Yılın üçkağıtçısına ödül
Abone olTMD Başkanı Selçuk Güzenge, "Taklit ve sahte ürünlere karşı yapılan mücadele bu reklamla ifade buldu" dedi.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, televizyonlarda yayınlanan cips (A La
Turca) reklamında izleyenleri gülmekten kırıp geçirdiği son
yılların en komik üç kağıtçı tiplemesiyle 'janjanlı' bir ödül
almaya hazırlanıyor. Yaptığı espirileri gündelik hayatımıza 'kımıl
kımıl' yerleşen, yediden yetmişe herkesin sempatisini kazanan Cem
Yılmaz, 'eğitim şart' diyerek taklit ve sahte ürünlere karşı
mücadele eden Tescilli Markalar Derneği'nden(TMD) teşekkür ödülü
alacak. TMD Başkanı Selçuk Güzenge, taklit ve sahte ürünlere karşı
yıllardır yürüttükleri mücadeleyi sembolleştiren reklamda Cem
Yılmaz'ın başarısını takdir ettiklerini ifade ederek 'Bizim
yıllarca dile getirdiğimiz taklit ve sahteciliği Cem Yılmaz
hicvederek toplumun hafızasına kazıdı. İlk kez taklitçiliğe karşı
böyle etik bir reklam filmi yapıldı. Bu nedenle ünlü komedyenle
birlikte rol alan diğer sanatçılara ve reklam ajansına bir gece
düzenleyerek bir teşekkür ödülü vermek istiyoruz.' dedi.
4 yıl hapis, 34 milyar ceza
Üçkağıtçı doktor ve şebekesinin maceraları ilgiyle izlenip, yeni
versiyonları merakla beklenirken önümüzdeki günlerde Cem Yılmaz
mahkemede 4 yıl ağır hapisle yargılanarak, 34 milyarlık para
cezasını ise ödemesi gündeme gelecek. Reklamda, izbe bir ortamda
imal ettikleri cipsleri, ünlü bir markanın taklit ambalaj paketleri
ile piyasaya sürmeye hazırlanırken baskına uğrayan Cem Yılmaz'ın
sonraki reklamlarda başına neler geleceği merakla bekleniyor. Şu an
bilinen tek şey ise metinlerini kendisinin yazdığı reklamların
devamında Cem Yılmaz, tüm cinliğine rağmen mahkemeye çıkmaktan
kurtulamayacak. Mali Şube'nin baskınıyla ürünleri ve taklit ambalaj
paketleri ele geçirilen üç kişilik şebekenin başına gelenler komik
enstantanelerle sunulurken, Cem Yılmaz bu olayları gerçek hayatta
yaşasaydı akla karayı seçmek zorunda kalacak ve süper zekası hiçbir
işe yaramayacaktı. Çünkü yasalara göre taklit ürün imalatı yaptığı
için 2 ile 4 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanarak 34 milyar
lira ağır para cezası ödemek zorunda kalacak ve 1 yıl da ticaretten
men edilecekti.
Mal kaçırıyorlar
Marmara Patent Ofisi avukatlarından Deniz Dinar ise taklit ve sahte
ürün mücadelesinde yaşanan aksaklıkları yetkili makamların
yeterince bu konuyu önemsememelerine bağlıyor. Dinar, taklitçilerin
kanunlardaki boşlukları çok iyi kullandıklarını ifade ederek şöyle
devam ediyor: 'Avrupa ülkelerinde polis ve zabıta bu tür ürünleri
gördüğü anda işlem yapabiliyor. Ancak bizde savcılıktan yazılı
belgeniz olmadan taklit ürün satan yerde gözünüzle görseniz dahi
arama, el koyma yapamıyorsunuz. Mahkemeye gidiyorsunuz ve önce o
ürünün taklit olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edilmesi
gerekiyor. Örneğin bir savcılık sizin yaptığınız başvuruyu hemen
işleme koyarken, başka bölgede ise savcılık kanunlardan dolayı
prosedürün uzamasını sağlayan pek çok şeyi yapıyor. Dolayısıyla
savcılıktan belgenizi aldınız, polisle baskına gidiyorsunuz. O
süreçte ise maalesef ki pek çok kere taklitçilerin bu baskınlardan
nasıl oluyorsa haberleri oluyor. Ürünleri bulamıyoruz.'
Taklit üretime verilen cezalar
Türkiye'deki yasalar göre marka, tasarım, patent veya faydalı
modeli taklit edilen mallar Cumhuriyet Savcılığı'na müracaat
edilerek Mali Polis aracılığıyla hızla toplattırılıyor. Marka
sahibi, taklitçinin mallarının toplattırılmasından öte tüm kazanç
kayıplarının veya taklitçinin taklit ürünü satmak suretiyle elde
ettiği tüm geliri tahsil edebiliyor. Masraflarını taklit edenden
almak suretiyle tüm ülkede yayınlanan gazetelerde ilan
ettirebiliyor. Taklit ürünün yapımında kullanılan makine ve
teçhizata el konulabildiği gibi ticaretten men cezaları da
verilebiliyor. Taklit ürünler imha edilebileceği gibi belirli
koşullar altında sınai hak sahibinin mülkiyetine de
bırakılabiliyor.
Kullanana ceza yok
Taklit ya da sahte ürün tüketen ya da kullananlar herhangi bir
cezaya çarptırılmıyorlar. Dünyada kullanıcılara karşı da yaptırım
uygulanması tartışılırken, bunu uygulayan tek ülke ise Fransa.
Avukat Vehbi Kahveci, Türkiye'de pek çok ünlünün bile bile taklit
giyim eşyasından, çantaya, kol saatine kadar ürünü satın aldığını
hatırlatarak 'Tüketici için ceza yok. Ancak mağazasında, dükkanında
tek bir tane dahi taklit ürün bulunduranlar için ceza var. Satmak
için üç beş tane bulunduranla beş bin adet üreten aynı cezayı
alıyor. Bunlara düzenleme getirilmesi, cezaların daha da
ağırlaştırılması gerekiyor' diyor.
Yürütülen mücadelede yaşadıkları sıkıntıları da dile getiren Vehbi
Kahveci, taklit ya da sahte ürün imal edilen ya da bulundurulan
yerlere baskın yapılması için marka sahibinin şikayetinin şart
olduğunu belirtiyor.