Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Benoni şehrinde doğan Theron'un oradaki hayatı bipolar babası yüzünden kabustan farksızdı. Theron'a ve annesine hem fiziksel, hem de mental olarak sürekli olarak zarar veren bir babası vardı. Theron 15 yaşındayken annesi ve babası tartışmaya başladı. Annesi babasını vurarak öldürdü. Nefsi müdafaa olduğu için ceza almadı. Genç yaşında babasız kalan Theron'un hayatı o günden sonra hep bir mücadeleyle devam etti. Ancak hem şansı, hem de çalışma azmi onun kaderini değiştirmesini sağladı. 1975 yılının yılbaşı gecesiydi. Demet Akalın daha o zamanlar iki yaşındaydı. Annesi, babası ve teyzesi onu anneannesine bırakıp, yeni yılı kutlamaya gittiler. Dönüş yolunda feci bir trafik kazası geçirdiler. Görevliler üç bedeni de alıp morga kaldırdı. Bedenleri teşhis etmesi için de Şenay Akalın'ın ağabeyini çağırdılar. Onlardan ikisini teşhis eden ağabey, Şenay Akalın'ın hareket ettiğini fark etti. Görevliler onu da öldü sanarak morga almışlardı. Şenay Akalın, beynindeki ödem, kırık kaburgalar, iç kanama ve ailesini kaybetmenin tarifsiz üzüntüsüne rağmen kızı Demet için hayata tutundu. O günden sonra da ona hem anne, hem de baba oldu. Orbison, 1966 yılında karısı Claudette Frady'yi korkunç bir motosiklet kazasında kaybetti. Yazdığı şarkıların pek çoğu da Claudette içindi. Bu büyük trajediden sadece iki yıl sonra evinde büyük bir yangın çıktı. Üç oğlundan ikisi içeride yanarak can verdi. 1973 yılında ise en büyük oğlu Grady, şükran gününü babasıyla kutlamak için yola çıktı. Aracıyla yaptığı kazadan ne yazık ki canlı kurtulamadı. Orbinson'un kalbi bu büyük acıları daha fazla taşıyamamış olacak ki, 1988 yılında kalp krizi geçirerek hayata veda etti. Oktay Kaynarca'nın bir diziyi andıran hayatı, babasını kaybettiği sırada söylediği "Hem babamı, hem de amcamı kaybettim," sözleriyle ortaya çıktı. Kaynarca 5 yaşındaydı. Anne ve babasıyla birlikte Berlin'de yaşıyordu. Kaynarca'nın İstanbul'da yaşayan amcası Adil Kaynarca, eşini tatil için Berlin'e gönderdi. Kaynarca'nın babası yengesini karşılamak için hava limanına gitti. Dönüş yolunda bir trafik kazası geçirdiler ve her ikisi de hayatlarını kaybetti. Büyük üzüntü yaşayan aile genç yaşta dul kalan gelinleri Nursel ile karısını kaybetmiş oğulları Adil'in evlenmelerine karar verdi. 5 yaşındaki Kaynarca, yıllarca amcasını babası gibi bildi. Gerçek ise ona çok sonra anlatıldı. Meester'ın annesi ona hamileyken uyuşturucu kaçakçılığı suçuna karıştı. Büyük bir operasyonun ardından yakalandı ve dava sonucu 10 yıl ceza aldı. Meester'ı Florida'da bir cezaevinde dünyaya getirdi. Meester üç aylık oluncaya kadar da annesiyle hapishanede kaldı. Daha sonra bir akrabası onu aldı ve büyüttü. Acun'un hayatında trafik kazaları çok büyük kayıplara neden oldu. Acun'un anneannesi ve dedesi karşıdan karşıya geçerken, hızla gelen bir aracın altında kalarak can verdi. Ancak korkunç kader, Acun'un ailesinin peşini bırakmadı. Hem annesini hem de babasını korkunç bir kazada kaybetti; kızı Banu ise şans eseri hayatta kaldı! Ayrıca geçirdiği ağır bir motosiklet kazasında ise arkasında oturan en yakın arkadaşını kaybetti. Ancak her şeye rağmen hayata sımsıkı tutunmaktan asla vazgeçmedi. Phoenix'in 19. doğum gününden tam üç gün sonra erkek kardeşi aşırı dozda uyuşturucu alıp kendini kaybetti. Phoenix yanındaydı ve onu hayata döndürmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Uyanmadığını görünce 911'i aradı. Ancak artık çok geçti, kardeşi çoktan hayatını kaybetmişti. Bu büyük kayıp hayatını darmaduman etti. Bir yandan kardeşinin acısını yaşıyor, bir yandan da basının yoğun ilgisinden kaçmaya çalışıyordu. Bir yıl boyunca ortadan kayboldu ve hiçbir şekilde basının karşısına çıkmadı. Gündeş'in alkolik babası, o daha 4 yaşındayken evi terk etti. Gündeş şöhret olduğu yıllarda babasının öldüğünü söyleyerek basından gizledi. Hatta mezarının başında dua edip, pozlar dahi verdi. Babası Remzi Gündeş yıllar sonra ortaya çıktı. 27 yaşında Vedat adında bir de erkek kardeşi olduğunu Gündeş o zaman öğrendi. Babasını asla affetmedi. Onunla görüşmeyi hala reddediyor. Hudson'ın 57 yaşındaki annesi Darnell Donnerson ve 29 yaşındaki erkek kardeşi Jason Hudson Chicago'daki evlerinde ölü olarak bulundu. Vurulmuşlardı. Bundan tam üç gün sonra Jennifer Hudson'ın kız kardeşi Julia Hudson 7 yaşındaki oğlu Julian'ın kaybolduğunu polise bildirdi. Polis, zavallı Julian'ın da kurşunlanmış bedenini buldu. Uzun araştırmalar neticesinde, korkunç gerçek ortaya çıktı. Tüm aileyi silahından geçiren katil, Julia Hudson'ın boşandığı eşiydi. Julia'nın başka bir adamla ilişkisi olduğunu öğrenmiş, çok sinirlenmiş ve söylediğine göre kendini kaybetmişti. Tam 3 kişinin canına kıyan bu cani 120 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1990 yılında tüm aile hep birlikte bir akşam yemeği için sözleşmişlerdi. Brando'nun kızı Cheyenne sık sık kendisini dövdüğünden şikayet ettiği sevgilisi Dag Drollet'i de yanında getirdi. Brando'nun şiddet eğilimi olan oğlu Christian ise yemeğe davetsiz bir misafir getirmeyi tercih etti: Silahı! Kız kardeşinin sevgilisini kafasından vurarak öldürdü. Sonraysa bunun bir kaza olduğunu söyledi. 10 yıl hapis cezası aldı. Uyuşturucu bağımlısı Cheyenne ise, Tuki adını verdiği bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Bu şoku atlatamadığı için sürekli olarak intihara teşebbüs ediyordu. Tüm suçu babası Marlon Brando'ya attığı bir röportaj verdikten tam 5 ay sonra evinde kendini asmış olarak bulundu. 8 Ağustos 1969'da Roman Polanski'nin karısı aktris Sharon Tate'in doğumuna iki hafta vardı. Evde kendi gibi oyuncu arkadaşları Joanna Pettet ve Barbara Lewis ile birlikteydi. Gece yarısı evleri ünlü seri katil Charles Manson'ın ailesinden üyeler tarafından basıldı. Hepsi korkunç bir şekilde öldürüldü. Onları evin kahyası sabah saatlerinde buldu. Tate 5'i ölümcül olmak üzere 16 kere bıçaklanmıştı. Polanski, katiller yakalanana kadar paranoya krizleri geçirdi. Nicholson'ın annesi New York'ta çalışan bir showgirl idi. Başka bir kadınla evli olan Donald Furcillo'yla aşk yaşayan anne, 22 Nisan 1937'de, New York'ta Nicholson'ı dünyaya getirdi. Furcillo, iki kadınla evlenmeyi ve Nicholson'ın bakımını da üstlenmeyi kabul etti. Ancak anneannesi bu duruma razı olmadı. Nicholson'ı kendi çocuğuymuş gibi yetiştirdi. 37 yaşında olan Nicholson gerçeği, Times dergisinde kendisi hakkında makale hazırlayan bir muhabir sayesinde öğrendi. Kız kardeşi sandığı kişinin, annesi olduğunu öğrendiğinde yaşadığı şoku tahmin etmek hiç de zor değil. Halle Berry daha bebekken anne ve babası boşandı. Annesi, kızları Halle ve Heidi'nin baba figürü olmadan büyümesini istemediği için, eski eşi Jerome'u eve yeniden çağırdı. Jerome eski eşine ve kızlarına sürekli olarak şiddet uyguladı ve onları defalarca kez taciz etti. Berry babasıyla birlikte yaşadıkları zamanları "hayatımın en kötü günleri" diyerek tanımlıyor ve hatırlamak dahi istemiyor.