Yılmaz'dan adaylık sinyali

‘Bu federasyonun bu yükü taşıyamayacağı artık anlaşılmıştır. İtibar sıfıra düştü, güven bitti. Kulüpler kamplara bölündü. Federasyon acilen kongreye gitmeli. Eğer kongre kararı alınır, kulüpler isterse başkanlığa talibim.’

TÜRK futbolu son dönemde hiç de alışkın olmadığı günler yaşadı. Bahis ve şike dedikoduları uzun süre gündemden inmek bilmedi. Tahkim Kurulu üyeleri tehdit aldıklarını söyleyip, peş peşe istifa etti. Profesyonel ligler ilk kez durdurulma noktasına geldi. Olaylar öyle boyutlara ulaştı ki, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin bile, ‘Futbolun özerk yapısına dokunmak istemiyoruz ama mecbur kalırsak yetkimizi kullanmaktan çekinmeyiz’ uyarısında bulunmak zorunda kaldı.

Yaşanan bu olayları Türk futboluna büyük emekleri geçen Mehmet Ali Yılmaz’a sorduk. Uzun yıllar Trabzonspor Başkanlığı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı yapan Yılmaz, düşüncelerini HÜRRİYET’le paylaşırken önemli mesajlar verdi...

- Futbol Federasyonu’nda işler nasıl gidiyor? Başkanlık yarışını 10 oyla kaybettiğiniz federasyon yönetiminin çalışmalarından memnun musunuz?

Bu federasyonun bu yükü taşıyamayacağı artık anlaşılmıştır. Göreve geldikleri günden bu yana bir hakimiyet kuramadılar. Büyük güven boşlukları oluştu. Kendilerini seçen kulüpler de artık onlara inanmamaya başladı. Dolayısıyla Tahkim Kurulu da dağıldı. Güvenlerini kaybettikleri şu aşamada güven tazeleyip kongreye gitmelerini tavsiye ediyorum. Kulüplerin şikayetleri artıyor. İstanbul ve Anadolu kulüpleri kamplara bölünüyor. Ülkenin bunları durdurabilecek güçlü bir federasyona ihtiyacı var. En üzücü nokta da, siyasetçiyi spora bulaştıran insanların olmasıdır. Korkmadan kongreye gitmek lazımdır. Bu federasyon bu kararı acilen almalıdır. Futbolun şemsiyesi ne kadar güçlü olursa, hiç yağmur sızmaz.

- Olası bir seçimde Futbol Federasyonu Başkanlığı’na talip olacak mısınız?

Kongre kararı alınır, kulüpler isterse başkanlığa talibim. Yeni vizyonu oluşturmak için hizmete hazırım. Şike, teşvik ve bahis olayları Türk futbolunda tedavisi güç büyük yaralar açtı. Bu olaylar bir yıl gibi kısa bir sürede yaşandı, itibar sıfıra düştü. Güven bitti. Bütün bu yaşanan olumsuzluklar kulüplere de yansıdı. Tribünlerde artık (el değmemiş lig istiyoruz) pankartları açılıyor. Bu tepki çok önemli. Ben diyorum ki, (birinci lig kulüpleri kayıtsız, şartsız adalet var) ilkesine güvenmelidir.

Sınırsız yabancı için erken

- Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım yabancı futbolcu sınırlamasının kaldırılmasını istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bütün kulüplerin kadrolarını baştan aşağı yabancı yapabiliriz. O zaman ülkemizin Milli Takımı’nı nasıl kuracağız? Önce bizde futbol kalkınsın, futbolcu ihraç edelim, sonra da ligimize yabancı oyuncu girişini serbest bırakalım diyorum. Birçok kulübümüz 6 yabancı hakkını bile iyi kullanamıyor. Şu aşamada Milli Takım’ın yarısını gurbetçilerden oluşturuyoruz. Yabancıyı serbest bırakırsak bu kez Milli Takım’da oynatmak için yabancılara yalvaracağız. Futbola özerkliği ben getirdim ama şimdi yaşanan olaylara çok üzülüyorum. Maddi ve manevi çok emek verdim, büyük külfetler yaşadım.

Taraftar ‘git’ diyorsa gideceksin

- Trabzonspor taraftarları Başkan Atay Aktuğ’dan istifa etmesini istiyor. Aktuğ ve arkadaşları ise, ‘Biz gidersek kulüp başkansız kalır’ diyor. Bu mazereti nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Aday yok, biz gidersek kim gelir’ diye bir neden olamaz. Bu, mazeret değildir. Tribünler gitsin diyorsa bu sese kulak vermek gerekir. Hem de çok ciddi bir şekilde. Onlar, biz gidiyoruz dedikten sonra yerlerine gelecek kişiler mutlaka çıkar. Trabzonspor büyük bir camiadır, sahiplisi çoktur. Trabzonspor, en iyi gününde olduğu gibi, en kötü gününde bile sahipsiz değildir.

Fatura yanlış adrese kesildi

- Trabzonspor yönetimi, Şenol Güneş’i gönderip Vahid Halilhodzic’i getirmekle doğru mu yaptı?

Fatura yanlış adrese kesildi. Ülkemizi dünya üçüncüsü yapmış, rüştünü ispatlamış hocamıza bu yapılmamalıydı. Yerine gelen Halilhodzic’in şu ortamda yapacağı hiçbir şey yok. Eldeki fotoğrafa baktığımızda Trabzonspor için bu yılın kayıp olduğu görülüyor.

-Peki şimdi ne olacak?

Trabzonspor, güven kaybedenlerin, güven tazelemesi ile düzlüğe çıkabilecektir. Trabzonspor hiç alışık olmadığı günleri yaşıyor. Bu hiç şık değil. Trabzonspor son dört yıldır olumsuz ilkleri yaşamaya başladı. Küme düşme korkuları yaşandı, tribünler yakıldı. Taraftar yönetime güvense tribünler yakılmaz. Siyasetçilerin kulüp yönetimlerinin dışında kalması gerekirdi. Yönetimlerin basiretli olması gerekir. Rakip kulübün başkanı Trabzonspor’u savununca Trabzonlular bundan alınıyor.

Söyleşi: Celal Demirbilek
Kaynak: