yapmalarını talep etti.
Türkbank Munzam Vakfı'nın avukatı da olayla ilgili olarak CHP lideri Deniz Baykal'ın tanıklık yapmasını istedi.
Heyet Başkanı Tülay Tuğcu, tanıklıklara ilişkin taleplerin bir sonraki duruşmada karara bağlanacağını belirtti.
Avukat Avşar, nisandaki duruşmanın ardından iki kızını okula götüren eşinin otomobilinin fren sisteminin kesildiğini, aynı aracın daha sonra tahrip edilerek boyandığını söyledi. Bürosunun da bir süre önce soyulduğunu belirten Avşar, "Ancak bu sabah (dün) yeniden soyulduğunu öğrendik. İçinde Yüce Divan belgelerinin de bulunduğu bilgisayarlar çalınmış" diye konuştu.
Komisyonda söylememişti
Başesgioğlu, 2000 yılında kurulan ve Yılmaz'ın aklandığı TBMM Soruşturma Komisyonu'nda da ifade vermişti. Komisyona, Yüce Divan'a olduğu gibi görevden ayrıldığı için bilgi notlarını görmediğini anlatan Başesgioğlu'na başka bir soru yöneltilmemişti. Ancak Yüce Divan Heyeti Başkanı Tülay Tuğcu'nun bilgi notunun içeriği ve dinlemelerle ilişkisine yönelik soruları, Başesgioğlu'nun dünkü ifadeyi vermesini sağladı.