Yılmaz Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şikayet etti: Burası dingonun ahırı mı
Abone olFenerbahçe'ye 3-1 yenilen Erzurumspor'da teknik direktör Yılmaz Vural, yabancı futbolcuları Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şikayet etti. Yılmaz Vural, ''Burası dingonun ahırı mı? Sayın Cumhurbaşkanımdan rica ediyorum, bakın yabancılar bize neler yapıyor" dedi.
Ülker Stadı'nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın
toplantısında konuşan Vural, Atakaş Hatayspor'un erken yediği
goller neticesinde Beşiktaş'a 7-0 mağlup olduğu karşılaşmayı örnek
göstererek, demoralize olduklarını belirtti.
Yakın mesafeden ele çarpan pozisyonda penaltı verilmesini eleştiren deneyimli teknik adam, "Oyuna adapte dahi olamadan ele çarpma diye penaltı verildi. O kadar yakın mesafeden olmaz. Bunun bir doğası var bu kadar da değil. O golden sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas'ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı. İkinci devre 2 değişiklik yaptık ve oyuna katıldık. 60 ve 73. dakikalarda çok iyi pozisyonlarımız var. 81. dakikada atılan gol var. Ondan sonra Fenerbahçe takımında 4 pozisyonu var. İkinci yarı demoralize olmuş takım ayağa kalktı ve oyuna ortak olduk. Golden sonra öyle iki gol kaçırdık ki onların ikisi gol olsa maç 3-3 bitebilirdi. İkinci devre özellikle oyuncularımı kutluyorum. Oyunu çevirmek adına, teslim olmamak adına kutluyorum." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'ye gol atan genç oyuncuları Özgür Sert'i Türk futboluna kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Vural, şöyle devam etti:
"Sonuç olarak maçı 3-1 kaybettik. Futbol bir sonuç oyunu. Bu kadar iyi döndürdüğümüz oyunu yakalama şansımız olmadı. Bu hafta böylelikle kapanmış oldu. Her hafta bir şey tartışıyoruz. Ben görüntüyü izlemedim ama bana gelen haberlerde el tamamda bu top yakın mesafeden geliyor, eliniz açıksa kapatayım diye düşünemezsiniz doğal bir kaçış var. Kritik hatalar bunlar. İngiltere'de de maç seyrediyoruz ve anında karar veriliyor oyun bu kadar durmuyor. Cüneyt Çakır'ın da ifadesi var 'bunu daha çözemedik' diye kendisinin itirafıdır. 3 seneye giriyoruz artık dolayısıyla hala alışamamak zorsa bırakalım bu sistemi. Üzülüyoruz tabii ama 2 tane maçımız var birisi Kasımpaşa bize gelecek ve sonrasında Alanya takımı var. Son maçta da 5'incilik umudu kalmadan bizimle oynarsa bizim lehimize atmosfer oluşur. Bu iki maçı kazanmak için uğraşacağız."
Yönetimden, altyapıdan birkaç oyuncuyu daha profesyonel
yapmalarını istediğini aktaran Vural, "Bir oyuncumuzu oyuna sokmak
istedik oyuna girmek istemedi. Bir oyuncumuzu oyundan çıkarttık
soyunma odasını birbirine soktu. Yabancı kuralını serbest
bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar. O
zaman karar verirler." şeklinde görüş belirtti.
Ligde kalmak konusunda umutlarının asla kaybolmadığını da vurgulayan Vural, "Başından beri umut kaybolmaz. 43 puan ciddi bir puan. 43 puanla düşerseniz düşersin. Biz onu düşünmüyoruz maç maç bakıyoruz. Çıktığımız her maçta kazanmak için uğraş veriyoruz. Bir seviye kattık. Başakşehir maçı dönüm noktasıydı. Onlar bugün 43 puana çıktı. Yensek biz aynı seviyeye çıkardık. Kasımpaşa ile kritik bir maça çıkacağız. Bizim o maçı kazanmamız 40 puan yapmamız alttaki takımların durumu çok önemli. Fikstürde düşmeye aday takımlar birbirleriyle oynuyorlar. Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli." diye konuştu.
''Uçak saatini, antrenman saatini
beğenmezler''
Yabancı oyuncuların bazılarının isteklerinin hiç bitmediğinin
altını çizen Vural, şu değerlendirmede bulundu: "Bundan daha önce
Da Costa, El Kabir, Aatif, Darri'yi kadro dışı bıraktık. Uçak
saatini, antrenman saatini beğenmezler. Böyle sizi ve yönetimi
idare etmeye kalkan talepleri bitmeyen bir yabancı ordusu var. Bu
yüzden onları kadro dışı bıraktık. Yönetim kurulu bu kararımıza
saygı duydu. Bugün de Novikovas da soyunma odasını birbirine
katmış. Diğeri de Gomes, oyna kardeşim dedik 'ayağım sakat' dedi;
yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi
var ama hemen UEFA'ya şikayet ediyorlar. UEFA'dan gelen kararda
fesih hakları çıkabiliyor tek taraflı.
''Burası dingonun ahırı mı?''
Sezon sonuna kadar değil 2-3 seneye kadar alacaklarını
alabiliyorlar. Takım yapın hadi hocam diyorlar. Biz nasıl takım
yapalım. Türk oyuncuya başka yabancı oyuncuya başka bir durum var.
Uçurum var ekonomik anlamda. Bunlar tüm anlaştığı paraları
alıyorlar, Türk oyunculara maç başı yapıyorlar. Türk oyuncular
şikayette bulunamaz, vatan haini olur. Biz kimsenin oyuncağı
değiliz. Burası dingonun ahırı mı? Sayın Cumhurbaşkanımdan rica
ediyorum, bakın yabancılar bize neler yapıyorlar, görün."
''Adam oyuna girmiyor''
Deneyimli teknik adam, böyle bir ortamda ligde kalmak için çok
uğraş verdiklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öyle bir kaos var ki burada siz oynanan oyunu görüyorsunuz.
Takımın dinamiği bozuluyor. Dinamiği bozulmuş bir takımı hedef
takımı yapmak çok zor. Bunları şikayet gibi algılamayın. Yönetici
arkadaşlar yabancı serbestliği istiyor. Gelin antrenörlük yapın.
Aralarında Obertan gibi çok karakterli isimler de var. Parasını
almadığı halde sahaya çıkıp mücadele veriyorlar. Ben bunu
konuşurken hepsini kastetmiyorum. Bu problemi çıkartanlar bizleri
üzüyorlar. 'Ne demek girmem', 'sana ihtiyacımız var' diyorum. Adam
oyuna girmiyor. 11 oyuncunun arkasında 16 kişi bekliyor sırasını.
Biz hak edeni oynatıyoruz. Gencecik çocuk oyuna girdi. Çok doğru
bir cevap verdi bize.
''Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz''
Çok sorunlarımız var ama bu kararları alırken biz antrenörlere
kimse danışmıyor. İnsan bir gelir, sorar bize kural değişimiyle
ilgili. Hepimiz üzülüyoruz sonra. UEFA'nın o kadar kuralları var ki
adam gittiği zaman 6 ay sonra ödemek zorundasınız yoksa transfer
yasağı ya da puan silme var. Oyuncular buraya gelirken Türkiye'deki
kulüplerin ekonomik zorluklarını biliyorlar. Ben yönetici olmak
istemem bu ortamda. Bu paralar kolay kazanılmıyor. Kulüpler kendi
gelirleriyle ayakta kalmak durumunda kalıyorlar. Yanış transferler
derken olay büyüyor. Bunları genel olarak değerlendiriyorum.
Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz. Türkiye'de çalıştırdığım 30
takım oldu bunlarla alakalı kitap yazmayı düşünüyorum. O kadar
olmaması gereken şeyler var ki kulüplerimiz sağ olsunlar hala günü
kurtarma çabasındalar. Bugün bu futbolu idare edenler bize bir şey
sorarsa çok net anlatırız."