Yılmaz Özdil bu sefer çok kızdıracak!
Abone olYılmaz Özdil 2014'ün ilk gününde 2013'ü yazdı ay ay.
Hürriyet si yazarı Yılmaz Özdil, Başbakan'ın 2013'te
söylediklerini VE AK Parti'nin icraatlarını yazdı bugün köşesinde.
Yazar, çok tepki çekecek yazısında Başbakan'ın ve iktidarın
söyledikleriyle yapıkları arasındaki çelişkiye dikkat çekti ve
yazının sonunda okurlarına mesaj vermeyi ide hmal etmedi.
İşte Yılmaz Özdil'den yılın ilk yazısı...
ULUS KELİMESİ
YASAKLANDI
Ocak...
“Görüştüğümüzü iddia edenler
şerefsizdir” diyordu, Apo’yla masaya oturuldu, müzakereler başladı.
Paris’te üçlü cinayet işlendi, PKK kurucularından Sakine Cansız
öldürüldü. Ulus kelimesi yasaklandı, Ulusa Sesleniş’in adı
değiştirildi, Millete Hizmet Yolunda oldu. İzmir’deki fuhuş ve
casusluk davasının iddianamesi kabul edildi; Ergenekon ve Balyoz
bavullarına sığmayanlar, casus çantasına sokuldu. “Ben bu davanın
savcısıyım” diyordu, zeytinyağı gibi üste çıktı, topu savcılara
attı, “firkateynlere gönderecek komutan kalmadı, olmaz böyle şey,
tarih affetmez” dedi.
ŞEMDİN SAKIK TANIK OLDU
Şubat...
Amerikalı turist Sara Sierra’yı İstanbul’un göbeğinde raylara
yatırıp, kafasını taşla ezdiler. ABD Ankara Büyükelçiliği’nde canlı
bomba patladı. THY hosteslerine fes takmaya kalktılar, uçakta
içkiyi yasakladılar. Şemdin Sakık tanık oldu, genelkurmay eski
başkanı Işık Koşaner’in tanıklığı kabul edilmedi. İmralı
tutanakları basına sızdı, Apo açık açık izah etti, “Tayyip Bey’in
başkanlığını destekleriz, ittifaka gidebiliriz” dedi. Hakan Şükür,
Türk olmadığını açıkladı.
APO KÜRDİSTAN'I İLAN
ETTİ
Mart...
Apo, Nevruz’da ulusa sesleniş konuşması yaptı, Kürdistan’ı ilan
etti. Diyanet işleri başkanı “gavur” diyemedi, “İzmir’in farklı bi
dindarlığı var” dedi.
T.C. KALDIRILDI
Nisan...
Akil insanlar icat edildi, gazilerimiz akillerin kafasına protez
bacak fırlattı. Kandil’de basın toplantısı yapıldı. TC kaldırıldı.
Tayyip Erdoğan “milli içkimiz ayrandır” dedi, ki, bu işlerden hiç
anlamadığı, 2.1 milyar dolara satılan rakı’yı sadece 292 milyon
dolara vermesinden belliydi. Fazıl Say, hapse mahkûm edildi.
“Otistik çocuklar ateist, ücretsiz tedaviyle eğitip dindar çocuklar
yapacağız” diyen bile oldu!
REYHANLI HAVAYA UÇTU
Mayıs...
Reyhanlı havaya uçtu, tarihimizin en büyük terör saldırısıydı.
Bülent Arınç, Fethullah Gülen’i ziyaret etti, “hükümetle cemaat
arasında soğukluk olduğu söyleniyor, kesinlikle reddediyorum,
hocaefendinin başbakanın şahsına çok büyük duaları var, çok
seviyor” dedi! Padişah Abdülhamit’e onursal doktora verildi. Hürrem
Sultan, diziyi bırakıp Almanya’ya kaçtı. Ayran kesmedi, “iki ayyaş”
dedi, “içki içen alkoliktir, içki içen AKP’liyse, alkolik değildir”
dedi, akşam saat 10’dan sonra içki satışını yasakladı. “Üçüncü
köprü cinayettir” demişti, üçüncü köprünün temelini attı, “ben dört
dörtlük Aleviyim” demişti, köprünün adını Yavuz Sultan Selim koydu.
AKP milletvekili de CHP milletvekiline “senin a..na koyarım, o..pu
çocuğu, senin an..nı s..rim” dedi.
"POLİSİMİZ DESTAN YAZDI"
DEDİ
Haziran...
Gezi parkı’na alışveriş merkezi dikmeye kalktı, her yer Taksim, her
yer direniş oldu. “Çapulcular” dedi. “Camide bira içtiler” dedi.
“Beyaz eldivenli, üstü çıplak adamlar, başörtülü bacıma saldırdı”
dedi. Polat Alemdar “bize nazar değdi” dedi. Divan otel, beş
yıldızlı oteldi, ay-yıldızlı otel oldu. Kalp kalbe Çarşı oldu.
Koskoca medya, penguen oldu. Abdullah kim vurduya gitti, Ethem’in
suratına kurşun sıktılar, Ali İsmail’i sopalarla döve döve
öldürdüler. Karanfille gezeni tutukladılar, palayla saldıranı
serbest bıraktılar. “Polisimiz destan yazdı” dedi, duran adam’ı
gözaltına aldırdı, vuran adam’ı ödüllendirdi. Atatürklü Türk
bayrağını yasadışı ilan etti, “komşularınızı ihbar edin” dedi.
MISIR'DA DARBE OLDU
Temmuz...
Malum, bunların maaşallah dediği, üç gün yaşamıyor, Mısır’da darbe
oldu, Mursi’yi kafese koyup, Mübarek’i kafesten çıkardılar.
Kendisine “tasavvuf düşünürü” denilen bi arkadaş, hamilelerin
sokağa çıkmasının terbiyesizlik olduğunu söyledi. Bu, düşünür
olanı... Düşünmeyeni siz düşünün artık.
BAŞBUĞ TERÖRİST İLAN
EDİLDİ
Ağustos...
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ terörist ilan edildi, müebbet
hapis verildi. Genelkurmay karargâhında ilk kez iftar verildi.
Yüksek Askeri Şûra’yı her sene 10 gün kaydırıp ramazan’a fiksledik
miydi, tamamdır yani... PKK bayrağı açan BDP’liler şikâyet edildi,
savcı inceledi, “sarı kırmızı yeşil renkler illa PKK sembolü
değildir, Senegal’in Kamerun’un Gana’nın bayrakları da sarı kırmızı
yeşildir” dedi, takipsizlik verdi. “Sıfır sorun” revize edildi,
“değerli yalnızlık” diye kakalandı. Rabia işareti moda oldu. Vardar
Ovası tu kaka oldu.
OLİMPİYATI GENE
ALAMADIK
Eylül...
Takunyayla gittiler.
Tokyo’yla döndüler.
Olimpiyatı gene alamadık.
TÜRBAN MECLİSE GİRDİ
Ekim...
Andımız yasaklandı. Yargıtay, asrın iftirası Balyoz’u onadı. Türban
meclise girdi. Marmaray açıldı, zırt pırt durdu, ahali boğazın
altından yürüyerek geçti. “Geziciler sabote etti, imdat frenini
çektiler, o yüzden durdu” dediler. Gerçeği kimse yazmadı, ben
yazayım... Marmaray trafiğini kontrol eden bilgisayar yazılımı var,
yazılımın dışında en ufak bir anormallik oluşursa, sistem zart diye
kendini durduruyor, 15 gün bedava yaptılar, ahali hücum etti, ahali
hücum etti diye “ilave vagon” koydular, ilave vagonu bilgisayar
yazılımına ilave etmediler, etmeyince ne oldu, sistem ilave vagonu
anormallik olarak algıladı, zart diye durdurdu. “Kaş yapalım derken
göz çıkardık, yanlışlıkla kendi kendimizi sabote ettik”
diyemediler, gezicilere iftira atmayı tercih ettiler.
ATATÜRK KABAHAT OLDU
Kasım...
“Kızlı-erkekli oturamazlar” dedi, sonra “bugüne kadar hiç kimsenin
yaşam şekline karıştık mı” diye sordu. AKP valisi, vatandaşa
“gavat” dedi. “Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a
karışırız” diyen Barzani, Diyarbakır’da AKP’nin onur konuğu oldu;
Şivan’la İbo, Barzo’yla Tayyo düet yaptı, Tayyip Erdoğan
“Kürdistan” dedi. AKP yöneticisi “Türk yok” dedi. Atatürk kabahat
oldu, Atatürk anıtına çelenk koyanlara kabahatler kanunundan para
cezası kesildi, otomobiline Atatürk posteri yapıştıranlara trafik
cezası kesildi. Dersaneleri kapatmaya kalktılar, Obama beyzbol
sopası göstermişti, Fethullah hoca kızılcık sopası gösterdi.
Bavulcu yeni bavul açtı. AKP hükümetinin, Fethullah Gülen’i bitirme
planına şakır şakır imza attığı, fişlediği ortaya çıktı.
HOCA OKUDU ÜFLEDİ BAKANLAR
UÇTU
Aralık...
Mustafa Balbay’a pardon dediler, 4 sene 9 ay sonra çıktı, her
yattığı gün için 2 lira 88 kuruş ödediler. Tayyip Erdoğan CHP
milletvekillerine “terbiyesiz herifler” dedi, yarım saat sonra, AKP
milletvekili CHP milletvekiline “senin kıçını s..rim” diye bağırdı.
Fethiyespor Yüce Atatürk pankartı açtı, disipline gönderdiler.
Atletico Feto’nun altyapısından yetişen, Badem United’ta forma
giyen Hakan Şükür, kendi kalesine doksana taktı, AKP tribünleri
dondu kaldı. Ayakkabı kutusundan milyon dolarlar çıktı. İçişleri ve
ekonomi bakanlarının çocukları tutuklandı, toki bakanı “ne
yaptıysak beraber yaptık, başbakanın istifa etmesi lazım” dedi.
“Destan yazan” polisler görevden alındı, savcılar “yüz karası” ilan
edildi, cemaat’e “casus çetesi” denildi, “inlerine gireceğiz”
denildi. Hocaefendi beddua etti, “evleri yansın, yuvaları yıkılsın”
dedi. Hoca bi okudu üfledi, bakanlar kurulu komple uçtu, ne AB
bakanı kaldı, ne spor bakanı... Tayyip Erdoğan’ın sağ kolu “bunlar
orduya kumpas kurdu” dedi.
HALA YAŞAYABİLİYORSANIZ BÜYÜK İKRAMİYEYİ
KAZANMIŞSINIZ DEMEKTİR
2014 Ocak...
Yılın ilk günü oturup bu satırları okuduğunuza göre, belli ki,
milli piyango size de çıkmamış.
Ama, üzülmeyin.
Bu memlekette hâlâ kestaneyi çizdirmeden yaşayabiliyorsanız, en
büyük ikramiyeyi zaten çoktan kazanmışsınız demektir!